1. YAZARLAR

  2. Ali İhsan Karahasanoğlu

  3. Çürük raporları sorulacak mı, cevaplanacak mı?
Ali İhsan Karahasanoğlu

Ali İhsan Karahasanoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Çürük raporları sorulacak mı, cevaplanacak mı?

06 Şubat 2009 Cuma 04:22A+A-

Yarın Genelkurmay’ın “Basını Bilgilendirme Toplantısı”nda, bakalım komutana, şu soru sorulacak mı: “Vakit gazetesinde yer alan bir haberde, bazı generallerin yakın akrabalarının çürük raporu alarak askerlik yapmadıkları ortaya çıkarıldı.

Daha önemlisi, bu haber yapılmadan, Genelkurmay’a soru geçildiği ve haber hakkında görüş istendiği açıklandı. Ancak cevap alınamadığı da, aynı haberin içinde yer aldı. Bu konuda TSK’nın görüşü nedir?”
Evet, böyle bir soru, sorulabilinecek mi bekleyip, göreceğiz!
Ama benim tahminim, hiç kimse bu soruyu sorma cesareti gösteremeyecek, “Aman canım.Bizim akrediteliğimizi tehlikeye atmaya ne gerek var? Komutanımıza başka sorular soralım. ‘Havalar nasıl? Önümüzdeki günlerde yağış bekliyor muyuz?’ diyelim” diyecekler!
Biri cesaret edip sorsa da, komutanımızın cevabının önceden hazır olduğunu, ben tahmin edebiliyorum..
Nedir o hazır cevap?
“Bize, amacı belli olan yayın organlarının yayınlarına dayalı soru sormayın!”
Tabii, böyle bir cevabı, “cevap” olarak kabul ederseniz!
Nereden tahmin ediyorum böyle bir cevabın verileceğini?
Kısa süre önce, “Askeri helikopterle piknik” başlıklı haberimizle ilgili olarak, aynı komutana aynı başlıklı toplantıda sorulmuştu, “Vakit’teki ‘askeri helikopterle piknik’ haberi hakkında ne diyorsunuz” diye!
“Bize, amacı belli olan yayın organlarının yayınlarına dayalı soru sormayın!” cevabını vermişti, Gürak komutan! “Çürük raporlu general yakınları” haberinde de, benzer cevap verileceğini, bu sebeble tahmin ediyorum!
Yoksa, kehanette falan bulunmaya kalkışıyor değilim tabii ki!
Fakat önemli olan, halk nezdinde, böyle bir cevabın makul karşılanıp karşılanmadığı!
Ben bu cevabın, kamuoyunda makul karşılandığını, hiç sanmıyorum!
Vakit o kadar iyimser, o kadar olumlu bir yaklaşım sergiliyor ki, haberin tüm ayrıntıları elinde olduğu halde, iddiaları yazılı olarak Genelkurmay Başkanlığı’na yöneltiyor..
Şifahi olarak sorulsa, kaydı olmayacak, yanlış anlaşılacak!.. “Öyle demedik, siz öyle anlamışsınız” denilecek. Sonuçta bir ihtilaf, mutlaka çıkacak!
Ama, haberin ayrıntısı konumundaki sorular yazılı olarak hazırlanıp, muhatabına sorulursa, tereddüte düşülecek bir konu da kalmaz artık!
“Sorular geldi mi?” diye sorarsınız, “Geldi” cevabını alırsanız, gerisi komutanlık makamına kalmış!
Son haberle ilgili diyalog da, öyle gerçekleşti zaten: “Faksımız geldi mi?”
Cevap: “Evet geldi.”
Tekrar soruluyor: “Ne zaman cevaplanabilir?”
Telefonun ucundaki kişi bilgi veriyor: “Cevaplanıp cevaplanmayacağını, ne zaman cevaplanacağını, komutanlık makamı bilir!”
Tabii ki komutanlık makamına, “İlla cevap vereceksiniz” denilemez..
Ama sonuçta, cevap vermeyi de, cevap vermemeyi de, kamuoyu takdir edecek artık.
Bizim görevimiz, iddialarla ilgili, “somut soruları” komutanlık makamına yöneltmek. Cevap verilirse, tarafsız bir şekilde, cevapları ile birlikte haberi yayınlamak.
Cevap verilmezse, iddiaları cevapsız olarak yayınlamak!
Öyle de yapıldı.
Bundan sonrasında, Basını Bilgilendirme Toplantısı’nda akredite gazeteciler, bu skandal olayı sorsalar ne olur, sormasalar ne olur?
Kamuoyu kanaatini belirledi zaten..
Dolayısı ile, Gürak komutan, “Bize, amacı belli olan yayın organlarının yayınlarına dayalı soru sormayın” dese de demese de, bir şey değişmez!
Kendilerine sorular yöneltilmiş, 4 gün beklenilip, ondan sonra haber yayınlanmış!
Bundan sonra, “soru yöneltip, 4 gün bekleyen gazete”ye, “amacı belli olan yayın organları” denilse de, kimseyi inandıramazsınız artık!
Halep oradaysa, arşın burada.
Çürük raporları ortada mı? Ortada.. Çürük raporları alan kişilerin, üst düzey bazı generallerle yakın akrabalıkları kesin mi? Kesin!
Artık bundan sonrasında da, bu durumun bir tesadüf olup olmadığını, komutanlık makamı açıklamalıydı..
“Türkiye ortalamasında, bir aileden çürük raporu alarak askerlikten muaf olan erkek sayısı kaçtır? Bunların diğerlerine oranı nedir? Bu oran, klasik ailelerde kaçtır, haberde ismi geçen komutanların ailelerinde kaça yükselmiştir?” soruları açıklığa kavuşturulmadan, “amacı belli olan yayın organları” suçlaması ile, kimse yanıltılamaz!
Bizim kanaatimiz bu.. Başka görüşte olanlar varsa, onlar da kanaatlerini açıklamalı!

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT