1. YAZARLAR

  2. BAHADIR KURBANOĞLU

  3. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a Açık Mektup
BAHADIR KURBANOĞLU

BAHADIR KURBANOĞLU

Yazarın Tüm Yazıları >

Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a Açık Mektup

07 Ocak 2009 Çarşamba 11:39A+A-

İsrail'le İlişkileri Kesmek Reelpolitik Bir Hamledir

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e ve Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a Çağrımızdır!

İsrail'in Gazze'ye yönelik başlattığı katliamdan bu yana izlemiş olduğunuz politikaları yakından takip etmekteyiz. Mısır başta olmak üzere Arap rejimlerinin ayak sürçmeleri karşısında tüm Ortadoğu halklarının ve liderlerinin şahit oldukları, olumlu adımlara imza attınız. Katliamı kınadınız ve şimdi Hamas'ın da razı olduğu ateşkes şartlarını uluslar arası kamuoyuna ve İsrail'e kabul ettirmeye çalışıyorsunuz. Bu adımlarınızı anlamlı bulmakla birlikte yetersiz görüyoruz. Çünkü sizler, görüşmeler yaptığınız ülkelere uçarken, aynı anda İsrail uçakları Gazze semalarından bombalar yağdırıyor. Çocukları, kadınları, yaşlıları ve halkını, değerlerini, insanlığı korumaya çalışan direnişçileri vuruyor…

Bizler sizlerin gerçekten içinizin kan ağladığına, akan kanın durması için her türlü riski göze almayı düşündüğünüze inanmak istiyoruz.

Türk Medyasında 11 gündür yer alan ibretamiz yorumları sizler de izliyorsunuz. Hamas'ı asıl suçlu konumunda göstermeye çalışırken, sizlere reelpolitiğin ne olduğu hususunda hatırlatmalarda bulunan ve bilinçaltınıza "İsrail'le bölgede iş tutmayan iktidar olamaz, ayakta kalamaz" şiarını işlemeye çalışanların sizleri etkilemediğine inanmak istiyoruz. Nitekim İsrail dostu olduğunu her daim ispatlamış olan aynı zevatın son iki yıldır hızını artırmış olan Ergenekon sürecinde de nerede durduklarını siz bizden daha iyi biliyorsunuz.

Bütün bunlara rağmen, danışmanlarınız, milletvekilleriniz ve parti alt kademe yetkililerinizin "İsrail'le geliştirilmiş olan ilişkilerin ve yapılagelmiş olan antlaşmaların geçmişten bugüne sirayet ettiği ve partinizin sorumluluğunda olmadığı"na dair açıklamaları ve süreci meşrulaştırma çabaları sizleri aldatmamalıdır.

Unutmayınız ki bu sözler doğru olsa bile sizin iktidarınız döneminde yapılagelen antlaşmalar da var ve en son Gazze harekatından birkaç gün önce imzalanan 167 milyon dolarlık ihale antlaşması yukarıdaki nefs-i müdafaayı haksız çıkarmaktadır. Üstelik halen devam edegelen iki milyar dolarlık silah ticareti de cabası.

Bugün Türkiye halkının en ağırına giden husus; 28 Şubat'ın mirası olan Konya semalarında İsrail jetlerinin tatbikat yapagelmesi ve aynı uçakların bugün Filistinli kardeşlerimizi katlediyor olmasıdır.

Sizler Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan olarak 2002 yılında İsrail'le yapılan "Tank modernizasyonu ihaleleri"ne o dönemde AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan yardımcısı olarak karşı çıkmıştınız. Filistin'in ateş altında olduğu böylesi bir dönemde "İhaleleri askıya almamanın İsrail saldırganlığına onay vermek" anlamına geleceğini söylemiştiniz… Size bu sözlerinizi bugün hatırlatmak istiyoruz!

Size reelpolitik hatırlatmasında bulunan Kartel kalemşörleri ve bazı danışmanlarınıza biz de şu hatırlatmayı yapmayı uygun görüyoruz:

Evet reelpolitik insanlık tarihinde siyasi aktörlerin başvurdukları bir yöntemdir ve bu bağlamda Yezid bir reelpolitikçi olduğu gibi; Hz Ömer (ra) de bir reelpolitikçiydi. Yezid zulmü, tuğyanı, Allah'a isyanı bir reelpolitik olarak benimsemişti. Ömer ise adaleti… Adaleti ilke edinen bir siyaset reelpolitiğin en hası, en doğrusu, en sahihidir. Çünkü Allah (cc) Kur'an-ı Mubin'de "Adaletle hükmetmekle emrolunduğumuzu…" belirtir.

Adalet'in hem bir insani/fıtri erdem, hem de reelpolitik olduğunun en önemli göstergesi adaletli yönetimler altındaki halkların kalplerinin sükun bulması, idarecilerine saygı ve hürmet beslemeleri, dolayısıyla tüm işlerin yolunda gitmesidir. Tersi ise sonu ancak zilletle bitmeye mahkum bir yolculuğun içine düşmektir.

Bu bağlamda bugün için en doğru siyaset, en adil ve en akılcı reelpolitik İsrail'le sadece askeri antlaşmaların iptali değil, tüm ilişkilerin kesilmesi ve elçilerin karşılıklı geri çekilmesidir. Bu en başta Allah'ın razı olacağı ve mahşer günü sizin sorumluluğunuzu hafifletecek bir girişim olduğu gibi, aynı zamanda Ortadoğu'daki dengeleri Müslüman halklar lehine derinden sarsacak bir girişimdir. Bunu baş danışmanınız Ahmet Davutoğlu bizlerden daha iyi bilir. Bu tür bir girişim hem Filistin halkına moral ve fiziki bir destek sağlayacak, hem İsrail'in kendine olan güvenini sarsacak, hem de soruna duyarsız Arap rejimlerini tam anlamıyla köşeye sıkıştıracaktır…

Özcesi, tarihin boynunuza yüklemiş olduğu çok önemli bir dönemeçten geçiyorsunuz. Bizim önerdiklerimizi yapmanın iktidarınızın devamı açısından riskli olduğunu düşünüyorsanız, size son iki yıldır yaşadıklarınızı hatırlatmak isteriz ki, Siyonistler ve onların hangi isim altında olursa olsun yerli işbirlikçileri zaten sizin iktidarda olmanıza tahammülkar değiller. Ve en zayıf olduğunuz anda sizi ortadan kaldırmak isteyeceklerinden emin olabilirsiniz. İktidarınız belki birkaç yıl daha sürebilir, ama anın sizleri getirdiği bu dönemeçte bu Siyonist çete sürüsünün burnunu sürtme fırsatı şu an avuçlarınızın içerisinde. Allah (cc) sizleri böylesi bir imtihana tabi tutmuşken, aynı zamanda tüm insanlığın hayırla yadedeceği ve kıyamete kadar unutulmayacak olan Allah (cc)ın razı olduğu bir reelpolitiği beklemekteyiz sizlerden…

Aldatıcıların fısıldamalarına aldanmayın ve "Rabbimiz bize katından bir yardımcı gönder diyen mustazaf erkek, kadın ve çocukların" safında olduğunuzu gerçekçi adımlarla gösteriniz.

Yüce Yaratıcımız, İnsanlık, Ortadoğu ve Gazze halkı sizden bunu bekliyor!

YAZIYA YORUM KAT

17 Yorum