'Çılgın Türkler' Ergenekon edebiyatı
Taraf gazetesinde iki gün önce yer alan habere göre, "iddia edilen Ergenekon terör örgütü"nü soruşturan savcılar, Poyrazköy'de bulunan mühimmatın izini sürerek Deniz Kuvvetleri bünyesinde örgütlenen bir cuntayı ortaya çıkardılar.
Söz konusu cuntanın hazırladığı "Kafes Eylem Planı," gayrimüslim yurttaşlara yönelik saldırılar düzenlenmesini, sorumluluğunun dindar çevreler üzerine yıkılmasını ve AKP hükümetinin askeri darbe ile devrilmesiyle sonuçlanacak bir kargaşa ortamının yaratılmasını öngörüyordu.
"Kafes Eylem Planı," ortaya çıkarılan, meşru hükümete ve halka karşı "eylem planları"ndan belki en dehşet verici olanı. Askeri okullar demokrasiye ve halka düşman türden bir Kemalizm'i aşılamaya devam ettiği sürece bunların sonu gelmeyebilir. Tek tesellimiz bu unsurların ordu içinde giderek marjinalleştiklerine ve bir bir yakayı ele verdiklerine dair işaretler. Ortaya çıkarılan bütün "plan"lardan sonra malum çevreler "Ergenekon davası, AKP hükümeti tarafından muhaliflerini susturmak için uydurulmuştur..." teranesini nasıl sürdürecekler, bilemiyorum. Ama "Ergenekon" soruşturması ve davasının, Türkiye'yi ne büyük badirelerden kurtardığı giderek daha iyi görülüyor.
"Ergenekon"un bir de edebiyat cephesi olduğunun farkındayım, ama doğrusu bununla hiç ilgilenmedim. Geçenlerde okuduğum bir inceleme, bu edebiyatın önde gelen örneğinin 2005 yılında yayımlanan ve bugüne dek yüzbinlerce adet satıldığı söylenen "Çılgın Türkler" başlıklı "roman" olduğuna dikkat çekmekte. Ergenekon davası sanıklarından emekli Orgeneral Şener Eruygur'un başkanlığını yaptığı Atatürkçü Düşünce Derneği'nin yönetim kurulu üyesi olan Turgut Özakman'ın eseri olan bu kitabı alıp okumadım. Hakkında yazılan ve söylenenlerden buna hiç ihtiyacım olmadığı anlaşılıyordu. (Yazarın öteki kitaplarını okumayı da düşünmüyorum, zira ucuz milliyetçi hamasete karnım fazlasıyla tok.)
Söz konusu kitap hakkında çıkan eleştirilerin en dikkate değer olanı, Princeton Üniversitesi Yakın Doğu Araştırmaları Bölümü Başkanı değerli tarihçi Prof. Dr. Şükrü Hanioğlu'nun Zaman'da çıkan yazısıydı ("Türk İstiklal Harbi ve Günümüz Türk Toplumu," 27 Ekim 2005. Hanioğlu'nun yazısını kaçırmış olanlar Zaman arşivinden hemen bulup okuyabilirler.) ODTÜ Sosyoloji Profesörü ve halen İstanbul'daki İsveç Araştırma Enstitüsü direktörü Prof. Dr. Elisabeth Özdalga'nın geçen ilkbaharda yayımlanan eleştirisini ise yeni okudum. ("Those Crazy Turks: Polemical 'Pamphlet' Rather than Historical Novel / Çılgın Türkler: Tarihi Romandan Ziyade Siyasi Risale," Middle East Critique, Vol. 18, No. 1, pp. 61 - 71, Spring 2009.)
Özdalga, özetle, şunları söylüyor: 2005 yılında yayınlanmasından bu yana Türkiye'de meydana gelen siyasi gelişmeler, kitabın yeniden değerlendirilmesini gerekli kılmakta. Çıktığında, tarihi gerçeklerle bağdaşmadığı nedeniyle sert eleştirilere konu olmasına rağmen yine de saygılı bir dille ele alınmıştı. Ne var ki, o tarihten bu yana yaşananlar bu saygıyı hiç hak etmediğini gösteriyor. Zira "Ergenekon" soruşturması ve davasıyla ortaya çıkan gerçekler, kitabın bir idealizmin ürünü olmaktan ziyade, Genelkurmay'ın "Lahika" belgesindeki plana uygun olarak ısmarlanmış bir çalışma olduğunu düşündürüyor. Söz konusu davanın sanıkları arasında yer alan Yalçın Küçük, kitap hakkında, "Genelkurmay yahut istihbarat; devletin iç çalışmasıdır bu... 'Sen bunu yap' demişlerdir..." diye konuştuğunda, söylediklerine aldıran pek olmamıştı. Ama Küçük'ün söylediklerinin şimdi anlam kazandığı muhakkak.
Özdalga analizini şöyle bitiriyor: Bir kısım yayın organlarında yapılan reklamına kanarak söz konusu kitapta Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinin heyecan verici bir anlatımıyla karşılaşacağımı umuyordum. Ne var ki, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin 2007 ilkbaharında düzenlediği mitinglerde kullanılan sloganlara yansıyan zihniyetin temellerinden başka bir şey bulamadım.
ZAMAN
YAZIYA YORUM KAT