1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şanghay Neden Olmasın?
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şanghay Neden Olmasın?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şanghay Neden Olmasın?

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin ‘varsa yoksa AB’ dememesi gerektiğini vurgulayarak “Mesela ‘Şanghay 5’lisinde niye olmayalım. Orada yer almak, AB konusunda daha rahat hareket etmemizi sağlar” dedi.

20 Kasım 2016 Pazar 05:30A+A-

Yakup Köse / STAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan ve Özbekistan ziyaretlerini Türkiye’ye dönüş uçağında değerlendirdi. FETÖ ile mücadelenin acımasızca devam edeceğini söyledi. “Türkiye ‘benim için varsa, yoksa Avrupa Birliği’ dememeli. Türkiye bir defa kendini rahat hissetmeli” diyen Erdoğan, “Türkiye’nin Şanghay 5’lisi içerisinde yer alması, bu konuda çok daha rahat hareket etmesini sağlayacaktır” ifadesini kullandı. 

İngiltere’de Brexit yaşanırken, bizim de AB ile ilişkilerimiz yeni döneme girdi. Bu konuda son durum nedir?

 Brexit bana göre güzel bir tevafuk oldu. Fransa’da da sesler geliyor... İtalya’dan geliyor. Geçenlerde bizimle ilgili Dışişleri Bakanları bir araya geldiler. Önce hırsla bir araya geldiler. Daha sonra Avusturya’nın dışında hiçbirisi Türkiye ile müzakerenin dondurulması, şu olması, bu olması noktasında fikir beyan etmedi. Bu tabi önemli birşey. Mesele şu: Türkiye bir defa kendini rahat hissetmeli. “Benim için varsa, yoksa Avrupa Birliği” dememeli... Benim kanaatim bu.

PUTİN’E DE SÖYLEDİM

Mesela, “Şanghay 5’lisi içerisinde Türkiye niye olmasın?” diyorum. Bunu Putin’e olsun, Nazarbayev’e olsun, şu anda Şanghay 5’lisinin içerisinde olanlara da söyledim. Başlangıçta 5 ülkenin kurduğu Şanghay İşbirliği Örgütü’ne daha sonra Özbekistan, Pakistan, Hindistan gibi ülkeler de dahil oldu... İran da girmek istiyor. Putin, “Bunu değerlendiriyoruz” gibi bir ifade de kullandı. Temenni ederim ki orada olumlu bir gelişme olması halinde, yani Türkiye’nin Şanghay 5’lisi içerisinde yer alması, bu konuda çok daha rahat hareket etmesini sağlayacaktır diye düşünüyorum.

...Latin Amerika ülkelerine vize serbestisi var, ama Türkiye’yi hala oyalayıp duruyorlar. Geçen gün arkadaşlarla da konuştuk. Yıl sonuna kadar sabredelim, yıl sonuna kadar oldu, oldu... Yoksa biz bu geri kabulü falan, bu dosyayı kapatalım... Şurada mülteciler konusunda 3 milyar euro bu yıl için Haziran itibariyle vereceklerdi. Vermediler. Artık 11’inci aydayız. Yıl sonu geliyor. Güya ikinci bir 3 milyar euro da söz konusuydu. Şimdi onu da ne yaptıklarını göreceğiz. Gördükten sonra bu konuda da kararlı bir şekilde adımımızı atmış olacağız.

AB’den hiç yumuşama sinyali almıyor muyuz?

Yani, bunları anlamak mümkün değil. Bir bakıyorsunuz kuyruğu dik tutma derdindeler, bir bakıyorsun yelkenleri indirivermişler. Türkiye için hiçbir zaman hayırlı rüya görmediler. Pek görmeye de niyetleri yok. Zaman zaman şahsıma hakaretler, zaman zaman ülkemizde fikir özgürlüğü olmadığı, hak ihlalleri iddiaları... Almanya’da, Fransa’da, Belçika’da teröristler kol geziyor ama bu tür şeyleri umursamıyorlar.Ya da Belçika’nın, Ermenilerin soykırım iddiasını kabul etmedi diye bir milletvekiline partisinden atılmanın yolunu açacak kadar özgürlüklerden uzak olduğu unutuluyor. Mahinur Hanım’la ilgili yaptıkları işin izah edilir bir yanı var mı? Bunların özgürlük anlayışı bu kadar işte.

