1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. Çocuk zihninde soykırım
Çocuk zihninde soykırım

Çocuk zihninde soykırım

Bugün kızım yine korku yaşıyor ve ben ona yanında olduğum sürece korkmaması gerektiğini anlatmak zorundayım ama aslında korkarım ki ebeveynlerin buna alışması bekleniyor.

09 Ocak 2025 Perşembe 23:23A+A-

Fedaa al-Qedra’in electronicintifada’da yayınlanan yazısı Haksöz-Haber tarafından tercüme edilmiştir.

 

Uyandığımda kızım yanağıma bir öpücük kondurdu ve bana şöyle dedi: “Anne, bugün benim doğum günüm. Beyaz bir elbise giymek istiyorum ve çikolatalı pasta istiyorum.” Kızım Rita 5 yaşına yeni girdi.

Gülümsedim, ona sarıldım ve “Mutlu yıllar anneciğim” dedim.

Çocuklarının gözlerinin önünde büyüdüğünü gördüğünde mutlu olan her anne gibi, Allah kızıma hayat verdiği için minnettardım ama çocuğumun kelimenin tam anlamıyla bir soykırım savaşı yaşadığı yıl için üzgündüm.

Rita ile aramızda özel bir sevgi var ve bu çocuğu gören herkes onun ne kadar akıllı ve harika birisi olduğunu bilir.

Onu gören herkes bana benzediğini söylüyor.

Görünüş ve karakteristik olarak bana olan benzerliği beni gerçekten hayrete düşürüyor, öyle ki onu benim bir kopyam olarak görüyorum.

Rita'ya ihtiyacı olan her şeyi vermeye çalışıyorum

Doğum yapmadan önce bile ona özel ilgi gösterirdim. Onunla konuşur ve her zaman ona harika bir anne olacağımı söylerdim.

Ona hep şöyle derdim: “Ben seninle olduğum sürece hiçbir şeyden korkma.”

Rita için her şeyi özenle seçtim: güzel odasını, oyuncaklarını, elbiselerini ve diğer kıyafetlerini, saç modellerini, anaokulunu.

Kızımıza, biz ebeveynlerin yaşadığı tüm çatışma ve zorluklardan - savaşlarla dolu bir ortamdan - uzakta büyüyebileceği, sıcaklık ve sevgiyle çevrili sağlıklı ve güvenli bir ortam sağlamak için tüm gücümüzle çalıştığımız için kendimle ve babasıyla gurur duyuyordum.

Şimdi ise kızım çok küçük yaşta soykırıma maruz kalıyor.

Sevgi ve güven ortamında büyümek, öğrenme ve oyun oynama hakkını kullanmak yerine bir yıldan fazla bir süredir sürekli bombalama, yerinden edilme, açlık ve hastalıkla iç içe yaşıyor.

Ben bir anne olarak dokuz ay boyunca kızım ve onun geleceği hakkında endişe içinde yaşadım. En temel ihtiyaçları bile büyük bir zorluk haline geldi. Çocuklarımız için yiyecek, giyecek ve temiz su temininde çok sıkıntı çektik.

Bu savaşı bir gazeteci, bir anne ve bir kadın olarak yaşıyorum.

Henüz buna alışamadım.

Ne zaman bir çocuk cesedi görsem, bu bana kızımın burada karşı karşıya olduğu tehlikeyi ve dünya onların çocukluklarının öldürülmesini izleyip sessiz kaldığı sürece çocuklarımızın hayatlarının hiçbir değeri olmadığı acı gerçeğini hatırlatıyor.

İsrail'in Gazze'de bize karşı işlediği savaş suçları ve katliamlar, burada yaşamın çocuklarımız için ne kadar tehlikeli olduğunu ortaya koydu ve ben her zaman şunu soruyorum: Toprağımda kalmalı mıyım yoksa çocuklarımın güvenliğini garanti altına alıp gitmeli miyim?

İsrail'in 2021 saldırısında Rita ile nasıl acı çektiğimizi çok iyi hatırlıyorum. İsrail savaş uçakları yakınımızda bir ateş kuşağı gerçekleştirdiğinde 2,5 yaşındaydı. O zaman çocuğum yoğun bir korku hissetti ve konuşmayı tamamen bıraktı ve sadece ağlıyordu. Gün boyu yürür ve işaret parmaklarını kulaklarına sokardı.

Travma sonrası stresin etkileri için onu tedavi ederken çok zorluk çektik, ta ki o normal bir çocuk haline dönene, oynamaya, gülmeye ve yaşıtlarıyla kaynaşmaya başlayana kadar.

İnsan savaşın dehşetine nasıl alışabilir?

Bugün kızım yine korku yaşıyor ve ben ona yanında olduğum sürece korkmaması gerektiğini anlatmak zorundayım ama aslında korkarım ki ebeveynlerin buna alışması bekleniyor.

Ama ben buna alışmak istemiyorum.

Öldürmeye ve ölüm korkusuna, insan acısının görünmez hale geldiği ve savaş seslerinin günlerimizin değişmez müziği olduğu bir duruma değil.

Kızımı sevdiği şeylerden mahrum bırakmaya alışamıyorum - örneğin beyaz elbisesinden ve doğum günü pastasından - ama bu savaş devam ediyor.

Küçük prensesim hızla büyüyor. Masum çocukluğundan bir şeyler kalsın istiyorum.

Savaş bitecek ve ben ona sevdiği bebek elbiselerini, bilekliklerini ve boyama kitaplarını alacağım.

Ona her zaman sevgi vereceğim.

 

*Fedaa al-Qedra, Gazze'de yaşayan bir gazeteci.

HABERE YORUM KAT