1. YAZARLAR

  2. Ali Ünal

  3. CHP muhalefeti ve iktidarlar
Ali Ünal

Ali Ünal

Yazarın Tüm Yazıları >

CHP muhalefeti ve iktidarlar

29 Eylül 2008 Pazartesi 01:40A+A-

CHP muhalefeti, denebilir ki, demokrasiye geçtiğimiz günden bu yana Türkiye'nin en büyük talihsizliği olmuştur.

Dünyada âdeta benzeri görülmeyen bu muhalefet, problemlerimizin çözümü için ciddi bir reçeteye sahip olamama bir yana, iktidarlara kâbuslar yaşatmış ve darbelere zemin hazırlamıştır. Merhum Menderes ve DP karşısında İnönü'lü CHP'nin yaptığı muhalefeti, merhum Özal karşısında temelde gizli CHP'li Süleyman Demirel yapmış, Sayın Erdoğan ve AK Parti karşısında da, şahsî hayatında ve ikili münasebetlerinde ne kadar nazik bir tablo da çizse Baykal'lı CHP yapmaktadır. Çünkü CHP, Türkiye'de suyu genellikle halk çoğunluğunun arzusunun tersine akıtmaya çalışan, halk çoğunluğunun inançlarına, değerlerine, yaşayışına, dünya görüşüne, hislerine ve yönelişlerine değil, genellikle bunların tam tersine sahip bir azınlığı temsil eden parti görünümündedir. Ayrıca, halka rağmen devlet üzerinden büyümüş asalak bir sermayenin de partisi gibi davranagelmiştir. Bu yapısı ve mahiyetidir ki, CHP'yi olabildiğince hırçınlaştırmaktadır. Çünkü tercih ettiği mahiyetiyle CHP, kendisini iktidara getirecek, halk çoğunluğu katında, hattâ umum vicdanda kabul görmesini sağlayacak müsbet, yani yapmaya ve tamire yönelik bir fikirler ve teklifler manzumesine sahip değildir. Dolayısıyla bütün gücünü tahripten, nefsanî hisleri ve bazı şahsî çıkarları, azınlık ve grup çıkarlarını tahrik etmekten, insanın mahiyetinde muzır madenler hükmünde bulunan fena istidatları işlettirmekten, nefsin, bazı emmâre nefislerin tuğyankârlığını okşamaktan almaktadır.

Çoğunluğa muhalefet çizgisinde giden ve yapıcı, tamir edici fikirlere, programlara ve değerlere sahip olmayanlar, bilhassa kendilerini beğenmiş, çoğunluğa tepeden bakan, riyakâr ve şöhretperest de iseler, muktedir görünmek ve şöhret kazanmak için gerçeğe ve ehl-i hakka daima muhalefet vaziyetini alırlar. Tamirle ve onun gerektirdiği iktidar ve kudretle değil, müsbet bir şey yapmama, yapana mani olma ve tahriple dikkat çekmek ve böylece kendilerinden bahsettirmek isterler. Bu ve bu yolla elde ettikleri şöhret kendilerine menhus da bir zevk verdiği içindir ki, çizgilerini değiştirmeyi düşünmezler; zaten salim düşünme kabiliyetini de yitirmişlerdir. Hele bir de karşılarında başarılı bir rakip varsa, bu, hırçınlıklarını daha da artırır.

Acı da olsa söylemek gerekiyor ki, CHP'nin takip ettiği yol, büyük ölçüde bu yoldur. Böyle bir muhalefete karşı durmak, özellikle ülkede bu muhalefete yaslanarak gizli iktidar olmuş ve iktidarlarının devamını bu muhalefette arayan güçler de varsa kolay değildir; fakat aşılmaz ve tesiri büyük ölçüde kırılmaz da değildir. Ama bunun için, her şeyden önce lekesiz, şaibesiz ve çok şeffaf olmak gerekmektedir. Demokrasi, şeffaflık gerektirdiği gibi, iktidar olma da tabiatı gereği şeffaflık ister. Ayrıca, iktidarı "Bal tutan parmağını yalar" sözünü yanlış çıkaracak şekilde tamamen halka hizmet yeri ve makamı olmak görmek ve günlük hayatta, harcamalarda olabildiğince şeffaf davranmak, bunun yanı sıra ehil de olsalar yakınları iktidar olmanın sağlayabileceği, insanları suizana sevk edecek makam, koltuk ve menfaat yerlerinden uzak tutmak da faziletli bir iktidarın şartlarındandır.

Bunların yanı sıra tahribi meslek edinmiş insanlar ve gruplarla kavgaya girmek, mücadeleyi onların sahasında yapmayı baştan kabul etmek demektir. Onların en büyük sermayesi zaten kavgadır; dolayısıyla iktidar, kimle ve hangi kesimle olursa olsun kavgadan kaçınmalı, böylece karşı tarafın çıkarmak istediği yangına benzin dökmemelidir. Hangi ülkede olursa olsun kanunlar, genellikle müsbettir. Hukuk ve kanunlar içinde kalınmalı, kanunlar işletilmeli ve haklı iken, kavga ederek haksız duruma düşülmemelidir. Bu da, sabırla birlikte iktidarı kullanmada samimiyet ve sadece ülkeye ve halka hizmet niyet ve düşüncesi taşımayı ister. Ayrıca, hakperest olmayı, hak kimde olursa olsun almayı, vifak ve ittifakı hakta görmeyi fakat hakkı tekelinde görmemeyi, daima yapıcı olmayı, hakkı temsil konusunda bencil davranmamayı gerektirir.

Zaman gazetesi

YAZIYA YORUM KAT