CHP...
Muhaliflerin bir kesimi, CHP’ye “yeterince muhalefet etmediği” gerekçesiyle kızıyorlar. Tabii, “yeterince muhalefet”ten, herkes farklı şeyler anlayabiliyor.
Bir grup insan; CHP’li milletvekillerine açık mektup yayınlayarak, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili kanunun iptali için, Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunmalarını talep ediyor. CHP yönetimi ise, HDP’nin hazırladığı başvuru dilekçesine imza atan milletvekilinin partiyle ilişiğinin kesileceğini söyledi.
Yeni anayasa konusu da dahil olmak üzere (demokratikleşme, bireysel haklar, Kürt sorunu) birçok alanda, CHP’den, uzun bir süredir, temel siyasi yönelimini netleştirmesi bekleniyor.
Hatırlayalım: Davutoğlu döneminde hükümet, anayasanın ön koşulsuz bir şekilde komisyonda ele alınmasını önermişti. CHP, “Başkanlıktan vazgeçtiğinizi açıklayın, öyle geliriz.” karşılığını vermişti. Şartsız bir başlangıç ihtimali, CHP’nin tutumunun da etkisiyle, devreden çıktı. Yani bu “ilk şans” elden kaçtı…
Oysa, anayasanın bazı temel ilkeleri üzerinde, belli bir çalışma yürütülebilirdi. “Kuvvetler ayrılığı”, “yargı bağımsızlığı”, “denge ve denetim”, “bireysel haklar” meselelerinde, yeni bir anlayış önerilebilirdi. Bu konular, evrensel hukuk ölçüleri içinde, özgürlüklerin güvencesi olarak gündeme getirilebilirdi. Böyle bir ortamda, iktidar, bir sınavla karşı karşıya kalırdı. Sonuçta, AK Parti, seçmenlere, “özgürlükçü bir anayasa” sözü vermişti.
Yeni Bir Hamle
Ancak yolun kapandığını düşünmüyorum. CHP, hâlâ, eğer isterse, yeni anayasa konusunda, ön koşulsuz bir hamle başlatabilir. AK Parti’ye “haydi gel” diyebilir.
“Değiştirilemez 4 madde” hassasiyetine gelirsek… Bu maddelerdeki temel noktaların (başkent, Cumhuriyet, resmi dil, bayrak, Milli Marş, laiklik vb.) büyük çoğunluğunda; CHP, MHP ve AK Parti’nin benzer hassasiyetleri var…
CHP’deki çekingenlik, sanırım, esas olarak, “Atatürk milliyetçiliği” tanımından kaynaklanıyor. Darbecilerin eklediği bu ifade, her yana çekilir niteliğiyle, otoriterliğe davetiye çıkaran bir içerik taşıyor. CHP’nin, dar alanlarda sıkışmak yerine, daha geniş düzeyde siyaset yapması mümkün olabilmeli… Anayasa, bu açıdan, hâlâ bir ipucu ve başlangıç şansı olabilir…
Posta
YAZIYA YORUM KAT