Çin’in panoptikon toplumu!
Çin yalnızca Doğu Türkistanlı Müslümanları hedef almıyor. Bütün dünya için bir tehdit olma yolunda hızla ilerliyor!
Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER
Çin’in Doğu Türkistanlılara uyguladığı zulüm soykırım tarihine çoktan geçti bile. Bütün dünya Çin’de olanlardan hem haberdar hem değil. Milyonlarla ifade edilen insanlar etnik, dini ve kültürel soykırım ile karşı karşıya bırakılırken Çin'in haberleşme ambargosu sebebiyle kamplardaki insanlardan haber almak imkansız!
Bir toplumu yok etmek denilince Moğollar ve Haçlılar akla ilk gelenlerdir. Haçlı Seferleri’nin uzun süreli etkisi aslına bakılırsa kavimler göçü denilen hadise kadar etkilidir. Ancak Müslüman dünya fikirsel ve manevi kuvvetleri sayesinde zaman zaman yenilgiler yaşasa dahi Haçlıların etkisini kırmayı başarmıştır.
Benzer bir durum Moğollar için de geçerlidir. Önüne kattığı her şeyi yok eden Moğollar askeri alanda olan galibiyetlerini ise sürdüremediler. Zira içine dahil oldukları Müslüman toplumlar zamanla Moğolları İslamlaştırmaya başladı. Bu durumun tarihte misali azdır. Müslümanlar ortaya koydukları perspektif ile savaş alanında kaybettiklerini zihinlerde kazanarak var olmaya devam ederken işgalci Moğollar ya çil yavrusu gibi dağıldılar ya da özgürleşerek Müslüman oldular.
Bugün ise Çin toplama kamplarında Müslüman çocuklarını komünist telakkilere göre yetiştiriyor. Müslüman kadınların evine Çinli erkekleri yerleştirerek izzetimizle dalga geçiyor. Müslüman erkekleri gayri insani şartlarda kamplara sürerek yozlaşma ile ölüm arasında tercihe zorluyor. Geçmişte yaşadığımız zulüm dönemlerindeki zihni ve manevi dirilikten uzak olduğumuzu ise sağır sultan dahi biliyor. Bizim güçsüzlüğümüz Çin’i daha güçlü kılıyor!
Panoptikon’un işleyişi
Panoptikon, İngiliz filozof Jeremy Bentham tarafından oluşturulan bir hapishane tasarımıdır. Bu yapı cam bir dış yüzeyden oluşan mahkûmların her daim gözlendiği bir kule şeklinde düşünülmüştür. Yapının merkezinde bir gözlem odası vardır. Bu odanın içi ise mahkûmlar tarafından görülemez. Var olduğu bilinen ancak ne olduğu bilinemeyen bu oda mahkûmların her daim gözlendiği hissinin oluşmasını sağlamaktadır. Yani gözlem odasının içi boş dahi olsa “gözetlenme düşüncesinden” dolayı mahkûmlar “kurallara uygun” davranmak durumunda kalacaklardır. Bentham, cezanın temeline de caydırmayı yerleştirmektedir.
Bentham’ın panoptikon ile tasarladığı şeyi ÇKP uygulamaya geçirmeyi başardı. Dijital kölelik olarak ifade edebileceğimiz bir şekilde Çin, bütün bir toplumu açık hava hapishanesi içine hapsetti. Yüz tanıma sistemleri, akıllı gözlükler, çipli üniformalar vb. araçlarla Çin kendi kendisini gözetleyen bir panoptikon toplumu olma yoluna gidiyor.
Huxley, Orwel gibi distopia yazarlarının kurgu içerikleri artık Çin’de karamsar ütopik tahayyüllerden öte gerçek haline geldi. Çin’de izleme sistemleri eliyle insanlar ‘vatandaşlık puanı’ elde edecek. Bütün ulus devletlere örnek olacak şekilde hareket eden Çin, toplumunu ‘özgür köleler’ toplumuna dönüştürüyor. Bu sebeple Doğu Türkistan meselesi özelinde gündemimize giren ÇKP zulmü aslında bütün insanlığı tehdit ediyor!
TRT Haber’de konu ile alakalı hazırlanmış başarılı bir içerik:
HABERE YORUM KAT