Çin'in Stratejik Oyunu, Myanmar ve CMEC
Ekonomik çıkarlarından ötürü Çin, Myanmar ordusunun Arakan eyaletindeki Rohingya halkına soykırım yapmasına sessiz kalmıştır.
Dr. Öğr. Üyesi Md. Nazmul ISLAM / AA Analiz masası
Çin'in 1949'da kuruluşunun ardından, Myanmar Çin'i tanıyan, ilk komünist olmayan ülke olmasına rağmen iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler 8 Haziran 1950'de başlamıştır. Tarih boyunca, Çin'in Myanmar'ın askeri yönetimine yaptığı sürekli destek, iki ülke arasında etkili ilişkiler kurmak için gerekli güven ortamını sağlamıştır. Temel olarak Deng Xiaoping rejimi iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde önemli bir role sahiptir. Myanmar’da 1988 yılında gerçekleşen demokrasi yanlısı protestolar karşısında, askeri yönetimi destekleyen tek ülke Çin olmuştur. Bu gelişme sonrasında iki ülke arasındaki ticari ilişkiler, güçlü siyasi ilişkilere evirilmiştir.
Çin'in Myanmar'daki Büyük Stratejisi
Çin'in Myanmar'a olan rağbeti, 1 Şubat 2021'deki son askeri darbeden sonra bile hemen hemen aynıdır. Çin'in Myanmar'a ilgisi demokratik liderler ve Myanmar'daki ordu olmak üzere iki çevreye ayrılmaktadır. Myanmar'daki son askeri darbenin ardından, Çin'in Myanmar'a yönelik politikası çok muğlak ama tamamen çıkar odaklıdır. Darbeden sonra halkın ve protestocuların Yangon’da bulunan ve Çin tarafından finanse edildiği bilinen fabrikaları ateşe vermeleri, Çin’in hem kendisine hem de Myanmar’daki ekonomik çıkarlarına doğrudan bir mesaj niteliği taşımaktadır.
Bununla birlikte Myanmar, Çin'in Asya-Pasifik ve Hint-Pasifik bölgelerindeki Yol Kuşak Girişimi için önemli bir stratejik ortaktır. Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) dışında, Çin Myanmar Ekonomik Koridoru (CMEC), Çin için en etkili ipek, ticaret ve ekonomik yollardan biridir. Ek olarak, Myanmar cuntası, Çin'in Yol Kuşak Girişimi'nin (BRI) bölgedeki önemli bir stratejik bileşeni olan Myanmar'ın batısındaki Rakhine Eyaletindeki, Kyaukphyu Özel Ekonomik Bölgesi (KPSEZ) ve derin deniz limanı projesine yasal hizmetler sağlamak için ihale açmayı teklif etmiştir. Açıkça iddia edilebileceği gibi Myanmar cuntasının Çin tarafından finanse edilen KPSEZ ve derin deniz limanı projesini hızlandırma kararının, Rakhine eyaletinde Hindistan'ın inşa ettiği Sittwe Limanı için bir meydan okuma olarak ortaya çıkabileceği açıktır. Çin ve Hindistan'ın bölgede, özellikle de Myanmar'ın Rakhine eyaletinde çok net bir çıkarı vardır.
Çin'in Myanmar'daki ekonomik hamleleri
Çin Myanmar Ekonomik Koridoru'nu (CMEC) anlamak için, Myanmar'ın ekonomisini Çin'in ekonomisine bağlayan bir bağlantı şeması, Pekin ve görevden alınan seçilmiş hükümet tarafından geliştirilmiştir. CPEC gibi, CMEC de bünyesine, endüstriyel ve ulaşım projeleri gibi çeşitli projeleri dahil etmiştir. Bununla birlikte sosyal ve çevresel etkilerin titiz bir şekilde gözden geçirilmesi, finansal uygulanabilirliğin güvence altına alınması ve teklifin her şeyden önce Myanmar'ın ekonomik kalkınma hedeflerine fayda sağlayacağından emin olmak için analiz yapılması gerekmektedir. Ayrıca, KPSEZ projesi, Çin'in bölgeye ilgisini artıracak önemli stratejik araçlardan biridir.
