
Çüş Artık! Bu Kadar da Zulüm Olur mu?
Aşağıdaki haber(!) T24 sitesinden alınmıştır. Asıl kaynağı Radikal'dir. Memlekette kadınların ne kadar büyük haksızlık ve mağduriyetlere maruz kaldığını dile getirmektedir. Sonuna kadar tiksinmeden okursanız mutlaka sizin de gözleriniz yaşaracaktır!
HAKSÖZ-HABER
Beşiktaş’ta kadın müşterilere şiddet başlığıyla verilen haber sosyal medyada büyük gündem olmuş. Yaşadıklarını en ince ayrıntısıyla anlatan bu kadınların hayat tarzları, ilişkileri, gündemleri çok dikkat çekici. Sanki çok doğal, normal bir durumu anlatırmış gibi dillendirilen satırlar yozlaşmışlığın, çürümenin boyutlarını ortaya sermekte. Bu ibretlik sahneleri görmezden gelmek olmaz diye düşündük!
BEŞİKTAŞ'TA KADIN MÜŞTERİLERE ŞİDDET! / RADİKAL - T24
"Kapıları nasıl kapatırsınız, bizi nasıl mahsur tutarsınız derken biri geliyor..."
Cumartesi akşamı, Beşiktaş'taki Turgut Vidinli isimli restoranda fazla gelen hesaba itiraz eden kadınların darp edildiği ortaya çıktı.
Radikal'de yer alan habere göre; Dün akşam Ekşi Sözlük'te açılan '5 Mart Turgut Vidinli Rezaleti' isimli başlığı, eğlenmeye çıkan bir grup kadının fazla gelen hesaba itiraz etmesi üzerine mekan şefi olduğu iddia edilen bir adam ve restoan ekibinin bir bölümü tarafından darp edildiğini anlatıyordu. Kısa sürede sosyal medyada defalarca paylaşılan başlıkta kadınların polis çağırdığı ancak polisin gelmediği, mekan kapılarının kadınların üzerine kapatılarak dışarı çıkmaları engellendiği anlatılan yazının tamamı şöyle;
'Şimdi size çok güzel başlayan bir gecenin Turgut Vidinli’de nasıl kabusa döndüğünü anlatacağım. Her arkadaş grubu gibi biz de ayda bir toplanıp rakı içeriz. Dün gece, her ay olduğu gibi yine buluştuk. Rezervasyonumuzun olduğu masaya oturduk. Sayımız belli, telefonda alakart olursa ne olur, fiks menü olursa ne olur konuşmuşuz. Tercihlerimizi belirtmişiz, hiçbir sıkıntı yok. Özellikle herkesin gelmesini beklemiş, meze vs söylememişiz masaya. Bir tek X marka rakı açılmış ve tabaklarımızda sadece peynir var. Herkes gelince fiks istediğimizi söyledik. X marka rakı 190, fikste Y marka var o da 140 tl dediler. Tamam dedik, aradaki farkı hesaba yansıtırsınız yani 50 tl fazla ödeyeceğiz. Aradan zaman geçti, siparişler verildi, yemeğe başlandı. Garson gelip bazı mezeler fikse dahil değil dedi. Hangileri dedik gösterdiler tamam dedik bu 3 mezeyi de hesaba eklersin. Buraya kadar her şey normal… Kalabalık bir ekip olduğumuz için masada sıkıştık. Yandaki masada oturan bir amca ve eşi kalkacaklarmış yani garsonlar bize öyle söyledi. Bekliyoruz kalkınca o masa bizim masaya eklenecek. Ancak garsonlar amcaya seslerini yükselttiler. Biz de garsonlara dönüp “yahu baban yaşında adam, ne yapıyorsun öyle konuşma“ diye uyardık. Hatta bizim yüzümüzden sıkıntı yaşadıkları için bir tabak yollatmak istedik yan masaya, maksat cumartesi gecesi eğlenmeye çıkmışız, kimsenin gönlü kırılmasın. Garson “ya yollamayın şunlara bir şey zaten şimdi tutup yakasından atacağım dışarı” demesin mi?! sinirlendik, çok sinirlendik… o sırada amca ile eşi kalktı. Hadi dedik, neyse.
Yanımıza uğrayan arkadaşlarımız oldu, erken kalkanlar oldu, herkes hesabını ödedi. kredi kartı ile ödeyenler fişlerini bize bıraktılar. Fiks menüye dahil olup erken kalkanlar (meze ve X rakı farkı dahil olmak üzere) ve nakit ödeyenler hesabın kendi payına düşen kısmını da yine bize bıraktılar. Devamlı dışarı çıkan bir ekip olduğumuz için tecrübeliyiz tabii. Neyse gelelim gecenin sonunda yaşanan çirkinliğe… hesabı istedik, geldi. Fark ettik ki hesap yanlış ama öyle böyle değil hem de tam tamına 715 tl fazla!
