Toplum gergin.. Belirsizlik piyasayı ve toplumu tedirgin ediyor.. Baksanıza çarşaf, sarık satışları patlamış. Demek ki, ciddi bir provokasyon hazırlığı var. Kimi apartman kapılarına dini ibareler yazıyor, kimi araba yakıyor, kimi kezzap atıyor ve hiçbiri yakalanmıyor, Boğaz köprüsünde kuzeye dönüp namaz kılıp kaçanlar da cabası..

Piyasa hareketli.. Çeteler iş üzerinde..

Eğer bu defa da bu işin üzeri örtülürse, toplumun devlete güveni sarsılır. İnsanlar hukuktan ve yargıdan umudunu keser ve ihkakı hak dönemi başlar.

Eğer darbecilerden ve çetelerden hesap sorulmayacak olursa, bu çevrelerin cür’et ve cesareti artar.. O zaman iç kargaşa çıkar..

Birileri silahlanmak, dağa çıkmak, kan dökmekten, darbe yapmaktan, hukuku askıya almaktan söz ediyor.. Halkın inancı, tarihi, kültürü, kimliği, geleneği, temel hak ve hürriyete ilişkin talepler devlete yönelik tehdit gibi gösterilmeye çalışılıyor..

Sarıkız ne olacak? Susurluk ne olacak? Faili meçhuller, Apo ve PKK ile ilgili iddialar, Şemdinli, Dink olayı, Danıştay saldırısı ile ilgili iddiaların hepsinin üstü örtülecek mi?

Ergenekon ne olacak?

 Darbe iddialarını yasama, yargı ve yürütme üç koldan soruşturmalıdır.

 Önce TBMM’de, darbe iddiaları ile ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmalı ve iç tüzükte bir değişiklik yanında yeni bir yasa ile Meclis soruşturma komisyonlarına ifade verme ve tanıklık yapma zorunluluğu getirilmelidir..

Meclis; asker, sivil, polis, memur, herkesi çağırabilmeli, bu konuda yargı, istihbarat ve emniyet kuvvetlerinden destek alabilmelidir..

Özellikle Emniyet İstihbarat Dairesi’nde, özel bir birim oluşturulmalı ve daha önce bu işlere adı karışmamış, gittikleri yerlerde olaylar olan emniyet müdürleri ve istihbaratçılar buradan uzak tutulmalıdır. MİT ve askeri istihbarat birimleri de bu konuyu soruşturup, Başbakanlık’ta oluşturulacak istihbarat koordinasyon merkezine sürekli ve sıcak bilgi akışı sağlanmalıdır.

 Adalet Bakanlığı bünyesinde öncelikle özellikle yargı içindeki, savcılar arasında bu tür çete, darbeci gruplar ve mafia, terör örgütü ile ilişki içinde olan, yolsuzluğa karışmış, şaibeli, zan altında olan varsa ya da takibe alınanlar dışında özel bir araştırma birimi oluşturulmalı. Personel, araç desteği yanında, maddi imkân sağlanmalıdır..

Adalet Bakanlığı’nın, BÇG gibi, eski MİT arşivleri, Çankaya ve Genelkurmay’ın bu amaçla özellikle 28 Şubat’ta yaptığı çalışmalar gibi farklı amaçlarla yapılan istihbarat kayıtlarını bir elde toplayarak bilgi taraması yapması gerekmektedir..

Meclis Araştırma Komisyonu’na alt komisyonlar da kurulabilir. Değişik kişi ve kuruluşları yerinde sorgulamak, hapishanede yatanlarla konuşmak için ya da basındaki iddialarla ilgili haber kaynakları ile görüşmek üzere mesela...

Dış istihbarat kaynakları ile ilişkiler ve bu kaynakların diğer istihbarat örgütleri hakkındaki raporları da not edilmeli belki.

Hatta Gladio’nun tasfiye süreçleri ile ilgili AB ülkelerinden ve NATO’dan destek istenebilir..

