Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Yazarın Tüm Yazıları >

Cumhuriyet

29 Eylül 2008 Pazartesi 01:08A+A-

Hani “Cumhuriyet Bayramı” yaklaşıyor ya. “Laik, demokratik Cumhuriyet”i savunan “Cumhuriyet”e bakın.. Hani şu “sol” gösteren “Cumhuriyet”.
Hani bir zamanlar faşistlerin safındaydı, sonra Amerikancı oldu. Solcu-sosyalist oldu bir zamanlar. Bir zamanlar şeriatçı idi. Evet evet, bir yıl da şeriatçı oldu. Ekinde “Ravza-i Murad’da bir gül-i Muhammedî açtı” diye manşet atan bir Cumhuriyet. Yazı dizisi mi istersiniz, “Türk İstanbul’un Üstünde İslâm’ın Mührü: Camilerimiz.” İsterseniz türbe ziyaret adabını da okuyabilirsiniz. Hangi tarikatin şeyhinin nasıl cübbe giyeceğini, asasının nasıl olacağını, hangi camide hangi tarikatın zikri olduğunu da Cumhuriyet gazetemizden öğrenebilirsiniz. Biz hepimiz Atatürkçüyüz ya, Cumhuriyet de, Laik Cumhuriyetin yılmaz savunucusu olduğuna göre, bu “Cumhuriyet” de bizim Cumhuriyetimiz sayılır!? Hani CHP’li belediyeler de, “Cumhuriyet” ile “Cumhuriyet”i özdeş gördükleri için, “ayrımız-gayrımız mı var” diye keselerinin ağızlarını açmışlar.. Tirajının önemli bir kısmı kamu alımlarından oluşur!
Cumhuriyet TMSF’ye geçmese de “yarı resmi” bir gazetedir..
Milli iradeye, Meclis’e, hükümete rağmen “Cumhuriyet”i tunç gövdesini siper ederek koruyan da “Cumhuriyet” değil mi?
Ha bu arada, Başbakan “Malum gazeteleri okumayın” çağrısı yapmış ya, bilmiyorum THY bu çağrıyı duydu mu? Hani Cumhuriyet’in Vakit’le resmi satışı aynı da, Vakit’in birkaç katı alıyor da THY.. Cumhuriyet’in kamu alımlarını çıkın, geriye fazla bir şey kalmayacak gibi.. Zaten başından beri hep “yarı resmi” bir görüntüsü vardı. Halen de öyle.
İlan verenlere bakın.. “Bizimkiler” bizim gazetelerden daha fazla ilan, reklam vermiyor mu Cumhuriyet’e? Resmisi ile özeli ile öyle..
Geçmişte paraya ihtiyaçları olunca Çalık’ın bile kapısını çalmışlar..
Boykot çağrısını unutun da, bari eşit davransalar..
Gürbüz Çapan anlatıyor..
“Benim % 10 hissem var. Asıl patron İlhan Selçuk. O ne derse o olur.. Cumhuriyet’e sadece gönüldaşları ortak olabilir. Oraya Karamehmet de ortaktır, Aydın Doğan da, Turgay Ciner de ortaktır, ben de, Koç da ortağız.”
Kimler ortakmış:
-İlhan Selçuk
-Gürbüz Çapan
-Koç
-Aydın Doğan
-Turgay Ciner
-Mehmet Emin Karamehmet
Vakıf, Uşaklıgil ailesi, Nadi’lerden kimse yok anlaşılan.. Onların da eğer 3-5 hissesi varsa, ekip tamam. Hani hepsinin hissesi % 10 olsa, zaten % 60 eder. En azından Selçuk’un hissesi daha fazla olsa gerek. Koç’un hissesi de herhalde Çapan’ın hissesi kadar değildir..
Koç da büyük ortaksa, Cumhuriyet nasıl solcu bir gazete oluyor? Hani olsa olsa “kapitalistlerin solu” olur bu durumda.. O da nasıl bir şeyse işte!
Zaten “sahibinin sesi” değil mi?
