Cumhuriyet gazetesi yazarı Işıl Özgentürk, 13 Ocak günü 'Yeni kuşak türbanlılar' başlıklı bir yazı kaleme almıştı. Yazıda böşörtüsü takan kadınları aşağılayan Özgentürk hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca resen soruşturma başlatılmıştı.

Daha önce Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından ifadesine başvurulan Özgentürk, savunmasında iğrenç ifadelerle dolu yazısını savunmuştu. Özgentürk, Sümerlerden örneklerle başörtülülere hakareti aklamaya çalıştı. Cumhuriyet yazarı, yazıyı öğrencileri için yazdığını ileri sürmüştü.

Savcılık tarafından yürütülen soruşturma sonunda Cumhuriyet yazarı hakkında iddianame düzenlemişti. Hazırlanan iddianamede, başörtüsü takılması eyleminin “fahişelere mahsus bir davranış biçimi” olduğu imasında bulunarak dini inanç ve gereği halkın belirlediği bir kesimini aşağılama kastı ile hareket ettiği anlatılmıştı.

"Bu yazı iğrenç bir paçavradır"

Duruşmaya şikâyetçi sıfatıyla katılan av. Mustafa İnal da söz alarak şunları söyledi:

"Bu yazı iğrenç bir paçavradır. Kendini aydın ve medeni bir insan olarak gören sanığın İslam’ın bütün ritüel ve değerlerine karşı faşist, kindar ve iğrenç iftiralarının mahkememiz nezdinde teştiden cezalandırılmasını talep ediyoruz. Çünkü bu onlar için sıradanlaşmış bir ifade hâline gelmiştir. Hukukun bunu korumaması, cezalandırması lazım."

1 YIL 6 AY HAPİS CEZASI

3 yıla kadar hapsi istenen Özgentürk hakkında bugün karar çıktı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkan Özgentürk 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Verilen hükmün infazının ertelenmesi veya cezanın para cezasına çevrilmesini gerektirecek bir kanaate ulaşmadığını belirten hakim, cezanın infazının gerçekleştirilmesi üzere sanığın cezaevine gönderilmesi kararını verdi.

İşte Özgençtürk'ün yazısındaki skandal ifadeler:

"FAHİŞELİK YAPAN KIZLARIN..."

"Türbanın nereden geldiğini bilmiyorlar. Kuran'da yazıp yazmadığını bilmiyorlar. Onlara türbanın Sümerlere dayandığını, bu uygarlıkta zengin ailelerin ilk kızlarını fahişelik görevi yapmaları için belli bir süre tapınaklara yollamak zorunda olduğunu anlatıyor, halk karıştırmasın diye de bu kızların başını örtmesinin zorunlu kılındığını söylüyorum. İlk baş örtünme onlarda, ardından Yahudiler de bu geleneği değiştirerek almışlar ve kiliselerde yaşayan rahibelerin bu biçimde örtünmeleri herkes tarafından kabul edilmiş."