ABD Başkanlığı için Demokratik Parti’den eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın, Cumhuriyetçi Parti’den de milyarder işadamı Donald Trump’ın adaylığı kesin gibi.

Trump, palyaço takılıyor.

Clinton ise ağır abla rolünde.

Geçen gün, Trump’ın dış politika sahasındaki fikirlerine cevap verirken, bunların aslında fikir değil hezeyan olduğunu söyledi Clinton.

İyi yaptı, ama kendisi de bu hususta hiç itimat telkin etmiyor.

***

Gelecek kasım ayında yapılması planlanan başkanlık seçiminde yarışmaya aday olan siyasetçiler arasında başından beri en makul gibi görüneni olduğuna bakmayın siz.

Clinton bir Kissinger hayranı.

“Kissinger’in son yıllarda en beğendiği dışişleri bakanı” olmakla övünüyor, bunu bir halt sanıyor.

Aslında halt zaten.

Öyle bir halt ki, koca Trump bile zor yetişir o halta.

***

1969’dan 1975’e kadar ABD Başkanı’na ulusal güvenlik danışmanlığı yapan ve 1973-1977 yıllarında dışişleri bakanı olan Henry Kissinger, Nobel Barış Ödülü sahibi bir canidir.

Nobel Barış Ödülü sahibidir, ama canidir.

Veya: Canidir, ama Nobel Barış Ödülü’nü alabilmiştir.

Belki de: Caniliği, Nobel Barış Ödülü ile ödüllendirilmiştir.

Uluslararası sistemin kafası değişik çalışır.

***

The Nation dergisi, Clinton’ın Kissinger hayranlığı münasebetiyle, Nixon döneminde dış politikadan sorumlu olan o caninin korkunç cürümlerini hatırlatıyor:

1. Vietnam Savaşı’nı beş sene uzattı.

2. Kamboçya ve Laos’u kanunsuzca bombalattı.

3. Nixon’ı birçok bürokrat ve gazetecinin telefonlarını, yazıhanelerini dinletmeye sevk etti.

4. Kamboçya, Doğu Timor ve Bangladeş’te soykırımlara yol açtı.

5. Afrika’nın güneyinde, ırkçı beyaz egemenliğini korumak adına, kitlesel ölümlere yol açan sebepsiz iç savaşlar çıkarttı.

Liste uzayıp gidiyor.

The Nation’a göre Kissinger, Afrika’daki cinayetler hariç (onlar sayılamayacak kadar çok), 3 ila 4 milyon masum insanın öldürülmesinden sorumlu.

***

Bir de Şili’deki cunta meselesi var.

Halkın oylarıyla işbaşına gelen sosyalist Allende hükümetini devirip binlerce insanı siyasi fikirlerinden ötürü tutuklayan, işkenceden geçiren, katleden ABD uşağı General Pinochet ve arkadaşları, bizzat Kissinger tarafından sevk ve idare ediliyordu.

Bir rivayete göre, modern zamanların en vahşi ve acımasız idarecilerinden biri olarak tanınan Pinochet, Kissinger’in vahşetine ve acımasızlığına yetişmekte zorlanıp, “Bu kadar da ileri gitmesek” dermiş…

Clinton’ın ‘rol modeli’ olan Kissinger böyle bir psikopat işte.

***

Clinton şimdi bir yana…

Ramazan-ı Şerif’iniz mübarek olsun.

Karar