RUSYA İLE KONSEY TOPLANTISI

Rusya ile normalleşme süreci beklentiniz doğrultusunda, hızda mı yürüyor?  

Şu anda fena değil diyebilirim. Çünkü, bu bir normalleşme süreci. Herşey bir anda olmaz. Zaten 5-6 Aralık gibi Başbakanımız Rusya’ya resmi ziyaret yapacak. O ziyarette de bu konular gündeme gelecektir. Ardından 2017’nin ilk çeyreğinde Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantısı yapılacak.

Pakistan-Hindistan anlaşmazlığın çözümü için sizin bir girişiminiz var mı?

Olacak inşallah. Şu anda Navaz Şerif aslında Hindistan yönetimiyle iyi diyaloglar kurabilen birisi. İnşallah biz de Hindistan’a gittiğimizde bunları konuşacağız. Ama maalesef birileri tabi Hindistan’ı sürekli tahrik ediyor. Hakeza Pakistan-Afganistan münasebetlerinin olumlu istikamette gelişmesini istemeyenler de var. İşte alın Pakistan’dan başlayıp, İran, Irak, Suriye, Filistin, Mısır, Libya, Tunus’a kadar uzanan bir yay söz konusu... Bütün bu yayda bir huzursuzluk var. Bunu acımasızca yapıyorlar. Başarılı da oluyorlar. Temenni ederim ki, bizim Hindistan’a yapacağımız ziyaret bölgenin huzuruna da ciddi bir katkı sağlar, bu noktada verimli olur inşallah. 

Türkiye Diyalog Partneri

Şanghay İşbirliği Örgütü (Şanghay Paktı): Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan›ın 1996 yılında oluşturdukları yapılanma Şanghay Beşlisi olarak anılıyordu. Bu örgüt 2001›de Özbekistan›ın katılımıyla üye sayısını altıya çıkarttı. Afganistan, Hindistan, İran, Moğolistan ve Pakistan Gözlemci, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Ermenistan, Kamboçya, Sri Lanka, Türkiye Diyalog Partneri ve  ASEAN, Bağımsız Devletler Topluluğu ile Türkmenistan da Destekçi üye.

ARALIK’TA TRUMP İLE BİR ARAYA GELEBİLİRİZ 

İnsanlar yükselen döviz kurları için, “Bu iş nereye kadar gidecek” diye bir merak içindeler. Yorumunuz nedir?

ABD’deki yeni yönetimin işbaşına gelmesiyle birlikte burada olumlu bir gelişme olacağı kanaatindeyim. Çünkü, yeni yönetim faiz politikalarında bizimle aynı istikamette düşünüyor. Aralık ayı içerisinde belki ABD’ye gitmemiz söz konusu olabilir. Chicago’da Amerikalı Müslümanların yıllık buluşmasına katılma ihtimalim var. ABD’ye gidecek olursam, eğer ayarlanabilirse, Sayın Trump’la da bir görüşme yapabiliriz. Bu yeni süreçte döviz kurunun o baskıcı durumundan sıyrılmak mümkün olabilir; faizin bu acımasızlığı karşısında gelişmekte olan ülkelerin, az gelişmiş ülkelerin dolar kurundaki yüksek rakamlardan kurtulmuş olur diye düşünüyorum.

BAB’TAN SONRA  DOĞU’YA DÖNÜLECEK   

Suriye’de son durum nedir? El-Bab konusunda YPG ile karşı karşıya gelmemiz söz konusu olabilir mi?

El-Bab’a 2 kilometrelik bir mesafe kaldı. Öncelikle Afrin’in güneyinden orada bir El-Bab’la arayı kapatma gibi bir gayretleri var. Bizim de Özgür Suriye Ordusu’nun,tamamiyle El-Bab’a girip oradan Batı’ya değil Doğu’ya, Menbiç’e yönelmesini istiyoruz. Çünkü, Menbiç’ten PYD ve YPG’yi çıkarmak gerekiyor. Bu kararlılık görülünce ABD, “Tamam, buradan PYD ve YPG çıkacak” dedi. Bu sözün tutulmasını bekliyoruz. Zaten şunu bilmemiz lazım. Menbiç, Arap toprağıdır. Orası PYD ve YPG’nin toprağı olamaz. 

Suriyelilerin en azından belli bir kısmına vatandaşlık verilmesi konusunda nasıl adımlar atılacak?

