Danimarka Halk Parti’sinin ise önümüzdeki günlerde parlamentoya bu konuda iki yasa tasarısı sunacağı öğrenildi. Tasarılardan birincisi Danimarka’da radikal görüşleri ile kamuoyunun gündemine gelen Grimhöj Camisi imamı Abu Bilal’in Danimarka vatandaşlığının geri alınmasına yönelik. Danimarka Halk Partisi’nin bu tasarısını Muhafazakar Halk Partisi, Sosyal Demokrat Parti ve Liberal Parti sözcüleri desteklediklerini açıkladılar.

Danimarka Halk Partisi anayasaya ek olarak din özgürlüğünü kısıtlayan (!) bir yasanın çıkarılmasını da savunuyor. Partinin göçmen sorunları ile ilgili sözcüsü Martin Henriksen Danimarka Anayasası’nın toplumun temel değerleri ve kamu düzeni ile çelişmediği sürece kişilerin dini görevlerini yerine getirebileceklerini garanti altına aldığını iddia ederek “İslâmi kuralları vaazında destekleyen bir kamu düzenini bozuyor demektir” diye savundu.

Danimarka’nın TV2 televizyon kanalının ‘‘Peçenin Destekçisi Camiler’’ belgesel programından sonra Danimarka’da imamlar sorunu kamuoyunda geniş olarak tartışılmaya başladı. Hükümetteki ırkçı sağ koalisyon hükümetinin Başbakanı Venstre Partisi lideri Lars Lokke Rasmussen’de radikal imamlar konusunda ne yapılabileceğini tartışmak üzere konunun tarafları STK temsilcilerini toplantıya çağırdı.

Milli gazetenin kaydettiğine göre son olarak bir Danimarka mahkemesi Cezayir kökenli Danimarka vatandaşı imam Said Mansour’u “sosyal medyada terörizm kışkırtıcılığı” yapmaktan suçlu bulmuş ve Danimarka vatandaşlığının düşürülerek yurt dışı edilmesine karar vermişti.