CHP'den Katil Esed'e Selam Çalıştayı!
Suriyeli muhacirler aleyhine sürdürülen kampanyadan cesaret bulduğu anlaşılan CHP düzenleyeceği Suriye çalıştayı ile Esedçilikte level atlama sinyali veriyor!
Suriyeli muhacirlere karşı nefret tohumlarını eken kesimler, bu defa ektikleri tohumların meyvelerini almaya çalışıyorlar.
Söz konusu çalıştay konusunda Anadolu Ajansının verdiği haber:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Suriye ve bölgedeki gelişmelere değindi.
Rusya Savunma Bakanlığının, İdlib bölgesinde rejimin ilan ettiği ateşkes çerçevesindeki açıklamalarını hatırlatan, Çeviköz, Rusya adına bu açıklamayı Hmeymim üssü komutanı General Aleksey Bakin'in yaptığını söyledi.
Bakin'in "Suriye lideri Beşar Esad, Astana süreci görüşmelerine destek olarak, 2 Ağustos saat 00.00 itibarıyla İdlib bölgesinde ateşkes ilan etmiştir. Suriye yönetiminin attığı bu adım karşılığında biz de Türkiye'den Soçi mutabakatını yerine getirerek, 24 saat içerisinde İdlib bölgesi cephe hattındaki militanların silahlarıyla birlikte geri çekilmelerini sağlamasını bekliyoruz." dediğini belirten Çeviköz, şöyle devam etti:
"Ardından Suriye ordusu, militanların alınan ateşkes kararına uymaması ve Ankara'nın Soçi Mutabakatı ile kendi üstüne aldığı yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle İdlib'deki terörist gruplara karşı operasyonlara yeniden başlayacağını açıklamıştır. Astana süreci sonunda varılan çatışmasızlık bölgesi kurulması kararından bir yıl sonra 17 Eylül 2018 tarihinde, Soçi'de yapılan zirvede varılan ve İdlib ile ilgili olan kararda Türkiye'nin vermiş olduğu taahhütler nedeniyle yanlış Suriye politikamızın faturası giderek kabarmaktadır. CHP olarak Türkiye'nin bu noktada özellikle bu sorunun çözümü için mutlaka bir adım atması gerektiğini düşünüyoruz. İdlib'in silahsızlandırılması konusu, Ekim 2018'den bu yana belirsizliğini korumaktadır. Astana ve Soçi zirvelerinde alınan kararlar yerine getirilmemiştir."
İdlib'te herhangi bir çatışmanın BM verilerine göre 3 milyonun üzerinde sığınmacının Türkiye'ye akın etmesine yol açacağına dikkati çeken Çeviköz, Suriyeli sığınmacılar konusunun da son zamanlarda Türkiye'nin gündemini meşgul eden en önemli konulardan biri olduğunu dile getirdi.
Suriye iç savaşı nedeniyle Türkiye'nin tarihinin en kapsamlı göç hareketi ile karşı karşıya kaldığını vurgulayan Çeviköz, Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün son verilerine göre, Türkiye'deki Suriyeli sayısının 3 milyon 639 bin 284'e ulaştığını aktardı.
Çeviköz, mültecilerin kayıtlı oldukları illerin dışında da yaşadıklarına işaret ederek, küçük bir il olan Yalova'da bile nüfusun yüzde 12'sini Suriyeli sığınmacıların oluşturduğunu anlattı.
Bunun son derece ciddi bir durum olduğunu ifade eden Çeviköz, "CHP olarak bu konunun üzerinde durulması gerektiğine inanıyoruz ve bu maksatla da önümüzdeki haftalarda Uluslararası Suriye Çalıştayı adı altında bir çalıştay düzenlemeye karar verdik. Hazırlıklarına hızla devam ediyoruz. Bu çalıştayda Suriyeli mülteciler sorununu, 8 yılın bilançosunu, bir durum tespiti yapmayı, Suriyeli sığınmacıların yaşadıkları temel sorunları irdelemeyi ve ekonomik kriz içinde ülkemizde ortaya çıkan istihdam sorunu çerçevesinde de bütün bunların hepsini ele alarak belli çözüm önerileri getirmeye çalışacağız." diye konuştu.
