Seminer süresince Kur’an nasıl Bir Bilgilenme ve Eğitim Anlayışı Sunuyor? Okuma Sorumluluğumuz: Kirap, Dergi ve Medya Araçlarını Takip ve Ölçü! Modern ve Zorunlu Eğitimi Aşma Sorumluluğumuz! Bir imkân olarak İmam-Hatip Liseleri ve Sorumluluklarımız başlıkları üzerinde duruldu.

Kur’an Kerim’de eğitime verilen öneme değinerek sözlerine başlayan Mustafa Üngör, Darü’l Erkam’dan örnekler vererek eğitimin güncel sorunlara çözüm üreten yönüne atıfta bulunarak, hayattan kopuk bir eğitimin olmaması noktasında paylaşımlarda bulundu.

Hayatın kavramlar üzerinden tanımlandığı hatırlatan Üngör, yaşanan kavram kargaşasına örnekler vererek kavramların önemine değindi.

Kavram konusuna katkıda bulunarak sözlerine başlayan Hüseyin Kır’da, Eğitimin önemine değinerek, insanın eğitime olan ihtiyacını, doğumundan, çocukluğundan, ergenliğine kadar ki dönemlerden örnekler vererek anlattı.

Eğitim kavramının yapılan faaliyeti karşılamadığını da hatırlatan Kır, edep kavramı üzerinde durarak sözlerine şöyle devam etti.” Eğitim sadece okuma, yazma ve öğrenmeye indirgenmiştir. Oysa eğitim muhatabında köklü değişimlere neden olur, ahlaki ve kültürel olarak bir yansıması vardır. Dolayısıyla içi boşaltılmış kavramlarımıza can vermemiz gerek, yoksa o kavramların yerine modern kavramlar kullanılmaktadır. Kapitalist ve Liberal bir bakış açısı şuan dünyamızı ve bölgemizi kasıp kavurmaktadır.“

Batılı bir eğitim sisteminin varlığa değinerek; ”Bugün Laik, seküler bir anlayışla bilgilenme söz konusu, vahiyden tamamen kopuk ve hiçbir irtibat yok. İslami kavramların kullanılmadığı bir dil var şuanda hayatımızda!”

Son yıllarda İslam dünyasında yaşananlara da atıfta bulunan Kır, can sıkıcı gelişmeler yaşansa da özgüvenin yerine geldiğini, ancak; bunun sadece bir başlangıç olduğunu söyledi. Rehavete kapılmadan çalışmaya, mücadeleye devam etmek gerektiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti.” Batı karşısında duracak tek güç İslam’dır. Bunu bildikleri için Batı Müslümanları terörist olarak veya vahşi olarak göstererek bloke etmeye çalışmaktadır. Batı şuanda sadece ekonomik olarak söz sahibidir. İnsanlığa sunacağı bir sözü yoktur. Ancak, İslam ümmeti parçalınmış ve ortak bir söyleme sahip değil. Batının elini güçlendiren de budur.”

İslam’da eğitimin camii merkezli olduğunu hatırlatarak, eğitim sistemi üzerinde duran Kır, Selçuklular ve Osmanlı dönemi eğitim sistemi ve kurumları hakkında da bilgiler verdi. 18.yy’dan sonra eğitimin Batı merkezli aydınlanma ile okullar sisteme sadakatli bireyler yetiştiren ideolojik ve zorunlu hale geldiğini söyledi.

Türkiye tek parti dönemi ve politikalarına değinen Kır, İmam Hatiplerin o dönemde namaz kıldıracak, cenazeyi kaldıracak kimsenin kalmaması kaygısı ile kurulduğunu söyledi.”Ancak; halk bu okullara büyük teveccüh göstermiş, dini kaygılarla çocuklarını bu okullara göndermiştir. Bu okullar üzerinden bazı zamanlarda siyaset üretilmiş, dönem dönem engellemelerle önleri kesilmeye çalışılmış, özellikle 28 Şubat’ta büyük darbe vurulmuştur.

Şuanda bazı iyileştirmeler ve kazanımların farkına varmak gerektiğini belirten Kır, geçmişimiz ve tarihimizi iyi idrak etmek gerektiğini, mücadeleye ve ortak hareket etme kabiliyetimizi geliştirmemiz gerektiğini ifade ederek sözlerini tamamladı.

Program soru cevap ve karşılıklı görüş alışverişi ardından sonra erdi.