Tabii hemen adisyonu istedik ancak adisyonda da bir tuhaflık var. tuhaflığı hemen açıklayayım; öncelikle adisyonda sadece 2 kalem var, 20 tane bira ve X rakı, fikse girmeyen 3 meze adisyonda yok… herkesin rakı içtiği bir masada bu kadar biranın tüketilmesi mümkün değil. hemen dönüp fotoğraflara baktık (çok fotoğraf çeken bir grubuz), kim bira içmiş tespit ettik. Elimizdeki kredi kartı fişlerinden de anladık ki 3 kişi bira içmiş ve ödemiş. masada başka bira içen yok, herkes rakı içmiş. bira içenler de (uğrayıp kalkan arkadaşlarımız) toplamda 6 bira içmiş. Yani 20 biranın içilmesi mümkün değil (bu arada mekana önerimiz şu oldu kamera kayıtlarına bakalım ancak kamera sistemi yokmuş). Ardından adisyonda yazan diğer şeye dönelim X rakı . Onu da 190 tl olarak yazmışlar. dönüp söyledik haliyle biz bunun farkını ödeyeceğiz, sizinle böyle konuştuk ve onayladınız diye. inkar etmeye başladılar. şimdi sakin kafayla yine bir hesap yapalım; 3 meze tabağı 20 liradan desek 60 tl, 190 tl X rakı, 20 tane bira (hadi diyelim içilmiş olsun bira 10 tl imiş) 200 tl; 450 tl eder. yani 715 tl gibi bir rakama yine ulaşamıyoruz. 265 tl yine fazla, yine fazla… nedir bu diyoruz şef garson geliyor ve diyor ki o da bizim servis bedelimiz!
Yani hesabın hiçbir açıklaması yok, nerden bakarsanız tutarsız, nerden bakarsanız saçmalık… Aramızda avukat arkadaşımız var, ona danışıyoruz ve hemen polisi arıyoruz. biz polisi arayınca şef garson asıl ben sizi şikayet ederim deyip beni tartaklıyor. Masadaki herkes olayı anlamaya çalışırken birden Turgut Vidinli’nin kapıları kapatılıyor ve yine aynı şef garson kafama bardak atıyor. neden polisi aramışmışız! biz polisi aramaya devam ediyoruz, aradan 20-25 dakika geçiyor. darp edildiğimizi, mahsur tutulduğumuzu ve hesabın yanlış geldiğini söylememize rağmen polis gelmiyor. inanır mısınız turgut vidinli’de bir saate yakın süren bu olay sırasında bir tane polis gelmedi. Beşiktaş meydandayız, İstanbul’un göbeğinde…
Kapıları nasıl kapatırsınız, bizi nasıl mahsur tutarsınız derken biri geliyor. Turgut Vidinli’de yetkili biri bulduk diye hemen konuşmaya başlıyoruz ancak kapılar hala kapalı! Şef garson yani matematikte 4 işlemi yapabildiğim için beni darp eden ve kafama bardak fırlatan (bu arada adı ramazan), Başka arkadaşlarımı da darp etmeye çalışıyor. Ön tarafta yetkili kişiyle sakin sakin konuyu çözmeye çalışan arkadaşlarımın yanından ayrılıyor arkada ne olup bittiğine bakmaya gidiyorum o sırada şef garson ramazan gülerek bana “ne oldu çok mu acıdı” diyor. Yani hem beni darp ediyor hem de pişkin pişkin yaptığı şeyden utanmadan benimle dalga geçiyor… İşte o sırada bende ipler kopuyor, Ramazan’ı boğazından yakalıyorum ve içki dolabına yapıştırıyorum. arkadaşlarım araya giriyor, bir şekilde kapıyı açıyoruz inanın o bölümü hatırlamıyorum, çok sinirliydim. Başka bir mekana geçip oturuyoruz sakinleşmeye çalışıyoruz. Fakat bir bakıyoruz ki eksiğiz. tam nerede iki arkadaşımız derken telefonumuza mesaj geliyor. arkadaşlarımız turgut vidinli’de beni darp edip üzerine dalga geçen şef garson ramazan ve 3 garson tarafından tartaklanmaya devam ediyor, kapılar kapalı mahsur tutuluyor! bir bölümümüz hemen arkadaşlarımızı almaya gidiyor ancak yine şiddete maruz kalıyor. iki arkadaşımızı zar zor mekandan alıyoruz. polisi devamlı aramamıza rağmen gelmiyor. şikayetçi olacağız, olamıyoruz. darp ediliyoruz, kendimizi korumaya çalışıyoruz, kapılar üzerimize kitleniyor, rehin tutuluyoruz. ve tüm bunlar beşiktaş’ın göbeğinde turgut vidinli’de oluyor… lütfen turgut vidinli’ye gitmeyin. lütfen kadına şiddete tepki gösterin. evet, biz 715 tl fazla gelen bedeli ödemedik ama sanırım çok daha büyük bir bedel ödedik dün gece… lütfen siz de sessiz kalmayın ve #turgutvidinliyegitmeyin #kadınaşiddetvar'
HABERE YORUM KAT
Haksöz haberde bir haber sitesi olması hasebiyle çirkin de olsa bir haberi okumayı belki bir yere kadar müsamaha ile karşılayabiliriz. Ancak haberlerin başlığı ve veriliş tarzı bizim vakur tarzımızı yansıtmalı. Özgür Kadınların Eğlence Rezaleti(!) gibi bir başlık daha uygun düşmez miydi.