Çadır kentlerdeki insanların özellikle istihbari bilgilerinin tesbiti önemli. Bu bilgilerin gelmesinin ardından, o yönde adımlar atılabilir. Ama, rastgele kalkıp o tür adımları atmak yarın bize başka sıkıntılar da getirebilir. Dolayısıyla çalışmalar devam ediyor, ama sözünü ettiğim hassasiyetler de göz önünde tutuluyor.

TEMENNİ EDERİM Kİ İŞ MİLLETE GİDER  

Başkanlık ya da Cumhurbaşkanlığı konusundaki Anayasa değişikliğiyle ilgili ayrıntılar netleşti mi?

Şu anda iki lider görüştü. İki partinin belirleyeceği arkadaşların, hazırlanan taslak üzerindeki çalışmasının olacağını biliyoruz. O çalışma sonrası liderler tekrar bir araya gelerek nihai kararı verecekler. Parlamentoya getirecekler. Bütün mesele parlamentodan 367’nin çıkması... Olmazsa tabi 330 önemli. Bu durumda temenni ederim ki bu iş millete gider.  

Cumhurbaşkanlığı sisteminde yardımcı sayısı bir mi, iki mi olacak?

O konuda görev yasama organının. Yasama organından çıkacak neticeye göre halkımız oylamasını yapacaktır.

AK Parti ve MHP yarın Anayasa için buluşuyor

MHP’li hukukçular, AK Parti’nin anayasa değişiklik teklifi taslağına üzerindeki çalışmalarını tamamladı. MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, yarın AK Parti Genel Sekreteri Abdulhamit Gül ile taslağa ilişkin ilk görüşmeyi yapacak. MHP lideri Devlet Bahçeli başkanlığında dün bir araya gelen partili hukukçular, taslak üzerinde çalıştı. Toplantıda, taslakta yer alan bazı maddelerin kabul edilebilir bulunduğu, bazılarının ise müzakere edilmesi gerektiği yönünde değerlendirmeler yapıldı. Hazırlanan rapor, Bahçeli›ye sunuldu. MHP›li Parsak’ın, AK Partili Gül ile yarın bir araya gelerek teklif üzerinde müzakerelere başlayacağı öğrenildi.       

OBAMA YÖNETİMİ BAŞARISIZ OLDU

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerikan CBS kanalına verdiği röportajda FETÖ konusunda ABD yönetimini eleştirerek Gülen’in hala ABD’de kalmasının tüm Türk halkını rahatsız ettiğini vurguladı. Barack Obama yönetiminin Suriye’deki krizi ele alma biçiminin de rahatsızlık kaynağı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Bu konuları ciddi bir şekilde ele almada başarısız oldular ve bu bizi rahatsız etti” dedi. 

FETÖ’cülerin üzerine acımasızca gideceğiz  

FETÖ’yle mücadele hangi noktada? Bu sıkıntı ne zaman atlatılabilecek?

17-25 Aralık ile 15 Temmuz iki farklı süreç. Zaten 17-25 Aralık sürecinde tüm arkadaşlarımız bizi tam anlamış olsaydılar 15 Temmuz belki olmayabilirdi. Fakat anlayamadılar. Anlayamadıkları gibi bu alçaklara o dönemde toz kondurmayan; onların böyle kötü niyetlerinin olmadığından bahseden arkadaşlarımız da vardı. Halbuki ben Başbakanlığımın ilk dönemlerinden itibaren bu dershaneler meselesine olumsuz yaklaşan birisiyim. “Gelin bu dershaneleri kapatalım” diyordum... Maalesef Nabi Avcı’nın Milli Eğitim Bakanlığı dönemine kadar bunu gerçekleştiremedik. Dershaneler kapandıktan sonra bizim çocuklarımızın geleceği mi karardı? Elbette hayır. Tam tersine, milyarlarca lira bu alçaklara gideceğine, fakir fukaranın cebinde kaldı... Ha, yapıyorsan gel okul yap. Buna giriyorlar mı, girmiyorlar. Dershanecilik işlerine geliyordu: Okullardan başarılı olanları al, dershanende onları şöyle göstermelik pudrala... Soruları çalıyorlar, ondan sonra da yok şu kadar başarılı öğrenci... YGS’de şu oldu, TEOG’da bu oldu. Herşey hırsızlık üzerine bina etmişlerdi. Yaptıkları buydu... Dershaneleri kapatmak suretiyle, artık o süreci geride bıraktık. 15 Temmuz, bahsettiğimiz arkadaşların da bunları tanımalarını sağladı. Bu terörist yapılanmayla mücadeleyi kararlılıkla sürdürmeye; bunların üzerine acımasızca gitmeye mecburuz. Bu mücadeleyi tabi ki hukuk içerisinde, tabii ki adil biçimde yapacağız... 

