CHP'nin "ittifak" dilemması
Mehmet Garip Tanyıldızı, CHP ve İYİ Parti'nin ittifak kurmak çabalarında nasıl bir siyaset yapma biçimi yürüttüklerini incelemeye devam ediyor.
Mehmet Garip Tanyıldızı / Akşam
CHP'nin sanatsal olmayan tecahülü: Taban ittifakı
HEDEP'in ittifaka sıcak bakmadığını açıklaması ve İYİ Parti'nin kapıları tamamen kapatmasının ardından CHP'yi büyük bir telaş aldı. CHP'nin yeni genel başkanı Özgür Özel de İYİ Parti'nin ittifak yapmama kararına karşı "taban ittifakı" söylemine sarıldı.
CHP medyasında "İYİ Parti politik intihar mı ediyor?" analizleri boy göstermeye başladı. İYİ Parti'nin seçim sonrası nasıl hesap nasıl hesap vereceği soruları masaya yatırılıyor.
İYİ Parti'ye odaklanmanın ve taban ittifakı söyleminin CHP'nin içinde olduğu durumu örten bir boyutu var.
Bir tecahül yani bilmezden gelme stratejisi uygulanıyor.
Bu taktik CHP'nin İYİ Parti'den de kötü bir durumda olduğunu gizlemeyi amaçlayan bir propagandaya hizmet ediyor.
CHP ve CHP medyası zayıflık olgusunun yerini başka bir algı ile doldurmaya çalışıyor. CHP'nin rekabeti sürdürdüğü, yarışa devam ettiği ve meselenin bir hesap tartışması olduğu izlenimi oluşturmak amaçlanıyor.
Oysa taban ittifakı hesaplamalarından ve oy oranı iddialarından önce CHP'nin daha önce kendisine oy vermiş kitleleri elinde tutup tutamayacağına dair güçlü şüpheler ve birçok soru işareti var.
İlk olarak, seçmen arasında seçim sonuçlarını etkileyebilecek bir hacmi olan hizmeti baz alarak oy kullanan kesimi elinde tutması zor görünüyor.
Çünkü CHP'nin bu konudaki karnesi oldukça zayıf.
Meral Akşener'in, ittifak yapmama kararından sonra, özellikle büyükşehirlerdeki ulaşım sorununu dile getirmesi tesadüf değil.
Yani Akşener, CHP'yi hedef almak için rastgele bir konuyu seçti ve bu konuda eleştirilerde bulundu diyemeyiz. Aksine, CHP'yi hedef almak istediğinde mevcut realiteden yola çıkarak bir tavır sergiledi.
Üstelik CHP'nin ideolojik konumlanmasından sonraki en büyük yumuşak karnı olan hizmet konusu ulaşımdaki sorunlardan ibaret değil.
Altyapı yatırımları ve kentsel dönüşüm gibi temel konularda adım atamayan CHP'li belediyeler halihazırda işleyen hizmetleri de "arızalı" hale getirdi.
CHP'li belediye yönetimleri kazandıkları belediyelerde bir fark ortaya koyamadı.
Seçmen davranışını etkileyecek konulardan biri de CHP'nin liderlik sorunu.
Kılıçdaroğlu'nun son yıllarda izlediği ve başarısızlıkla sonuçlanan politikalarda başat rolü olan Özgür Özel'in yeni bir vizyon geliştirmesi, buna ek olarak karizmatik bir liderlik sergilemesine yönelik bir beklenti hiçbir kesimde yok.
Özgür Özel'in yanında eşbaşkan gibi hareket eden İmamoğlu'na dönük antipati de ülke genelinde CHP'ye olumsuz yansıyacak.
İmamoğlu, partideki birçok isimle çatışma halinde. Parti içinde İmamoğlu'nun yönetimde etkin olmasını istemeyen belediye başkanları ve milletvekilleri olduğu biliniyor.
Teşkilatta, Kılıçdaroğlu döneminden kalma diğer çatışmalar da yerel seçim sürecinde Özgür Özel yönetimine ayak bağı olacak.
CHP'nin yumuşak karın bölgelerine teşkilat ve tabandaki Kılıçdaroğlu'na yakın kliğin rahatsızlıkları ve Sezgin Tanrıkulu gibi marjinal figürlerin kamuoyundaki CHP algısına etkisini de ekleyebiliriz.
Sözünü ettiğimiz faktörler taban ittifakı senaryolarını ve stratejik oy hesaplamalarını anlamsız kılıyor. Ancak bu faktörleri denkleme katmadan yapılacak hesaplamalarda da CHP'nin taban ittifakı söylemi boşa çıkıyor.
Bu noktada da bir tecahül hali söz konusu.
Öncelikle taban ittifakı senaryolarında İYİ Parti ve HEDEP seçmeninin, fire vererek değil, kitle halinde stratejik oy kullanacağı varsayılıyor.
Bu varsayım bir yanılgıdan ziyade yönlendirme amaçlı manipülasyon olma özelliğini taşıyor.
Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, İYİ Parti ve HEDEP'in seçmeninin duygu durumunun partilerinden tamamen kopuk olduğu yargısı üzerine bir tez inşa ediliyor.
CHP'nin daha önce oy vermiş kitleyi de tamamen koruyabileceği ön kabulü bu hesaplamaların zayıf noktalarından biri.
CHP medyasında bugünlerde, sürekli İYİ Parti'nin hal-i pürmelali konuşulsa da perdeyi araladığınızda asıl içler acısı durumda olanın CHP olduğu anlaşılıyor.
Bu durum bilinçli olarak görmezden/bilmezden geliniyor.
Hem temenniyi yansıtan hem de algı yönlendirme amacını taşıyan bu görmezden/bilmezden gelme hali seçimlerde çok fena duvara toslayacak.
CHP, bu tecahülün sanatsal ve arifane olmadığını o zaman da anlayamayacak.
Siyasetin amorf hali: İYİ Parti
HABERE YORUM KAT