Çocuğunuzun kurallara uyması için ne yapmalısınız?
Nancy Darling "çocukların karakterini ezmeden, onlara kötü hissettirmeden kuralları uygulamanın yolu ne?" sorusuna cevap arıyor.
Nancy Darling / Fikir Turu
Çocuğunuzun kurallara uyması için ne yapmalısınız?
Ebeveynliğin üç temel unsuru yüzyılı aşkın bir süredir geçerliliğini koruyor. Söz konusu üç temel unsurun birincisi, içtenlik ve talepkârlık arasındaki dengeyi korumaktır. İkincisi, çocuklar üzerinde zorlayıcı olmamak ve onların duygularına saygı duymaktır. Yani kural koyarken ve bunları uygularken onların düşünceleri ve duygularından ziyade davranışlarına odaklanmaktır. Üçüncü temel husus ise yalnızca ihtiyati, ahlaki ve geleneksel alanlarda kurallar koymak ve bu kuralları tutarlı bir şekilde uygulamaktır.
Oberlin Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Nancy Darling, Psychology Today web sitesinde yayınlanan yazısında, farklı ebeveynlik biçimlerinin çocukların yetiştirilmesinde koyulan kurallara bakış açısını ve bunun çocukların gelişimindeki etkilerini ele alıyor.
Yazının öne çıkan bazı bölümlerini paylaşıyoruz:
“Neredeyse tüm ebeveynler çocuklarının uslu durmasını ve mutlu olmasını ister.
Bazen bu imkânsız gibi görünür. Çocuklar günden güne ve yıldan yıla değişir. Onların ihtiyaçları ve bizim ihtiyaçlarımız da her gün değişir. Bizden talep edilenler ve bu talepleri karşılamak için sahip olduğumuz kaynaklar değişkenlik gösterir. Özellikle de tükenmişlik, stres, kaygı ve depresyonun hem çocuklar hem de yetişkinler arasında yaygın olduğu şu günlerde…
Ebeveynlik biçimleri zaman içinde hep değişse de, son yüzyılda aileler üzerine yapılan araştırmalarda üç temel unsur öne çıkıyor:
- Etkili ebeveynler içtenliği ve talepkârlığı dengeler.
- İyi ebeveynler zor kullanmazlar.
- Çocuklar, kuralların adil ve meşru olduğunu düşündüklerinde onlara uyma olasılıkları daha yüksektir.
Etkili ebeveynler içtenliği ve talepkârlığı dengeler
Ebeveynlik biçimi, ebeveynlerin çocuklarının işbirliğini kazanmak için kullandıkları genel ortamı ifade eder.
Etkili bir ebeveynlik biçimi çocuğa göre şekillenir, iki yaşındaki çocuğumuza 12 yaşındaki bir çocukmuş gibi ebeveynlik yapmayız.
Etkili bir ebeveynlik biçimi, çocuğun başkalarının ihtiyaçlarına uyum sağlamasına da yardımcı olur. Mutlu, başarılı çocuklar başkalarıyla işbirliği yapar ve sınıfta gösterdikleri davranışlar ile oyun alanında gösterdikleri davranışlar farklıdır.
Ebeveynlik biçiminin en yaygın kullanılan tanımları iki temel yaklaşımı birleştiriyor:
- İçtenlik veya destekleyicilik, çocuğun ebeveynin her zaman yanında olduğunu hissetmesini ifade eder. “Koşulsuz sevgi” bunun farklı bir tanımıdır. Çocuk, ebeveyninin onu kendisi olduğu için sevdiğini, ona destek olacağını ve onu kötülüklerden koruyacağını bilir. Şimdiye kadar okuduğum her araştırma – her kıtada ve her kültürde – çocukların koşulsuz sevildiklerini hissettiklerinde daha başarılı olduklarını gösteriyor.
- Talepkârlık ise daha karmaşık bir kavram. Talepkârlık, ebeveynlerin çocuğun davranışlarına yönelik beklentileri olduğu ve bunları tutarlı bir şekilde öğrettikleri veya pekiştirdikleri fikrini ifade eder. Talepkârlığın, ebeveynlerin hem nasıl davranılması gerektiğini çocuğa öğretmesi ve açıkça göstermesi hem de bunları uygulatması anlamına geldiğini unutmayın. Ebeveynler çocuğa ne zaman doğru davranışları sergilediklerini ve ne zaman sergilemediklerini açıkça belirtirler.