SUÇ İŞLEYEN BEDEL ÖDER

Görevden alınmalara gelince, bakın birşeyi abartmaya çalışıyorlar. Mağduriyet iddiasıyla, bazıları özellikle MİT’i yıpratmanın gayreti içerisindeler. Bylock meselesinin aslında hikaye olduğunu ileri sürenleri kast ediyorum. Bylock hikaye değil, bal gibi de var... MİT bunu ortaya çıkarınca, hepsi iyot gibi ortaya çıktı. Deşifre oldular. Kim kimdir öğrenildi. Yüzde 10’luk bir hata payı bile olsa, yapılan iş neticesinde çok ciddi kişiler yakayı ele verdi. Bu onları ciddi manada rahatsız etti. MİT’in bu husustaki başarısı attığı adım, onları ciddi sıkıntıya soktu. Ha, deniliyor ki 100 bine yakın görevden alınma var. Belki daha da fazla olacak. Suç işleyen bedelini ödeyecek. Hukuk gerekeni yapacaktır. Durduramayız. Mesela, Doğu Almanya ile Batı Almanya’nın birleşmesi sırasında 600 bin kişiyi görevden aldılar. Onlar yaptığı zaman oluyor da bizde böyle bir adım atıldığı zaman niye rahatsız oluyorsunuz? Bize geliyorlar yurtdışından, “Bu kadar kişi görevden alınıyor, doğru mu, şöyle mi, böyle mi?” diye soruyorlar. Biz kararlı duruyoruz. “Kusura bakmayın. Siz bizim iç hukukumuza karışamazsınız” diyoruz.

Bazı askerlerin NATO’dan sığınma talebinde bulunduklarına dair haberler çıktı...

Sığınma talebinde bulunanların sayısı o kadar yüksek değil. Ayrıca, NATO’nun o tür tür sığınmaları kabul etmek gibi bir anlayışı, yaklaşımı olamaz. Bahsedilenler, birer terör suçlusu. Bir teröristi, terörist askeri, darbeci askeri NATO’nun içinde nasıl istihdam edebilirler? Böyle bir şeyi yapamazlar. Bunların peşindeyiz, iadelerini istiyoruz. Mesela Yunanistan’a kaçanların iadelerini istedik.Çipras, “15-20 gün içinde neticelendiririm” demişti. Maalesef kaç 15-20 gün geçti. Halen bekliyoruz. Benzer bir durumda biz geciksek, biz onlara karşı böyle yapsak, kıyameti koparırlardı.

FETÖ’yle bağlantılı olanları ordu ve emniyette elbette barındırmayacağız. Ama bu mücadeleyi yaparken mutlaka hassas olacağız. Mesela kimileri bana diyor ki, “Askeri liseler kapatılmamalıydı”... “Kusura bakmayın. Bu darbe sizin kurduğunuz askeri liselerden çıktı. Onlar harp okullarına girdi, oralardan çıktı” dedim. Şimdi askeri değil de düz liseden gelen generallerimiz yok mu? Genelkurmay Başkanımız yok mu? Necdet Paşa (Özel) düz liseden gelmedir. Hulusi (Akar) Paşa düz liseden gelmedir. Şimdi biz ne yapıyoruz? Askeri liseleri kapattık ama, harp okullarının ihtiyacını diğer liselerden karşılıyoruz. Havuz geniş ve bu havuzda farklı eğitimler söz konusu olduğu için bana göre bakış açıları da farklılaşacak. Tek düze bir bakış olamayacaktır. Tek tip insan olmayacaktır. Bizim şu anda hedefimiz bu. Bu demek değil ki disiplin, düzen olmayacak. Uymayanlarla gerektiğinde pekala ilişik kesilebilir....

FETÖ ile acımasızca mücadele edilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, “Bu mücadeleyi tabi ki hukuk içerisinde, tabii ki adil biçimde yapacağız” dedi.

 

HABERE YORUM KAT

2 Yorum