HAKSÖZ HABER

CHP, Türkiye’de seküler dayatmaların baş mimarı olarak bu toplumun geniş kesimleri için İslam düşmanlığını temsil eder. CHP’nin kendisi de bu temsil biçimine uygun olacak işler yapmıştır. Tek parti olarak ülkeyi yönettiği süreçte din ve dindarlara dair ne varsa yasaklama yoluna giden CHP son yıllarda ise muhafazakarlara yaranma derdine düştü.

Son seçim bu adımların ayyuka çıktığı bir vasatta yaşandı. Kazanamayacak yerlerden başörtülü aday bile çıkaran CHP’nin seçimde planları suya düştü tabi ki… Her şey bir yana belki de CHP’li isimlerin dindarlarla bir sorunları olmadığını kanıtlamak için kullandıkları en komik ve klasik argüman “bizim dedemiz de hacı” cümlesidir. Sığ bir mantığın ürünü olan bu cümle 100 yaşındaki CHP'nin dindarlık söz konusu olduğunda daha emekleme döneminde olduğunu kanıtlıyor. 

Bunun güzide bir örneği ise son olarak CHP Genel Başkanlığına aday olan Özgür Özel dile getirdi:

%30 bandında oyu olan bir parti düşünün Türkiye’nin en eski siyasi oluşumu olarak dindar-muhafazakar eğilimlerin çoğunluğu oluşturduğu bir toplumda kendi “dindarlığını” dedesi ve nenesinin dindarlık özellikleri üzerinden tanımlayacak!

Karadeniz fıkrası kıvamındaki bu vaziyet CHP’nin fikir derinliğini ve düşünme biçimini özetliyor… Neden bu CHP'lilerin hep dedesi-nenesi hacı, hoca çıkıyor onu anlamak da zor gerçekten. Keşke dedelerinizden üç beş bir şey kapsaydınız?

Kimse onlara başörtüsü ve ezan yasağını sormamalı misal olarak. Çünkü onların dedesi hacı-hoca! Kimse onlara Arapçadan neden nefret ettiklerini sormasın. Zira cevap hazır:

“Ben hacı torunuyum zaten. Anneannesi hacı olan, dedesi beş vakit namaz kılan arkadaşlarımız var."