CHP Suriye’de ne arıyor?
Geçtiğimiz hafta CHP Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman 6 CHP’li ve 38 bayanın da aralarında olduğu bir grup ile Suriye’de idi. 4 gün boyunca Suriye’de kalan grup, Suriyeli Kadınlar Birliği tarafından davetli idi.
Atatürkçü Düşünce Derneği-İşçi Partisi-Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği ve Emek Partisi temsilcileri de bu gezide hazır bulundular.
4 gün içersinde Suriyeli resmi, yarı resmi kurumlar tarafından Şam, Halep ve Lazkiye’de gezdirilmişler. CHP Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Türkiye’ye döner dönmez yaptığı açıklamada; çarşı pazar gezdiklerini, panellere katılıp yöneticilerle görüştüğünü anlattı. Sonuç olarak Suriye’de bir iç savaş olmadığını, sadece belli noktalarda çeşitli çatışmaların yaşandığını, bunların da kendi ifadesiyle “terör faaliyeti” olduğunu söyledi. Ayrıca Birgül hanım Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerindeki olaylar gibi bizim ülkemizin de işgal edileceğini düşünerek bu senaryo ve oyunlara izin vermeyeceklerini belirtti.
Suriyeli yetkililer Hatay’da bulunan kamplardan da şikayetçi olmuşlar. CHP grup olarak Hatay’daki kampları da ziyaret edecekmiş.
CHP iki ay içersinde 2 genel başkan yardımcısı ile Suriye’ye adeta çıkarma yapıyor. CHP 1930’lu yılların tek partili şeflik dönemi özlemi içersinde galiba. 40 yıllık diktatör Baas-CHP benzerliği siyam ikizlerini aratmayacak mantalite içerisinde. Keşke CHP Suriye’ye gitmeden önce 6 aydır Türkiye’de toplanan muhalifler ile görüşse idi, bölgede oynanan oyunlar, senaryolar, dış müdahale, bağımsızlık sorularını Suriyeli aydın, siyasetçi, akademisyen, din adamlarına sorup onların cevapları ile Beşşar’a arabulucu olsa idi, hiç değilse bizi şaşırtsa idi.
4 aydır Antakya’da kampta bulunan mülteciler ile tüm Türkiye ve dünya medyası her gün röportaj yaparken, CHP bu kampta bulunanların hangi şartlarda ve sebeple misafir sığınmacı konumuna düştüğünü bir araştırsa idi.
Türk kamuoyu merak ediyor. CHP, Suriyeli yetkililere acaba, çağdaş, demokratik, çoğulcu, çok partili laik bir Suriye’nin neden 40 yıldır oluşturulamadığını hiç sordu mu? CHP Suriye’ye 1930’lu yılların özlemi, bilinçaltı refleksi ile gitmiş galiba. 4 bin insan nasıl öldürülmüş, 128 çocuk nasıl katledilmiş, 60 bin insan neden tutuklanmış ve niçin özgür sivil toplum örgütlenmesi ve çok partili bir hayata 40 yıldır geçilmemiş, bu soruları neden sormadılar, sormuyorlar!.
CHP Türkiye’de kaybettiğinin Suriye’de muhafaza edilmesinden yana bir tavır almış. Suriye’ye giden gruplara bakalım; cumhuriyet mitinglerinde en ön safta organize olanlar Şam’da ne arıyorlar acaba? CHP-Baas-Ergenekon işbirliği çok ciddi boyutlarda ilerliyor.
Beşşar Esad hafta sonu Arap Birliği’ne verdiği sözü de tutmayarak arife günü ve bayramın birinci gününde Suriye’nin kentlerinde toplam 30 kişiyi öldürdü. Bosna’da Sırplar, Suriye’de Baas Nusayri yönetimi bayram cuma demeden, kadın erkek çocukları katletmeye devam ediyor ve İslam dünyasının hali içler acısı. Bir yanımız yaprak dökerken, diğer yanımız bahar bahçe.
Devir İslam dünyasında maalesef reel politik devri. Küresel ekonomi, küresel siyaset, küresel diyalog... Her şey mevcut iktidarların korunması ve denge siyaseti üzerinde yürüyor. Bir tek küresel ümmet dayanışması eksik.
Bu bağlamda “CHP Suriye’de ne arıyor” sorusunun cevabını sizlere bırakıyorum. CHP Suriye’de ne yapmaya çalıştığının farkında olur inşallah. CHP Suriye rejimini kurtarmaya çalışırken, Suriye halkının gerçeğini göz ardı ederek büyük bir stratejik hata yapmaktadır.
Bakalım siyaset mi adalet ve merhamet mi kazanacak Suriye’de.
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT