"Cumhuriyet'in diktatörlük günleri ne güzeldi!"
Bir ülke halkını 'sürü' yerine koyan, köleleştirmeyi esas alan bir anlayışın, Cumhuriyetçilik adına ve hem de 2022 yılında dile getirilebilmesindeki sefil mantığın cür'etkârlığı bu kertede..
Selahaddin E. Çakırgil’in yazısı:
Geçenlerde bir yazar, yazarları arasında olduğu ve rejimin adını taşıyan bir gazetede yayınlanan yazısıyla; tâvizsiz, tam bir 'faşist zihniyetli kafa yapısı'na sahip olduğunu ortaya koydu. Belki de ciddîye alınmadığı için, üzerinde durulmadı.
O kişi, 'Cumhuriyet, 1950'de sona erdi...' diyordu. Ona göre, en azından 1973'lere kadar, yani ilk yarım yüzyıllık dönem, devrim dayatmalarıyla geçmeliymiş ki, 'kendi düzenlerine, zorbalıklarına itiraz edecek, karşı çıkacak kimse, bir nesil yetişmesindi' imiş..
O kişinin 'Cumhuriyet' dediği zaman dilimi, aslında, evet, 1923-50 arası 27 yıllık ve M. Kemal'in Fethi (Okyar) Bey'e, bizzat 'Bugünkü manzaramız diktatörlük manzarasıdır..' dediği dönem..
O kadar ki, kendisini, kullarına 'Sonsuzluğa kadar şef' ilân ettirenler, karşılarına bir müşkül çıkınca, 'Bu iş behemehal (mutlaka) yerine getirilecektir. Ancak, ihtimal ki, bazı kelleler koparılacaktır!.' şeklindeki çözümle hallediyorlardı, o müşkülleri..