Etkili ebeveynler hem destekleyici hem de talepkârdır. Kendine güvenen, akranları ve yetişkinler tarafından sevilen, okulda başarılı olan ve çok fazla belaya bulaşmayan çocuklara sahip olma eğilimindedirler.
Müsamahakâr ebeveynlerin içtenliği yüksek, talepkârlığı ise düşüktür. Çocuklarının uslu durmasını isterler ancak onlara uslu durmayı etkili bir şekilde öğretmezler ya da iyi davranışları zorunlu kılmazlar.
Otoriter ebeveynlerin talepkârlığı yüksek ancak destekleyiciliği düşüktür. Çocukları genellikle koyulan kurallara uyar ancak özgüvenleri daha düşüktür ve depresyona girme olasılıkları daha yüksektir.
Müsamahakâr ve otoriter ebeveynler hakkında iki yaygın yanlış kanı mevcut. Birincisi, müsamahakâr ebeveynlerin çok sevgi dolu olduğu ve çocuklarını asla azarlamadığı kanısıdır. Diğer yanlış kanı ise otoriter ebeveynlerin çok katı olduğudur.
Bunların ikisi de yanlış.
İlginç bir şekilde, çocuklar etkili ebeveynlerini en destekleyici ebeveynler olarak tanımlıyorlar. Koyulan kurallardan her zaman hoşlanmasalar da, bu kuralları ebeveynlerinin üzerine düşeni yaptıklarının ve kendilerini önemsediklerinin bir işareti olarak görüyorlar. Etkili ebeveynler ayrıca müsamahakâr ebeveynlere kıyasla daha destekleyicidir. Müsamahakâr ebeveynlerin biraz ilgisiz olması alışılmadık bir durum değildir. Müsamahakâr ebeveynler de çocuklarının uslu durmasını isterler ancak bunun gerçekleşmesi için etkili bir şekilde çabalamadıkları için çocukları uslu durmadığında sinirlenebilir veya kızabilirler.
Benzer şekilde, etkili ebeveynler otoriter ebeveynlere göre nispeten daha az kural koyarlar, ancak aslında bu konuda daha katıdırlar – koydukları kuralları uygularlar.
Hangi durumda çocukların kurallara uyma olasılığı daha yüksektir?
Aşağıdakileri yaptığınızda çocukların kurallara uyma olasılığı daha yüksektir:
- Kuralları koyun
- Kuralların ne olduğunu açıkça ifade edin
- Çocukların kurallara ne zaman uydukları ve ne zaman uymadıklarını bilmelerini sağlayın
- Ne olursa olsun onları sevdiğinizi bildiklerinden emin olun
Ebeveynlik biçimlerini tanımlamak için kullanılan üçüncü bir yaklaşım ise özgürlük tanımaktır. Özgürlük tanımak zor kullanmanın tam tersidir. Bu kavram 1930’lardan beri incelenmiş ve 1960’lardan beri ebeveynlik biçimleri kapsamında çalışılmış olsa da Brian Barber bu fikri tam olarak zorlayıcı ebeveynlik üzerine yaptığı çalışmalar ile ortaya attı.
Zorlayıcı ebeveynler, çocuğun benlik duygusunu manipüle ederek çocuklarını kontrol etmeye çalışırlar. Ebeveynler bunu birkaç şekilde yaparlar, bunların hepsi de kötüdür.
- “Beni gerçekten sevseydin dediklerimi yapardın.”
- “İyi çocuklar bu şekilde davranmaz.”
- “Eğer bunu bir daha yaparsan artık seni sevmeyeceğim.”
Çocuklarda suçluluk duygusu yaratmak zorlayıcı ebeveynlerde yaygındır. Ebeveynlerin onay, sevgi ve pozitif ilgiyi belirli bir şekilde davranmaya bağlı kıldıkları pek çok ince yol vardır. Bunların hepsi zorlayıcı ebeveynlik olarak tanımlanabilir.