Yanıtla (0) (0)Kardeşimiz olayı yanlış anlamış.
Yanıtla (0) (0)Toplumsal yozlaşma ve çürümenin nasıl ve hangi boyutta olduğu normalmiş gibi anlatılan iğrenç bir olayda açığa çıktığı için alındı.
Temel eleştiri t24 değil.
evli veya bekar, 35 yaş üstü soft feminist, laik ve çoğunlukla ateist kadınlar dünyasında yükselen bir trend olan buluşup kafa çekme seansları ile, evlenmeyenler evlenenlerin, evlenenler evlenmeyenlerin trajik yaşantılarının analizini yapmak, hafiften demlenmek, erkekler konusunda dedikodu ve çöpçatanlık yapmak üzere alaman usulü, belli tarihlerde toplanmaktalar.
Yanıtla (0) (0)bu toplantılar değişik mekanlar tanıma adına hep farklı yerlerde yapılmakta.
bu mekanda 100 tl. fiks menü anlaşan kadınlar ekstra içtikleri yanında, erken kalkanların ben menüdekileri yemedim diyerek 30-40-45 tl ödeyerek gitmesi sonucu biriken bakiyeye itirazlarının 700 tl civarında olmasını sarhoş kafayla anlayamadıklarından çıkan bir olayın, edepsizlik yaparak onu da alma bak biz kadınız işte, yoksa çıngar çıkartır, edepsizlik yaparız, başınıza bele oluruz tarzının biraz sosyal medyada kadınlar gününe malzeme oluş şeklidir.
Allah şeytandan, şeytanın şerrinden ve şeytanlaşmış insanların şerlerinden korusun. Fakat meyhane işletiyorsan, sarhoşun kusmuğuna katlanacaksın.
Hacı hacıyı Mekke'de, derviş dervişi tekkede, it iti dakkada bulurmuş.
(...) Böyle adi bir vakıa neden sayfamızı işgal ediyor? 24 eleştirisi için bile fazla ve okumak zorunda kaldığımız satırlar çok gereksiz olmuş diye düşünüyorum
Yanıtla (0) (0)Evet Cüs artik piskinligin, rezilligin, pespayeligin, kepazeligin bu kadarina...
Yanıtla (0) (0)Ama yine de bu her tarafindan pislik akan olayin Haksözde yeralmasi gereksizdi.
bu 'kadın'ların olayı anlatım biçimi beni çok etkiledi. ne kadar doğal ve rahatlar, sanki bir camiyi ziyaret edip ibadet etme havasıyla anlatmışlar
Yanıtla (0) (0)hele girişteki şu cümle tüy diktirmiş.
her arkadaş grubu gibi her ay toplanıp rakı içmeye giderlermiş!
o zıkkımı içmeseniz hiç biri başınıza gelmezdiiii.evet bütün mesele bu
Yanıtla (0) (0)böyle mekanlarda işler böyle dönüyor o bayanlar kafayı bulmadığı için o parayı ödememişler yoksa normalde öderlerdi ayrıca fiyatta normal burda müşeriler bayan olduğu için bu kadar gündem oldu yoksa akdeniz bölgesinde bir yerdede İstanbul çevreside manzara aynı olurduu tavsiyem ne için nede paranızla rezil olup sopa yiyin akıllı olunn
Yanıtla (0) (0)Bence siz ne Turguta gidin nede başka yere
Yanıtla (0) (0)Oturun oturduğunuz yerde
Aslında bi de tövbe edip namaza filan başlayın bence tam zamanı
İçki bütün kötülüklerin anasıdır. Di mi ama
Adı Ramazan olan Bir Sâki'nin, kılı kırk yaran ayyaş ve pinti kadınlardan pek hoşlanmadığı, onları yolmak isteme planlarının altüst olduğunun hikayesi.
Yanıtla (0) (0)kanunların izin verdiği, insanların kendi dünyalarını yaşadıkları mabetlerinde yakaladıkları en duru hallerine zeval getirilmesi her görüşün insanlarına reva görülen bu toprakların kendi karakterini bulup yaşaması asla mümkün olmayacaktır.
Tanımayı düşünmediği, öğrenip bilmeyi düşünmediği yaşam tarzlarının hazmedilmesinin ancak ortadan kaldırarak olabileceği inancının genlere işlediği çok açık olarak ortalık yerde durmakta.
SÂKİ Ramazan'ın işini yaparken cinsiyet ayrımı yapması, kendinden uyanık müşteriye rastlaması yaptığı işi hazmedememesi toplumun istisnasız tamamının yaşadığı bir ruh halinden başka bir şey değil.
Evet olay gerçekse zulümdür.
Hayvanı öldürürken dahi edepli olmasını bilmek gerekir.
bir hırsızın edeplisi ile edepsizi arasındaki farkı ayırt edebilen insan oğlu. pis işleri yapanlarında edeplisi ve edepsizi hakkında yorum yaparken kapısını açtığı velinimetlerine nasıl davranması gerektiğini öğretmeye gerek duyulmamalı.