Fatih Demir / HAKSÖZ HABER

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’nın İdlib ve civarında bulunan Türkiye üslerinin çevresinde giriştiği saldırılar ve İdlib’e yönelik olası bir hamle için hazırlıklarda bulunduğu gerçeğini dikkate almalı.

Bölgede etkin hale getirilen PKK/YPG üzerinden girişilen ABD'ye dönük Türkiye'nin haklı savunması bir diğer saldırganı cesaretlendiriyor. 

ABD’nin işgüzar politikaları neticesinde Suriye’de gittikçe güçlenen ve silah donanımı açısından yenilenen bir PKK/YPG olduğu aşikar. Türkiye sınırları içerisinde azalan gücünü Suriye sınırlarında arttıran PKK/YPG’nin bölgenin asli unsuları tarafından kabul görmediği de biliniyor. Rusya ve ABD'nin desteğini alan örgüt, Türkiye'ye karşı bir koz olarak kullanılırken Türkiye bir diğer sorumluyu unutmamalı.  

...

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz hafta ABD’de bir dizi temasta bulundu. ABD’nin S400 silahlarının Rusya’dan alınması sürecinde Türkiye’ye yönelik keyfi uygulamalara giriştiği sürecini hatırlatan Erdoğan, ABD’ye ve ABD Başkanı Joe Biden’a Türkiye karşıtı politikaları nedeniyle sert çıkışlarda bulundu.

ABD ile Türkiye’nin arası geçtiğimiz son 3 yılda Rahip Brunson davası, S400 Patriot hava savunma sistemi, F35 savaş uçakları, PKK/YPG’ye mühimmat teslimatı ve Suriye politikaları gibi sebepler nedeniyle oldukça açılmıştı.

ABD özellikle PKK/YPG’ye verdiği açık destek ile Türkiye olan ilişkilerinin gerilmesine göz yummuş, bölgede güçlenmesini arzuladığı PKK’ya adeta kalkan olmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’da temaslarda bulunduğu ABD’de verdiği demeçlerde ABD’nin bu ikiyüzlü politikalarını eleştirdi.

Amerikan medya kuruluşu CBS News’e verdiği röportajda Cumhurbaşkanı Erdoğan, teslim edilmeyen F35 uçağıyla ilgili: “Peki şu anda benim bu 5 tane uçağım neden verilmiyor. Bu parayı ben ödedim” ifadelerini kullanarak ABD’nin sözünde durmadığını ifade etti.

CBS News muhabiri Margaret Brennan’ın 'S400’lerin satın alınma işlemine neden devam ediyorsunuz?' sorusuna Erdoğan, “Ben Başkan Biden’a gerekenlerin hepsini söyledim. Şu anda da aracılığınızla şunu söyleyeyim; bakın biz F35 uçaklarını aldık. 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptık. Fakat bizim bu 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptığımız uçaklarımızı Amerika bize teslim etmedi. Peki şu anda benim bu 5 tane uçağım neden verilmiyor? Bu parayı ben ödedim.” dedi. Muhabirin, ‘Yeni bir S400 alacak mısınız?’ sorusuna Erdoğan, “Ne demek. Tabii ki ‘evet” dedi.

CBS News muhabiri Brennan’ın, ABD hükümeti tarafından yapılan ‘S400’leri aldığınız için ödemedi’ açıklamasına ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ona karışamaz. Siz bana Patriot vermeyeceksiniz ve savunma noktasında benim başka bir ülkeden alacağım herhangi bir savunma sistemine müdahale edemezsiniz. Bakın bu konuda NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, gayet güzel bir açıklama yaptı. Ve dedi ki ‘Biz ortaklarımızın kimden, nereden, ne kadar herhangi bir sistem satın aldığına müdahale edemeyiz’. Kim bu? Stoltenberg, NATO’nun Genel Sekreteri. Buyurun gerçek ortada” dedi.

CBS News muhabiri Margaret Brennan ABD hükümetinin ‘güvenlik riski’ saçmalığını hatırlatması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kusura bakmasın ben de şunu söyleyeceğim. Türkiye’nin güvenlik riskini kim paylaşacak? Türkiye kendi güvenliğini kendisi temin edemezse acaba birilerinin eline avucuna mı bakacak. Sen bana Patriot vermeyeceksin. Benim hangi ülkeden, hangi savunma sistemini almama da müdahale edeceksin. Böyle bir şey olamaz” dedi.

Rusya’nın Suriye’deki saldırgan tavırları unutulmamalı!

Rusya son birkaç haftadır İdlib ve çevresine dönük saldırılarını arttırdı. Esed Rejimi ile giriştikleri kıyımda milyonlarca insanı yerinden eden, yüz binlercesini katleden Rusya-Esed ortaklığı bölgeden aktarılan bilgilere göre İdlib’e dönük bir harekât hazırlığı peşinde.

Rusya son üç gündür gece saldırılarına da başladığı İdlib ve Halep’in batısında özellikle Türkiye’ye ait üslerin bulunduğu ve nüfusun yoğun olduğu alanları hedef alıyor.  

...

Türkiye’de bulunan Rus sevdalıları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya ve ABD politikalarını ne kadar etkiliyor tam olarak anlaşılamıyor. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ABD’ye sert çıktığı bu süreçte Rusya’nın mutlu olmasına izin vermemesi gerektiği gerçeğini görmesi gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan için siyasi can simidi haline getirilmeye çalışılan Rusya’nın, Müslümanlar için hiçbir zaman güvenilir bir müttefik olmadığı gerçeğinin yeniden hatırlanması gerekiyor.

Suriye’deki saldırıların arttığı son günlerde Rusya’nın, İdlib’in kontrolünü Esed Rejimi veya diğer örgütlere aktarmaya çalıştığı yorumları yapılıyor.

ABD’ye karşı sert bir tavır sergilenmesi oldukça makul ve haklı bir durum iken, Rusya’nın mutlu olduğu arenada Müslümanların mutlu olacağı yanılgısına düşülmemeli.

ABD ile Rusya’nın birbirlerinden farklı olmadığı gerçeği Türkiye’nin siyasi politikalarında yeniden hatırlanmalı.