Pekin, uzun süredir KPSEZ ve derin deniz limanını BRI için hayati önem taşıyan unsurlar olarak görmektedir. Bunun iki nedeni vardır. İlki, Çin’in Hint Okyanusu’na doğrudan erişim sağlayacak olmasıdır. İkincisi, Çin ticaretinin Singapur yakınlarındaki sıkışık Malakka Boğazı’nı geçmesine izin verirken aynı zamanda Myanmar sınırında yer alan Yunnan eyaletinin kalkınmasını da hızlandıracak oluşudur. Bu unsurlar CMEC’in bir parçası olacaktır. Yunnan eyaletindeki Kyaukpyu ve Kunming arasında petrol ve doğal gaz boru hatları zaten çalışmayı sürdürmektedir. Myanmar ordusunun Arakan eyaletindeki Rohingya halkına soykırım yapmasına Çin'in sessiz kalmasının ardındaki sebeplerden biri de budur.
Çin'in Myanmar yatırımları
Çin, Myanmar'ın Rakhine Eyaleti'ndeki Kyaukphyu şehrinden başlayıp, Çin'in Yunnan bölgesine kadar uzanan ve toplam maliyeti 4,5 milyar ABD doları olan bir doğal gaz ve petrol boru hattı inşa etmiştir. “Çin ayrıca Kyaukphyu'da yıllık 22 milyon ton kapasiteli bir petrol terminali kurmuştur Doğal gaz boru hattı, 2018 verilerine göre Çin'in toplam gaz ithalatının yüzde 16,3'ünü karşılayabilir. Tam olarak kullanılması halinde bağımlılık oranını yüzde 9,8'e çıkarma potansiyeline sahiptir. Petrol boru hattı, 2017 verilerine göre tam kapasite ile çalıştığında Çin'in toplam petrol ithalatının yüzde 4,3'ünü oluşturabilir.” [i]
Mart 2020'ye kadar, Çin'in yaklaşık 21 milyar ABD doları değerindeki Doğrudan Yabancı Yatırımı (DYY), Myanmar için en büyük DYY kaynaklarından biri olmuştur. Myanmar’a yönelik Çin yatırımlarının yüzde 57’si enerji, yüzde 17 madencilik, yüzde 18 petrol ve gaz sektörüne, kalan yüzde 8'i tarım ve diğer alanlara yayılmıştır. Myanmar'a yatırım yapan Çinli şirketlerin tipik bir özelliği, genellikle devlete ait olmalarıdır. Enerji, petrol ve gazla ilgili projelerin yanı sıra Çin, doğrudan yabancı yatırımlarını Myanmar'ın Kyaukphyu'daki derin liman gibi farklı sektörlerine 1,3 milyar ABD doları karşılığında yapmaktadır. Bu projenin yanı sıra Myanmar-Çin sınırında 3 ekonomik bölgenin geliştirilmesi ve Yangon şehri için yeni mahallenin geliştirilmesi gibi diğer projeler de açıklanmıştır. [ii]
Ancak Myanmar'ın şu anki cuntası, Çin'e bu fırsatı vererek desteklerini nereden ve nasıl aldıklarını açıkça ortaya koymuştur. Myanmar, Sittwe limanı, Myanmar'ın Kaladan Nehri üzerindeki Paletwa'da bir iç su terminali ve Mizoram'da Paletwa'dan Zorinpui'ye karayolu bağlantısı oluşturmayı içeren Kaladan çok modlu transit taşıma projesi için 484 milyon dolarlık bir Hindistan hibesi almış olsa da yine de seçimini Çin’den yana yapmaktadır. Mevcut argümanın dışında, gelecekte bu proje Bangladeş için stratejik bir ekonomik tehdit olacaktır. Hatta Bangladeş, bu projeyi uygulayarak Rohingya mültecilerini Myanmar'ın Rakhine eyaletine geri göndermede başarılı olamayabilir.
KAYNAKÇA
[i] https://www.orfonline.org/expert-speak/understanding-the-relations-between-myanmar-and-china/
[ii] DICA. (March 2020). China Oversea Investment Data
[Md. Nazmul ISLAM, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Siyasal Bilim ve Kamu Yönetimi Bölümü ile Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Enstitüsünde Dr. Öğretim Üyesi olarak çalışmaktadır.]
HABERE YORUM KAT