Çeviköz, çalıştaya bazı uluslararası katılımcıların da davet edileceğini bildirdi.
Fırat'ın doğusuna operasyon
Fırat'ın doğusuna yönelik olası operasyonla ilgili gelişmelere de değinen Ünal Çeviköz, ABD ve Türkiye arasında bu konudaki müzakerelerin sürdüğünü hatırlattı.
ABD heyetinin yeni tekliflerle dün yeniden Ankara'ya geldiğini anımsatan Çeviköz, "Bu görüşmeleri önemsiyoruz ve bu görüşmelerden mutlaka bir sonuç alınması gerektiği düşüncesindeyiz. Sonuç alınana kadar da diyaloğun, görüşmelerin ve sonuç almaya yönelik bu müzakereleri sürdürmenin önemini özellikle vurguluyorum." dedi.
Açıklamalarının ardından soruları yanıtlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Çeviköz, CHP'nin Fırat'ın doğusuna yönelik bir operasyona nasıl baktığına yönelik soru üzerine, "Türkiye'nin güvenliği ile ilgili olan her konu, CHP tarafından önemsenmektedir. Fırat'ın doğusu konusu Türkiye'nin güvenliği meselesidir. Bunu elbette kabul ediyoruz. Ancak Fırat'ın doğusu ile ilgili sorunun çözümü için alternatifler olduğunu ve bu alternatiflerin başında da barışçı yaklaşımların ve diyaloğun geldiğini düşünüyoruz." yanıtını verdi.
Ankara'da devam eden Büyükelçiler Konferansı'nı nasıl değerlendirdiği sorulan Çeviköz, konferansın temasının, "Masada ve sahada güçlü diplomasi" olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:
"Biz, Türkiye'nin dış politikasında son zamanlarda ne masada ne sahada güçlü bir diplomasi görüyoruz. Sadece gördüğümüz hem masada hem sahada savaş çığlıklarıdır. Eğer bir sorunun çözülmesini istiyorsanız ve bu sorunun çözülmesi için 200 kişiyi toplayıp Büyükelçiler Konferansı'nda, masada ve sahada güçlü diplomasi temasıyla bir konferans düzenliyorsanız, o zaman eylemde de pratikte de güçlü diplomasi üzerinde çalışmanız gerekir. CHP'nin, sorunların çözümüne yaklaşımı daima barışçıdır. Atatürk'ten ilham aldığımızı özellikle vurgulamak isterim."
"Komşu ülkelerden konuşmacılar davet etmek istiyoruz"
Çeviköz, düzenlenecek Suriye Çalıştayı'na mevcut Suriye yönetiminin davet edilip edilmediğine yönelik soru üzerine de "Çalıştaya bazı uluslararası kuruluşlardan ve komşu ülkelerden konuşmacılar davet etmek istiyoruz. Bununla ilgili çalışmalara başladık. Bu konuyla ilgili gerek uluslararası kuruluşlardan gerek civarımızdaki ülkelerden konuşmacılar bulunması için gayret gösteriyoruz. Aksi takdirde çalıştayın adı uluslararası bir çalıştay olmaz." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin Çin ve Rusya açılımı diye ifade edilen süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine de Çeviköz, Türkiye'nin dış politikasında dönem dönem çeşitli açılımlar olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
"10 sene önce bir Afrika açılımı başlamıştı, bunun hemen arkasından yine bir Asya açılımı başlatılmıştı. Nitekim bu defa dile getirilen 'Yeniden Asya' şeklinde bir ifadedir. Demek ki daha önceki Asya açılımı yeterince başarılı olamamış ki yeniden bir açılıma ihtiyaç duyulmuş. Türkiye'nin elbette birçok boyutlu dış politikası vardır. Bu çok boyutlu politika Türkiye gibi bir ülkenin her coğrafyayla ilgilenmesini gerektirir. Onun için Asya, Afrika, Latin Amerika açılımı gibi açılımlar elbette Türkiye için önemli açılımlardır."
HABERE YORUM KAT