Zorlayıcı ebeveynlikte, sevgiye layık olmak veya iyi bir insan olmak ebeveynin beklentilerine ve isteklerine uymaya bağlıdır. Zorlayıcı ebeveynlik manipülatiftir. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, zorlayıcı ebeveynlik deneyimi yaşayan çocuklar, dışarıdan iyi görünüyor olsalar bile, kendi içlerinde kötü hissetme eğilimindedirler.
Doğru ebeveynlikte neye odaklanmalı?
Etkili ebeveynlik çocuğun davranışlarına odaklanır, insan olarak kim olduklarına değil.
Etkili ebeveynlik meşrudur ve sınırlara tabidir.
Etkili ebeveynler katıdır, ancak otoriter ebeveynlere göre daha az kural koyarlar. Kuralları daha hedefe yöneliktir ve bunları daha tutarlı bir şekilde uygularlar. Özellikle, etkili ebeveynler meşru otorite uygulama eğilimindedir.
Çocukların neredeyse tamamı, ebeveynlerin kendilerini güvende tutacak (Sigara içme! Kibritle oynama!), daha iyi ve ahlaklı insanlar olmalarına yardımcı olacak (Hırsızlık yapma! Kardeşine vurma!) ve topluma uyum sağlamayı öğrenmelerine yardımcı olacak (Uygun giyin! Okulda küfür etme!) kurallar koymaları gerektiğine inanıyor. Çocuklar bu alanlarda – ihtiyati, ahlaki ve geleneksel – kuralların konulmasını ebeveynlerinin üzerine düşen bir görev olarak görürler. Bu alanlara ‘meşru otorite’ alanları denir.
Çocuklar (ve ebeveynleri) genellikle ebeveynlerin, en sevdikleri renk, arkadaşlarının kim olduğu veya eğlenmek için ne yaptıkları gibi hayatlarının en kişisel alanlarını kontrol etme hakkına sahip olmadıklarını düşünürler. Açıkça görülüyor ki, bu alanlarda çok fazla örtüşme var – sorun çıkaran bir arkadaşla oynamak ihtiyati kuralları ilgilendiren bir konu mu yoksa kişisel bir konu mu? Peki ya şiddet içeren video oyunları?
Bununla birlikte, ebeveynler, çocuklar ve gençler, ebeveynlerin üzerinde otorite sahibi olması ve olmaması gereken alanlar konusunda geniş bir mutabakata sahiptir. Ebeveynlerinin koyduğu kuralların meşru olduğuna inandıklarında, çocukların hoşlanmadıkları kurallara uymaları gerektiğine inanmaları ve bu kurallar hakkında ebeveynleriyle konuşmaları ve ebeveynlerine açıklama yapma şansı vermeleri daha olasıdır. Ayrıca çocukların bu alanlarda koyulan kurallara uymaması veya karşı çıkması hususunda yalan söyleme olasılığı daha düşüktür ve söz konusu kurallara uyma olasılıkları daha yüksektir.
Uzun vadeli faydalar
Etkili ebeveynlerin güçlü yönlerinden biri, meşru alanlarda kural koyma ve kişisel alanlardan kaçınma eğiliminde olmalarıdır (kişisel alanlarda fikir sunmaktan kaçınmazlar, ancak kural koymazlar). Koydukları kuralları uygularlar.
Otoriter ebeveynler daha kişisel kurallar koyar, ancak bunları uygulamazlar.
Müsamahakâr ebeveynler, kuralların olması gerektiğini düşündükleri alanlarda bile kural koymazlar.
İlginçtir ki, meşru kurallar koymak çocukların ebeveynlerini dinleme ve onların istediği gibi davranma olasılığını çok daha yüksek hale getirir. Bunun uzun vadede pek çok faydası olacaktır. Ayrıca, meşru kurallar koyduklarında ebeveynleriyle aynı fikirde olma olasılıkları daha yüksektir, bu nedenle ebeveynler bir konu hakkında sürekli tartışmak zorunda kalmazlar çünkü ebeveynler ve gençler aynı taraftadır.
Zaman içinde bu büyük bir fark yaratır.”
HABERE YORUM KAT