Acaba "açılım"la bir kere daha Türkiye'nin gündemine giren hadise neye benzer?

-Tüpten çıkmış diş macununa mı, şişeden çıkmış cine mi, pimi çekilmiş el bombasına mı?

İlk iki benzetme sık sık yapılıyor ve çözüme ulaşılamadığı takdirde ortaya çıkacak sıkıntı dile getiriliyor.

Doğru.

Tüpten çıkmış macun içeri geri konmaz, şişeden çıkan cinin ne yapacağı belli olmaz, ikisinde de risk var.

Ya pimi çekilmiş el bombası?

Bunu Türkiye, son Elazığ-Karakoçan faciasında gördü.

Bir bombayı pimini çekip bir insanın eline verirseniz, o insan, onun mandalını, parmaklarının dayanma gücü kâfi geldiği kadar tutabilir, sonra patlama gelir ve onun da bedeli fidan gibi canlardır.

Acaba "açılım"a konu olan sancı artık Türkiye'nin elinde pimi çekilmiş bir bomba gibi midir?

Sanki...

Sanki öyledir ve biz, bu ülkenin tüm insanları, birbirimizi yiyerek bombanın patlamasına yol açacak gerilimler üretmek yerine, pimi yeniden yerine takmak için seferber olmamız gereken bir noktadayız.

Türkler, Kürtler hepimiz...

AK Parti, CHP, MHP, DTP, hepimiz.

Sivil, asker hepimiz.

Şimdiye kadar 5 bin 3'ü asker olmak üzere 40 bin insan hayatını kaybetmiş, bu pimi çekilmiş bomba yüzünden...

Şimdiye kadar binlerce köy, şehir, cadde, sokak, dağ, bayır ateş içinde kalmış...

Binlerce ocağa ateş düşmüş.

Binlerce ana yüreği yanmış.

Ateş, milyarlarca dolarlık ülke varlığını heba etmiş...

Şu an gelinen nokta ise, işte görüyoruz, akla gelebilecek tüm felaketlerin ihtimal olarak devreye girdiği bir nokta.

İyi ki Başbakan "Biz Türkiye'nin tamamı değiliz, gelin birlikte çözelim" diye bir çağrı yaptı.

Bu konuda en iddialı olması mümkün olan partinin liderinin bile kendi misyonunu böyle sınırlaması doğru bir yaklaşım.

Çünkü bu iş, oya tahvil edilecek bir iş değil.

Ülkenin tüm koordinatları tartışma alanında.

Verin ülkeyi, bu konuda en belirleyici taraf olma iddiasındaki DTP ve taraftarlarına...

Çıkılır mı işin içinden?

-Kürt, Kürt, Kürt diyerek çıkılır mı?

-Türk, Türk, Türk diyerek çıkıldı mı?

5 milyon Türk-Kürt ailede buluşan karı-kocayı ve çocuklarını ne yapacaksınız? Memleketin neresi Kürdistan neresi Türkistan olacak? Memleket nasıl bir etnik arındırma fecaatine tanıklık edecek?

Verin ülkeyi en güçlü Türklük vurgusuna sahip çıkan MHP'ye, MHP, şu andaki görünümü içinde MHP olarak, çözebilir mi bu meseleyi? "Kürtçe konuşan vatandaş" olma statüsü, kaç kişiyi tatmin eder ve kaç kişinin yüreğini durultur?

Verin ülkeyi mazisinde "Tek Parti" bagajı taşıyarak gelen ve bugünkü sancının ideolojik beşiği olan CHP'ye... Ülkenin ortak paydalarını eritmeyi, ana devlet stratejisi olarak gören CHP'ye...

Olur mu tek başına yeni bir CHP perspektifi ile Türkiye'nin sancıdan kurtulması... En başta Türkiye'nin CHP'ye güvenmesi için yıllar gerekmez mi?

Ama bu iş, bu konuda önemli imkâna sahip olmasına rağmen, bir tek AK Parti ile de olmaz.

Bunu bizzat Başbakan'ın söylemesi de çok olumlu.

Bir ara ben, Türkiye demokrasisinin kadim sancılarından biri olan "Başörtüsü yasağı"nı çözmek için CHP'ye ve laiklere çağrıda bulundum. "Çözün rantı sizin olsun" dedim. Böyle bir çağrının anlamı vardı çünkü o işin kilidi CHP ve laik militan laik kesimlerdeydi.

Oysa Türk-Kürt odaklı bu sancıda, bir tek kilit yok.

Bu toprakların üzerinde yaşayan tüm kalplerdeki kilidin açılması ve herkesin "İşte oldu" diyeceği bir sonucun ortaya konması lazım.

Çünkü vatan konuşuluyor, Türkiye konuşuluyor ve neredeyse her eve ateş düşüren can kayıpları konuşuluyor.

Yıllar içinde Türk'ü, Kürt'ü ve başka aidiyetleri ile toplum o kadar yaralandı ki...

Partiler, Türkiye için, ülkenin çocukları için düşünecek.

Pazarlık duygusuyla değil, "Söylenen her sözün, atılan her adımın ülkenin geleceğine yansıması nasıl olur"u hesaba katarak...

"Bu pimi çekilmiş bomba benim elimde olsaydı, patlamasını önlemek için kimlerden pim isterdim" gibi bir duyguyu yaşayarak...

"Öyle bir durumda, AK Partili'yi, CHP'liyi, MHP'liyi, DTP'liyi yok farz edebilir miydim" diye düşünerek...

Herkes koysun kendisini, eline pimi çekilmiş bomba tutturulmuş olan bıyığı yeni terlemiş genç, toy İbrahim Çavuş'un yerine... Sonra konuşsun...

BUGÜN