Gerçekten bunlar ortak mı? Yoksa ortada örtülü bir ortaklık (!?) mı var?
İşe bakar mısınız, Çapan Cumhuriyet’in yayınlarından memnun değil ama ortaklığa devam.. Doğan, Koç, Ciner ve Karamehmet de düşman kardeş, ama Cumhuriyet ortaklığında aynı yekun içinde yazılıp çiziliyorlar.. Nasıl bir iş bu?.
Ve bu gazete o zaman, büyük sermayenin ortak yapımı olarak nasıl “solcu” oluyor?
Cumhuriyet Halk Partisi ve Cumhuriyet’in “derin sır”rı çözülmeden derin gerçek anlaşılmayacak!
Bu derin sırra, Cumhuriyet’in gizli patronları da ortak demektir..
Ben bir kez daha hatırlatayım, bayram sonrası kızılca kıyamet kopacak.. Şimdiden gaz vermeye başladılar. Nöroloji Uzmanı Dr. Fethiye Sümer Güllap’ın ölüm haberi üzerine internet mediasında devam eden yaygaralar bana göre malum medianın huruc hareketinin ilk işaretleri olarak sayılabilir..
Cumhuriyeti koruma ve kollama adına, birileri durumdan vazife çıkartıyor anlaşılan..
Sözkonusu olan Cumhuriyet olunca gerisi teferruattır!
Hani “Laiklik olmadan Cumhuriyet, Cumhuriyet olmadan demokrasi olmaz” diyorlar ya, eksik söylüyorlar. CHP ve “Cumhuriyet” olmadan da Cumhuriyet olmaz! Hatta ADD, ÇYDD olmadan da olmaz..
Onlara göre TSK ve yargının görevi de bunları korumak..
Neyse bakalım, sahibi, yazarı, ortağı Ergenokon sanığı olan bir gazetenin bundan sonraki serencamını birlikte izleyeceğiz.
Cumhuriyet’le ilgili son haber, mediaya “Rüşvetin belgesi” diye düştü.. CHP’li Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz’ın Çankaya’daki rüşvet çarkını anlattığı ses kaydının bant çözümüne bir bakar mısınız?
Her ay yüz milyarlarca lira rüşvet parası, belediye meclisi üyelerine dağıtılıyormuş. İyi mi?
“-10 gündür benim Allah’ım şaştı. Ben hiçbir işe bakamıyorum. Bu herifler için gidip müteahhitten rica ettik, 75 bin dolar borç alıp, 50 laptop dağıttık.
-Cumhuriyet’e destek veriyoruz. Yani gazetelerini alıyoruz, dağıtıyoruz. Balbay’a 100 milyar ödememiz lazım, ama yok, ödeyemiyoruz.
-Personel dediğin işte bu tipler. Yani TİP’çi, DEHAP’lı. Benim yanımda CHP’yi eleştiriyor. Burada partizanlık yapmıyorum ama partiliyim..”
Ya işte böyle. Maksat “Cumhuriyet” yaşasın!. Sözkonusu olan “Cumhuriyet” ise, gerisi teferruattır..
Hani hizmetçi kırarsa “kör müsün?” derlermiş, evin hanımı kırınca “hayırdır inşallah”. Ne yani, şimdi yolsuzluk CHP’li Çankaya Belediyesi’nde olunca, paralar Cumhuriyet’e gidince “hayırdır inşallah” mı diyeceğiz?.
Kılıçdaroğlu, kılıcını çekip bu işin üzerine de, Mir Dengir Fırat’ın üzerine gittiği gibi gidebilecek mi?
-Yok canım, o şimdi kendi geçmişini aklamanın peşinde.
“Cumhuriyet”e gelince, “Cumhuriyet fazilettir!” Amma velakin, “Cumhuriyet kadınları”nın onur mücadelesinin sembol ismi ise bir ‘travesti’! Peki fazilet bu işin neresinde!
Selam ve dua ile..

Vakit gazetesi

YAZIYA YORUM KAT