Sadece çağrılan kişilerle konuşmak yeterli değil. Bilgi vermek isteyenler, internet, posta, ya da bizzat başvuranlar için ayrı bir komisyon oluşturulabilir.. Mesela sözlü ifadesine başvurulan kişilerin, arzu ederlerse bazı bilgileri yazılı olarak, imzasız bir şekilde ve kim tarafından verildiği belli olmayacak bir şekilde soruşturmanın sonunda açılmak üzere, mühürlü ve kilitli bir sandığa bırakmaları istenebilir..

Mesela iddialarla ilgili Apo ile de görüşülebilir. Dönemin askeri ve istihbarat şeflerinin ifadesine başvurulabilir.

Darbeci çevrelerle ilişki içindeki tutuklu işadamları, mafia tetikçileri ya da STK yöneticileri ile görüşülebilir..

 Meclis bir çağrı yaparak bu konuda elinde bilgi ve belge olan herkesi konuşmaya çağırmalı..

Faili meçhullerde yakınlarını kaybeden ailelerin de ifadelerine başvurulmalı mesela.. Bazı dava dosyaları incelenerek avukatları, mahkum ya da serbest kalmış sanıkları ile yeniden görüşülmeli. Hapishaneler, hapishane müdürleri ve gardiyanlarından, bazı mahkumların ifadelerine, sırlarına tanık olanlara çağrı yapılmalı..

Emekli olmuş, kimliğini gizleyen çete mensupları olabilir konuşacak..

 Eğer ciddi ve kararlı bir şekilde bu işin üzerine gidilirse bu iş çözülür.

 Zaten Özden Örnek raporu elimizde.. Meclis çalışmalarını tamamlar tamamlamaz, hükümet bu rapordaki bilgileri istihbarat kaynaklarındaki bilgilerle birleştirip konu yargıya intikal ettirilmeli..

Eğer ciddi ve kararlı bir şekilde bu işin üzerine gidilecek olursa, çok sayıda itirafçı çıkabilir. Silahlarını, bilgi ve belgelerini, gizli arşivlerini getirip teslim edebilirler. O zaman da bunların cezalarında bir indirime gitmek gerekiyor..

Darbe sürecini durdurmak, sorumluları yakalayıp yargıya teslim etmek zorundasınız..

 Bunlar olurken, bir yandan da Anayasa değişikliğini gerçekleştirmeniz ve bir an önce yargı reformu yasasını uygulamaya koymanız gerekiyor. İstinaf mahkemelerini devreye sokmanız gerekiyor.. TSK’yı yeniden yapılandırmanız gerekiyor..

 Darbeci örgütlerin liderleri ve bu işe bulaşanların telefonları, ilişkileri sürekli ve sıcak takibe alınmalıdır.. Bu örgütlerin dış bağlantıları, para ilişkileri çözülmelidir..

 Ulusalcı gösteriler, Cumhuriyet mitingleri bu işin kandırmacası. İrtica ve terör de, kayıt dışı siyasetin siyaset yapma aracı. Bunu biliyoruz artık. Faili meçhul cinayetlerin failleri de belli.. Örtülü KİT’ler olduğunu, kayıt dışı siyasetin, kayıt dışı ekonomi ile fonlandığını da biliyoruz.

 Yıllardır yazıyorum.. Media, mafia, sermaye, siyaset ve bürokrasi arasında karanlık ve kanlı bir ilişki var ve birileri bizim kanlarımız ve gözyaşlarımız üzerinden kendilerine iktidar ve servet üretmeye çalışıyor.

 Bu süreç durdurulmalıdır.. Ya devlet başa, ya kuzgun leşe. Ya siz bu krizi yönetirsiniz, ya bu kriz ülkeyi felakete sürükler.. Ya bu deveyi güdecek, ya da iktidardan gideceksiniz.

 Biliyorum, sonunda bunlar darbe de yapsalar, yandaşları ile birlikte kaybedecekler, ama işler bir kontrolden çıkarsa bedeli ağır olacak.. Bu süreçte göstereceğimiz zeka ve performans bu işin süresini ve maliyetini belirleyecektir.

Selam ve dua ile..

Vakit gazetesi