Hamza Tezkorkmaz / Haksöz-Haber

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle 81 ilden gelen öğretmen konukları ile birlikte Anıtkabir’i ziyaret etti. Bu ziyaret kısa süre önce Batman AK Parti ilçe kongresinde “Kendi icat ettiğin laikliği bana dayatıyorsun! Sizin laiklikten anladığınız şey şu: Camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşın Kuran öğrenmesini yasaklamak…” şeklinde konuşmasının tartışmaları sürerken yapıldı. Bizler de bu konuşmayı yapan Tekin’e anladığı laiklik anlayışında veya sahip olduğu dünya görüşünün hangi uygulamasında mezardan medet ummayı andıran bir uygulama olup olmadığını sorma gereksiniminde kaldık. Bununla birlikte laiklik tartışmaları ile ilgili sarf edilen bütün cümlelerin ilk muhatabının Anıtkabir’de yatan Mustafa Kemal olduğunu acaba kendisi bilmiyor mu? 

Peki, bunlar hangi amaçla yapılıyor?

Bu yapılan çağdışı seremoni, örneğin bir siyasetçi olarak toplumda bir yekûn olduğu da aşikar olan Kemalistlerden oy almak için mi yapılıyor? Tabii ki böyle bir sistem içinde bir siyasetçinin bu kaygılar ile hareket etmesi yadırganamaz fakat elinizde bu hareketlerin Kemalistler tarafından alkışlandığına dair bir doneniz var mı? Bizim elimizde bunun tersini gösterir oldukça fazla done var. Örneğin iki büyükşehir belediye başkanlığına aday olup kazanamayan Binali Yıldırım’ın İzmir Belediye Başkanlığı öncesi “Kordon'da rakısını içenlerin kokudan burnunu tutmaması için orayı tertemiz hale getireceğim" söylemi kazandırdı mı? Ya da kendisi gibi benzer aday olan Nihat Zeybekçi’nin “Ben İzmir şarabını uluslararası marka yapacağım” demesi kendisini başkan yaptı mı? Ya da bunlardan daha beteri olan Özlem Zengin ve Zehra Zümrüt Selçuk gibi milletvekillerinin tüm kadın kollarını toplayarak Anıtkabir’i ziyaret etmeleri AK Parti’ye ne kazandırdı?

Anıtkabir ziyareti muhalif kanatta nasıl karşılık buldu?

Kısa süre içinde ortaya çıkan bu çelişkili söylem ve tavırların muhalefet tarafından nasıl göründüğünü anlamak için kısa bir haber turu atmak yeterlidir. Örneğin; Yeniçağ, “Tarikatçıları besleyen, laikliği hedef alan Bakan Yusuf Tekin, Anıtkabir’e çıktı” derken, Odatv, “Laikliği hedef alan Bakan Tekin Anıtkabir'de”, Eğitim-Sen ve diğer muhalif unsurların söylemlerinin de benzer olduğunu herkes görmektedir.

Sayın Bakan da çok iyi bilmektedir ki; bu yapılanların hiçbiri AK Parti’ye olumlu anlamda bir şey katmadı ve katmayacaktır. CHP ve türevlerinin temsil ettiği başta laiklik olmak üzere tüm tartışmaların, zıtlıkların temelinde Kemalist zihniyet yatmaktadır. Bu zihniyete ait sembol ve tavırlardan temizlenmedikçe bırakın muhaliflerden bir oy almayı, tersine kendi tabanlarının Kemalistleşmesine ve tabanlarının gençlerinin kaybedilmesine sebep olunacaktır. Bu konuda kendisine en büyük iş düşen kurum da Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Değişim için bir adım atılmak isteniyorsa 24 Kasım Öğretmenler Günü yönetmeliğinden bir mezardan öteye anlamı olmayan Anıtkabir ziyaret zorunluluğunu kaldırarak işe başlayabilirler.