Çetinbaş; dün neyi savunuyordu, bugün neyi!
İstanbul 6. DGM’nin eski Başkanı Metin Çetinbaş, şimdi Kemal Alemdaroğlu’nun avukatı.Büyük hukukçu pozlarında, derin analizler yapıyor..
Dünkü duruşmada da, şunları söylemiş: “İddianamede suç delili olarak gösterilen ifadeler, fikir ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken ifadelerdir. Öldürmeyi düşündüğünü söyleyen birini adam öldürmekten yargılayabilir misiniz? Ceza yargılaması nefret ve sevgilerin parametresine göre yapılamaz. Belirli insanlardan nefret etmek suç değildir. Mahkeme somut olaylara bakar.”
Ah ne güzel.. Ne güzel hukuk dersi veriyor Çetinbaş; değil mi?
Peki ben size, Metin Çetinbaş’ın karşısındaki Vakit gazetesi yazarları olunca sergilediği tavrı da hatırlatayım mı?
Karşısındaki yargılananlar, Milli Gazete yazarı M.Şevket Eygi, Yazı İşleri Müdürü Selami Çalışkan olduğunda sergilediği tavrı hatırlatayım mı?
Buyurun; bugünün avukatı, dünün mahkeme başkanı Çetinbaş, hakimliği zamanında önüne gelen davalarda ne yapmış, birlikte hatırlayalım..
İlk dosya, “Türkiye’de İslam yeniden inkişaf edebilir mi?” başlıklı bir yazı hakkında.. Hakim Metin Çetinbaş, dosyayı almış, yazar hakkında hemen gıyâbi tevkif kararı verip, mahkûm etmek için yurdun her tarafında aramalar yaptırmış. Neyse ki, yazar yurtdışında imiş de.. Mahkûmiyet kararı hemen çıkmamış!
Bir başka dosya.. Bu dosyada yargılama konusu yazının başlığı, “Başörtüsü generalleri ve Saim hoca”.. Yazıda ne deniliyor, kısaca verelim: “Başörtüsünü yok etmeye çalışanlar, düşmanlıklarını açıkça ortaya koyamıyorlar. Mücadele bu yüzden kirli bir mücadele. Açıkça şunu söyleseler, alınlarından öpeceğiz. ‘Bu ülkede Müslümanlık istemiyoruz. Müslüman olmayın da ne olursanız olun.’ Bunu diyecek bir tek babayiğit çıkmıyor. Mücadele örtülü; çünkü her fırsatta, ‘Biz de Müslümanız, din düşmanı değiliz’ diyenler tarafından yürütülüyor”
Söyler misiniz; bu yazıda ne var ki, Kemal Alemdaroğlu’nu savunurken hukuk dersi vermeye kalkışan Metin Çetinbaş beyefendi, 6. DGM’nin Başkanı iken, bu yazının sahibi hakkında, hemen 2. duruşmada gıyâbi tevkif kararı veriyor. Yetmiyor, “yurtdışına çıkış yapabilir, tüm yurtdışı çıkış noktalarına gıyâbi tevkif bildirilsin” diyor?
Bir başka dosya: Bu dosyada da gazetemiz yazarı Abdurrahman Dilipak yargılanıyor. Yazının başlığı, “Bir başkadır benim memleketim.” Yazıda suç unsuru bulunup, iddianameye alıntılanan ifadeler de şöyle: “Çocuklara din eğitimi verilmesi engellendi. Din eğitim kurumları budandı. Diyanet ve camiler zabt-u rabt altına alındı. Eğitim hayatından dini hayat soyutlandı. Aslında laiklik bu değil.”
Söyler misiniz, bu yazıda ne gibi bir suç olabilir ki; Metin Çetinbaş başkanlığındaki mahkeme heyeti, bu davayı alıp, ilk duruşmada beraat kararı vermiyor?
Beraat kararı vermiyor ve Abdurrahman Dilipak gibi, sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada tanınan bir gazeteci yazar için gıyâbi tevkif kararı çıkartıyor.
Yetmiyor, yurtdışına çıkış yasağı kararı alıyor! Yetmiyor, sorumlu müdürün askerlik şubesinden kayıtlarını istetiyor ki, “Şu müdürü enseleyebileceğimiz yerleri tesbit edelim” hesabı yapıyor! Sanki karşısındakiler terörist. Sanki adam öldürmüşler. Metin Çetinbaş başkanlığındaki mahkeme heyeti de, bu teröristleri yargılıyor!
Heyhat! Bizden daha örnekler vereceğim ama.. Belki dersiniz ki; “Adam size gıcık kapmış. Sizin gazeteden kimi görse, hemen gıyâbi tevkif veriyor. Yurtdışı çıkış yasağı koyuyor. Yazı imiş, düşünce imiş, hiç umurunda bile değil!”
Peki o zaman, Milli Gazete’den örnek verelim.
Şevket Eygi, bir yazısı sebebi ile 1.5 yıl hapse mahkûm edilmişti. Yargıtay; bu kararı, kanun değişikliği sebebi ile bozmuştu. O arada, davanın konusu suç, DGM kapsamından çıkarılmıştı.
Metin Çetinbaş ne yaptı? Yargıtay kararını da, kanun değişikliğini de by-pass etti ve “Yargılamayı ben yapacağım” deyip, aynı cezayı bir daha verdi! Promosyon olarak da, Milli Gazete’ye üç gün yayın yasağı verdi.. Peki sebep? Sebep de şu ifade: “Türkiye'yi Tunus'a benzetmek istiyorlar. (..) Bizdeki gizli ve derin devlet idarecileri, ilhamlarını diktatörlükle idare edilen küçük Tunus'tan alıyor.”
Şimdi Çetinbaş’ın o özgürlük yorumlarını bir daha okuyun. Okuyun ve ikiyüzlülüğü görün!
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT