Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu’na tepki: Son nefesimize kadar buradayız
İstanbul'un Fethi Kutlamaları'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugüne kadar bize 'Kaçacak' diyenlerin hepsi de zoru görünce kuyruklarını kıstırıp kaçtılar." dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un Fethinin 569. Yılı Kutlamaları ve Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi İlk Fidan Dikim Töreni'nde konuştu.
Burada Kemal Kılıçdaroğlu'na cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
"Akşam yalan, sabah yalan, bununla bir yere varamazsınız. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Yatsı geldi geçiyor Bay Kemal. Kendine gel kendine. Ve aynen senin geçmişinde olanlar gibi hani diyorlardı ya rahmetli Menderes ve arkadaşları için 'uçaklar dolusu altın kaçırdılar, uçaklar dolusu elmas kaçırdılar'. Aynen şimdi ifadeler değişiyor mu? Yok. Aynısını kim kullanıyor? Bay Kemal kullanıyor. Bay Kemal bu yalanlar tutmayacak. İşte 150 bin lira bir yargıdan aldık. 100 bin lira bir yargıdan aldık. Ne yaptı? Toplam 250 bin lira. Ve şimdi bunları Bay Kemal'in o iftira attığı vakıflara gönderdik. Hiç olmazsa bir hayrı olsun ya.
Türkiye, küresel güvenlik ve ekonomik dalgalanmalar içinde kendine bir yol açmaya çalışırken bunu sabote edecek işler yapmayın. Türkiye asırlık sorunlarının çözümü için sınırları boyunca güvenlik koridoru oluşturacak operasyonlar gerçekleştirirken buna zarar erecek davranışlar sergilemeyin. Bize akıl veriyor, ne diyor ‘Gidin Esed ile görüşün.’ Sen görüşüyorsun yeter zaten. Biz, Suriye’nin kuzeyinde teröristlerle mücadele ediyoruz. Teröristleri biz yere gömüyoruz. Ve devam edeceğiz. Buralarda teröristlerin kökünü kazıyana kadar devam edeceğiz. Şehitlerimize bu vesileyle Allah’tan rahmet diliyorum.
Yalanla bu iş olmaz, iftira ile bu iş olmaz, çarpıtmayla bu iş olmaz. Bay Kemal, hepsine karşı çıkmakla da bu iş olmaz. Hele hele insan biraz utanır ya 'Kaçacak' türü, akıl ve ahlak dışı hezeyanlarla bu iş hiç olmaz. İşte Erdoğan burada Ataköy'de, ölümüne burada. 15 Temmuz gecesi ben milletimi nereye çağırdım? Atatürk Havalimanı'na. Milletim geldi mi oraya? Geldi. Bay Kemal, FETÖ'cülerle beraber tankların arasından Bakırköy Belediyesi'ne gitti. Orada kahvesini yudumladı. Biz ise oradan mesajımızı verdik. 'Kaçacak' dediğiniz kişi Tayyip Erdoğan yani. Biz vesayet güçlerinin nobranlığından kaçmamışız, biz terör örgütlerinin ve onların ağababalarının ateş topu gibi üzerimize gelen saldırılarından kaçmamışız. Biz siyasetin ve ekonominin küresel tetikçilerinin tuzaklarından kaçmamışız. Biz işte 15 Temmuz gecesi savaş uçaklarının, helikopterlerin, tankların, tüfeklerin namlularından kaçmamışız. Biz, gözümüzü burada açtık, ilk havamızı burada soluduk, Allah'ın izniyle son nefesimize kadar da buradayız. Gençler beraber miyiz, kaçmak yok değil mi? Beraber yürüyeceğiz bu yolda.
Bugüne kadar bize ‘Kaçacak’ diyenlerin hepsi de zoru görünce kuyruklarını kıstırıp kaçtılar. Kimi terör örgütlerine sığınarak kaçtı, kimi yabancı istihbarat örgütlerinin kucağında kaçtı: Almanyalı olanlar var, Fransalı olanlar var, Belçika’da, Hollanda’da olanlar var. Bunlar da oralara gittikleri zaman onlarla sohbet ediyorlar. Kimi kılık değiştirip kamyon kasasında, bot üstünde kaçtı. Kimi darbecilerin açtığı yoldan belediye başkanının evine kaçtı. Nasıl kaçarlarsa kaçsınlar hepsinin de ihaneti önünde sonunda ortaya çıktı. Allah ömür verirse kimin son nefesine kadar bu ülkeye hizmet edeceğini, kimin kaçıp gavurun kılıcını çalacağını hep birlikte göreceğiz. Çünkü biz bu ülkenin ve milletin sevdalısıyız. Ne diyor Hayyam? 'Karanlık aydınlıktan kaçar, yalan doğrudan kaçar. Üzülme, doğruların kaderidir, kargalar sürüyle kartallar yalnız uçar.' Evet Türkiye kartallar gibi yalnız uçmak zorunda kalsa da leş kargalarının güdümüne girmeyecek, ellerine kalmayacaktır. Türkiye'nin davası, hak davasıdır. Türkiye, tek başına da kalsa bu yolda, bu hak yolunda yürümeyi sürdürecektir. Milletimiz tek başına da kalsa bu kutlu mücadeleyi sürdürecektir. Üzülme, bu davanın sahibi Hak'tır. Hak olan davada zafer muhakkaktır."
HABERE YORUM KAT