Ersin Çelik / Yeni Şafak

CHP kulisleri listeleri nasıl yorumluyor?

Oturdum CHP listelerini inceledim. Başka partilere kontenjan ayırmak, üstelik CHP ile uzaktan yakından alakası olmayan isimleri aday göstermek zorunda olmak büyük cesaret. Mesela Sadullah Ergin. Her ne kadar AK Parti ile yollarını üç yıl önce ayırsa ve siyasete başka bir partide devam etse de Sadullah Ergin’i CHP seçmeninin sindirmesi zor. Ergenekon ve Balyoz davaları Ergin’e yapışmış durumda. Uğur Dündar, Yılmaz Özdil ve Mustafa Balbay isyan etmekte, “yapmayın” demekte haklılar.

Bu arada Sadullah Ergin AK Parti’ye rest çekip de giden biri değil, aksine Adalet Bakanlığı dönemiyle alakalı “dışlanan” bir isim. Yani öyle; “ben mevki ve makamları elimin tersiyle ittim” diyebilecek konumda değil. CHP bu Sadullah Ergin’i DEVA kontenjanından ve kendi kalesi Çankaya’nın olduğu bölgeden aday gösterdi. Yani en garanti yere koydu.

Görüştüğüm üst düzey bir CHP’li, “Sadullah Ergin’e mecbur kalınmış gibi. Oysa şartları Kemal Bey sunmalı ve ‘Sadullah Ergin olmaz. Aynı yerden başka ve bizim için makul bir DEVA Partiliyi aday gösterelim’ demeliydi” dedi. Gerçekten de Kılıçdaroğlu kontenjan listelerindeki hiçbir isme itiraz etmemiş. DEVA ve Gelecek adaylarının büyük çoğunluğu eski AK Partili.

DEVA, Gelecek ve Saadet, partilerinin antetli kağıdıyla “adaylarımız” listesi yayınlasa da Cumhuriyet’in internet sitesinde; “CHP Ankara Milletvekili adayı Mustafa Nedim Yamalı kimdir?” başlıklı haber yayınlanıyor. Yamalı Gelecek Partisi’nden ancak o da eski AK Partili. Ankara teşkilatının kurucularından. CHP ve ortakları, “asıl parti karmaşası” ve siyasi geçmiş çatışmasının önüne nasıl geçebilecekler acaba?

Liste dışında kalanlara da bakıyorum. Partiye yakın isimlerle görüştüm. Büyük memnuniyetsizlik, hayal kırıklıkları var. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bazı “klikleri” aşamadığı hatta direnç gösteremediği söyleniyor. Listeler belirlenirken Parti Meclisi’nde küçük çaplı “cephe savaşı” verenler olmuş.

Sorunun sadece Saadet, DEVA, Gelecek ve DP’ye ve İYİ Parti’ye ayrılan 75 vekil kontenjanın olmadığını öğrendim. CHP listelerinde partide olmayan, PM’nin tanımadığı, bilmediği hatta Kılıçdaroğlu ile bağlantısı olmayan bazı isimler de ön sıralara yazılmış. Kimler olduklarını sordum, “Yakında duyulur” yanıtını aldım. Teşkilat ve parti dışı isimlerin bir kısmını “bazı” belediye başkanları; “bizim de korumamız gereken dengeler var” diyerek ve baskı kurarak yazdırmışlar.

Yaptığım görüşmelerde Eren Erdem, Barış Yarkadaş ve CHP Gençlik Kolları Başkanı Gençosman Killik’in adı öne çıktı.

Konuyla ilgili sıcağı sıcağına bir tweet atmıştım, Eren Erdem Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını ilk zikreden ve meşrulaştıran isimdi. Üç kongrede anahtar listeyi delip PM’ye girdi. Teşkilat da taban da onu çok iyi tanıyor. Üstelik Eren Erdem Kılıçdaroğlu’nun sık sık danışıp fikir aldığı biri. Herkes aday gösterilmesini beklerken liste dışında bırakıldı. Kılıçdaroğlu’nun Erdem’i “aday gösteremediği”, yani “lider olarak inisiyatif alamadığı” söyleniyor.

Bir diğer isim Barış Yarkadaş. CHP’yi ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu tüm süreç boyunca ekranlarda, sosyal medyada savunan en belirgin kişiydi. CHP içinden ilk bilgiler hep ondan çıktı. Partinin sivil medya ayağı ve eski vekil aynı zamanda. Barış Yarkadaş aday olmak istemiş. Hem de memleketi Kars’tan. Yarkadaş’ın ve ailesinin Kars’ta CHP’nin ötesinde bir ağırlığı olduğunu öğrendim. CHP, son seçimde Kars’ta yüzde 14 oy aldı ve vekil çıkaramadı. Yarkadaş aday gösterilse seçilme ihtimali çok yüksekti ancak CHP’nin partiye sandalye kazandırmayacak isimleri tercih ettiği söyleniyor.

Gençosman Killik ise aday gösterildi. Ancak sıralamasıyla ilgili ciddi hoşnutsuzluk varmış. Killik, CHP Gençlik Kolları Başkanı ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı ilan edilmeden önce teşkilatta ve özellikle gençlerde kabul görmesi için en fazla efor sarf eden isimdi. CHP içerisinden bazı kliklerin “Kılıçdaroğlu aday olmasın” diyen gençleri öne sürdüğü anti-kampanyaları boşa düşürdü. Killik, partisi tarafından memleketi Konya’dan aday gösterildi ama 3. sıradan. CHP, son seçimlerde Konya’dan Abdüllatif Şener ve Saadet Partisi kontenjanından bir vekili Meclis’e sokmuştu.

CHP Gençlik Kolları Başkanı’nın işi zor, seçilebilir de. Ancak kendisine verilen değer CHP’li gençleri hayal kırıklığına uğratmış. Mukayeselerini ise AK Parti’nin Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadir İnan’ın sıralaması ile yapıyorlarmış. AK Parti, İnan’ı daha önce 4 milletvekilinin çıkarıldığı İzmir’de 2. Bölge 1. sıradan aday gösterdi. Yani “genç de olsan yerin listenin başı” denildi. CHP’li mevkidaşı ise ağabeyleri tarafından “sen daha gençsin” muamelesi yapılarak Gelecek Partisi kontenjanı adayının arkasına konuldu.

“CHP’de tansiyon bir kaç gün daha yüksek seyreder ama uzun sürmez düşer” deniliyor. Seçimlere giderken kimse kimsenin ayağına basmaz. Lakin 14 Mayıs sonrası ortaya çıkacak tabloda ne olursa olsun bir fırtına beklendiği kesin. Ben adını şimdiden “Klikler Savaşı” koymak istiyorum. İttifak ortaklarının çatışmalarına parti içi liste savaşları da eklenecek gibi görünüyor. Seçmenler bu savaşların ortasında ülkenin nasıl yönetileceğini sorgulayacaktır.