“Yeni özgür yaşamın inşa etmenin ilk ve temel ayağı öz savunmadır.” Yüzü kapalı, “YDG-H Asayiş” yazılı Abdullah Öcalan’ın resimlerinin bulunduğu siyah tişört giyen 87 kişi "askeri bir tören"le kuruluşlarını ilân ederken bu sözleri kullanıyorlardı. Yer Şırnak’ın Cizre ilçesi, Nur Mahallesi’ydi. Tarih 24 Haziran 2013, gündüz vakti. Kendilerine “Yurtsever Devrimi Gençlik Hareketi (YDG-H)” adını veren grup, çevrede toplanan vatandaşların da izlediği bu törende bildirilerini okudu. Grup, asayişi artık kendilerinin sağlayacağını belirtiyor, “Kürt halkını korumak için” şehirlerde “öz savunma gücü”nü oluşturduklarını duyuruyordu. Tören sonrası grup mahallede yürüyüş düzenleyerek, kimlik kontrolü yaptı. Bu törenden günümüze kadar Cizre’de neredeyse olaylar hiç eksik olmadı.

Bu tarihten bir ay sonra ise yine aynı tören Diyarbakır’ın Fiskaya semtinde düzenlendi. Böylece kısa süre içinde birçok il ve ilçede “YDG-H asayiş birlikleri” adı altındaki PKK grupları varlıklarını hissettirmeye başladı.

Son aylarda çıkan silahlı saldırı, yaralama, yol kesme gibi olayların temel aktörleri bu gruplar. Grup 6-8 Ekim Kobani eylemlerinde ellerindeki silahlarla görüntülendi. Başta Diyarbakır’dakiler olmak üzere can kaybıyla sonuçlanan birçok olayın arkasındaki gruplar bunlar.

YDG-H kimlerden oluşuyor, amaçları ne?

Peki kim bu YDG-H’liler? Bu oluşum neden kuruldu? Amaç ve hedef ne? PKK ile bağlantısı nedir? YDG-H’nin Cizre’deki kuruluş görüntüleri ortaya çıktıktan sonra PKK’nın Kandil’deki üst düzey yöneticilerinden Zeki Şangali, "Cizre'deki KCK asayiş alâkamız ya da talimatımızla yapılan bir şey değil. Gençler kendi aralarında bir inisiyatif kullanarak bunu yapmış olabilirler" açıklaması yaptı. Şangali böyle konuşsa da YDG-H PKK/Kandil’e rağmen kurulmuş değil.

Kandil’in stratejisi

YDG-H’nin şehirlerde birimler oluşturup, örgütlenmesinin temelleri, 2012 yılındaki “PKK’nın 4. Stratejik Mücadele Dönemi” adını verdiği dönemde başladı. Bu yıl aynı zamanda örgütün “Devrimci Halk Savaşı”nı başlattığı yıldı. Örgüt yeni mücadele döneminde, “kır gerillacılığı”nın yanında “şehir gerillacılığı”nı geliştirmeyi hedefine koydu. Mücadelenin sadece dağlarda ve kırsalda verilmesinin yetersizliğinden yakınan Kandil, yeni süreçte şehirlerde özellikle gençlerin örgütlenmesi gerektiğinin üzerinde durdu.

Eylem alanı şehirler

YDG-H’nin amacının, bir taraftan süren çözüm sürecinde devleti çözüme zorlamak olduğu belirtilirken, diğer yandan çözüm sürecinin son bulması, yeniden çatışmalı döneme geçilmesi durumunda, şehir savaşını başlatmak, sokak çatışmalarına hazırlanmak.

YDG-H’lilerin eylem alanı şehirlerle sınırlı. Bu gruplara dahil olanlar başka il ve ilçelerden gelmiyor,  oturdukları mahallerde örgütleniyorlar. Her birimin kendi mahalle örgütlenmesi var. Çoğunun 1990lı yıllarda doğmuş olması dikkat çekiyor.

YDG-H üyelerine hem ideolojik hem molotofkokteyli yapıp kullanmak başta olmak üzere silahlı eğitim veriliyor.

İDDİANAMELERDEKİ YDG-H

Grupla ilgili en geniş kapsamlı adli soruşturma, 2007 yılında başlatılan, PKK’nın şehir yapılanması KCK ile ilgili soruşturmayla birlikte yürütüldü. 151 sanık için hazırlanan KCK ana davası iddianamesinin 60 sayfası, gençlik oluşumuna ayrıldı. İddianamede, PKK’nın gençlik yapılanmasının kökeninin, aynı isimde olmasa da, 1987 yılına dayandığı belirtildi. 24-25 Ekim 1987 tarihlerinde Bekaa Vadisi'nde düzenlenen 1.Kongre ile Kürdistan Devrimci Yurtsever Gençlik Birliği’nin (YXK - Yekitiya Xorten VVelatparezen Kürdistan) kurulduğu vurgulandı. Grubun 1991 yılından itibaren aktivitelerini artırdığı belirtildi.

KCK ana davası sürerken, Diyarbakır’da 2013 yılında bir gösteriden sonra düzenlenen operasyonda yakalanan 3 kişi hakkındaki dava iddianamesi de yine aynı yapı üzerine kuruldu.

Sanıklar, “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama, korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda patlayıcı madde kullanma, kamu malına zarar verme, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak, silahlı terör örgütüne üye olma, terör örgütü propagandası yapmak, görevi yaptırmamak için direnme” ile suçlandı. İddianamede, YDG-H için Yargıtay’ın aldığı ‘Terör örgütüdür’ kararına da dikkat çekildi. 

Kaynak: Al Jazeera