Haksöz Haber

Darbe kalkışmasını protesto etmek için “İTÜ Öğrencileri”nin çağrısıyla Yemekhane önünde toplanan grup, Merkezi Eğitim Dersliği (MED) önündeki çimlere yürüdü.

Eylemin sunuculuğunu yapan Erkam Beyazyüz, 15 Temmuz 2016 tarihinin bir darbe teşebbüsü olmaktan öte halkın meydanlara inerek katil cuntanın darbesine engel olduğu bir direniş günü olarak hatırlanacağını vurguladı ve sözü basın açıklamasını yapmak üzere Abdullah Buldur’a devretti.

Emperyalist işbirlikçiler yardımıyla gerçekleştirilen bu darbenin tıpkı Mısır’da Suriye’de Filistin’de olduğu gibi Müslüman halkı ve kazanımlarını hedef aldığını söyleyen Beyazyüz, bu saldırılar karşısında yalnızca Rabbimizden yardım dilediğimizi ve ona yalvardığımızı vurgulayarak sözü dua okuması için Mustafa Kantarcı’ya verdi.

“Darbeciler Halka Hesap Verecek!” yazılı pankart taşınan ve “Müslüman Zulme Boyun Eğemez!”, “Darbeciler Yenilecek, Direnenler Kazanacak!”, “Uyan, Diren, Özgürleş!”, “Darbecinin Tankı Yıldıramaz Halkı!”, “Darbeciler Allah’a Hesap Verecek!” gibi sloganlar atılan eylem duanın ardından son buldu.

* * * * *

Basın açıklamasının tam metni:

Katil Cunta Halka Hesap Verecek!

Takvimlerin 15 Temmuz’u gösterdiği sıcak bir akşamda; “olmaz, yapılmaz, zamanı değil, dönemi kapandı” denilen aşağılık darbe teşebbüsü ile maalesef bir kez daha karşılaştık. Darbeciler içerideki ve dışarıdaki destekçilerinin yardımıyla halkın iradesiyle seçilmiş meşru hükümeti devirmeye yeltenmişlerdir. Stratejik noktaları ele geçirmeyi başaran cunta bu merkezlerin imkânlarını kullanarak bütün yurtta terör estirmeye başlamıştır. Tipik bir darbe girişiminden öte bir düşman saldırısı olarak nitelendirilebilecek bu organize hareket, daha ilk dakikalardan itibaren canı pahasına meydanlara akın eden halkın olağanüstü direnişiyle karşılaşmıştır. Gözü dönmüş cunta, tank ve uçaklarını halkın üzerine salmış ve katliama başlamıştır. Buna rağmen halk yılmamış, dünya siyasi tarihinde eşi benzeri olmayan bir cesaret ve kararlılıkla ölüm kusan namluların üzerine tekrar tekrar yürümüştür. Kimi zaman emniyette nöbet tutarak, kimi zaman kışlada tankların önüne set olarak kimi zaman meydanlardan tekbir seslerini yükselterek direnişi sürdürmektedir. Bu tarihi direniş sırasında 161 insanımız şehit olmuş, 1440 insanımızsa yaralanmıştır. İşte Allah’ın yardımıyla katil cuntanın planlarını bozan,  bu halk inisiyatifidir. Bu nedenle biz diyoruz ki 15 Temmuz 2016 tarihi, darbe teşebbüsüyle değil, bu şanlı direnişle anılmalıdır.

Bizler İTÜ öğrencileri olarak bu direnişin yanında yer aldığımızı, zulme asla boyun eğmeyeceğimizi ilk günden itibaren meydanlarda gösterdiğimiz gibi üniversitemizde de deklare etmeyi gerekli gördük. Buradan şunu söylemek istiyoruz ki, bu süreç nasıl sonlanırsa sonlansın bu izzetli duruşun bizatihi kendisi bile çok büyük bir kazanımdır. Meydanlarda “Müslüman zulme boyun eğmez” diye haykıran bu halk, sözünü pratiğe dökmüş ve iddiasını ispatlamıştır. Bundan böyle zalimler bu halk karşısında iki kez düşünmek zorundadırlar. Yaşananların özeti şudur: İman, tanklara bombalara uçaklara üstün gelmiştir. Bu sefer darbe ezanı değil, ezan darbeyi susturmuştur.

Son olarak zulme rıza göstermeyip canını veren şehitlerimize Allah’tan rahmet, başta yakınları olmak üzere tüm ümmete başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Bütün halkımız için izzet, cesaret, çıktıkları bu yolda kararlılık, güçlüklere karşı sebat; direnişimiz için süreklilik; zalimler içinse yenilgi, bozgun ve zillet diliyoruz.

İTÜ Öğrencileri