Cephede sıkışan Rusya, Küba'da da lejyoner arıyor
Ukrayna'daki işgal planları bozguna uğrayan Rusya cepheye sürecek yeni asker arayışlarını Orta Asya'dan Küba'ya doğru hızla genişletiyor.
HAKSÖZ HABER
Başkent Kiev'i düşürüp Moskova'ya bağlı kukla bir hükümetle Ukrayna'yı idare ederek Neo-Sovyetik bir döneme geçiş yapmak isteyen Vladimir Putin'in stratejik açıdan ne durumda olduğunu gösteren meselelerden biri de hiç şüphesiz "paralı asker / lejyoner" arayışlarında kendisini gösteriyor. Ramazan Kadirov öncülüğündeki işbirlikçi Çeçen çetelerin, Orta Asya'daki Türki cumhuriyetlerin yoksul-yoksun kesimlerinden devşirilen lejyonerlerin Rusya'nın cephede ihtiyaç duyduğu kapasiteyi karşılayamadığı bir vasat oluştu.
Rusya, Şubat 2021'de giriştiği işgal ve katliam stratejisinde Amerika ve Avrupa ülkelerinin Ukrayna'ya sağladığı çok boyutlu destek karşısında epeyce geriye düştü. Bir süredir Ukrayna'nın belli bölgelerde savunma hattında çıkıp taarruza geçerek Rusya'nın içlerine yönelttiği operasyonlar cephedeki dengeleri ciddi manada değiştirdi.
Sadece diplomatik ve iktisadi açıdan değil cephede savaşacak askeri personel açısından da iyice sıkışan Rusya'nın dünyanın dört bir tarafından lejyoner ithali için kapsamlı bir seferberlik başlattığı gizlenemeyecek bir hakikat durumunda. Hassaten Rusya'nın Suriye ve Libya'dan Ukrayna'ya uzanan en kanlı ve kirli eli Wagner Çetesi'nin cephede çıkardığı isyan ve akabinde 23 Ağustos tarihinde kurucu lideri Yevgeniy Prigojin dahil hemen bütün kurmay kadronun Moskova yakınlarında şüpheli bir uçak kazasında tasfiye edilmesiyle lejyoner ihtiyacı had safhaya çıkmıştı.
Tam da bu süreçte Küba Dışişleri Bakanlığı tarafından Küba vatandaşlarının bir kısmını Ukrayna cephesinde Rusya saflarında savaştırmak üzere faaliyet gösteren gizli bir kaçakçılık şebekesinin ortaya çıkarıldığını duyurdu. Öteden beri Rusya'nın yakın bir müttefiki olarak konumlanan Küba, Ukrayna savaşında taraf olmadığını resmen ilan etmişti. Henüz Rusya tarafından bir açıklama veya tekzib yayınlanmış değil.
Savaşın seyri, Rusya'nın nükleer saldırı şantajını tekrarlaması, savaşı Polonya ve Baltık ülkelerine taşıma tehdidi, Afrika'da bazı ülkelerde askeri darbeleri destekleme, Suriye'de bombardıman siyasetini yeniden tırmandırma gibi adımlarına bakılarak da izlenebilir. Türkiye'de Putin'in karizmasına toz kondurmamak için epeyce mesai sarf eden siyaset ve medya mensubu bulunsa da Rusya'nın kanlı ve yıkıcı çehresinin süratle acziyete düştüğünü gizlemeye hiç bir güç kifayet edecek gibi değil.
BBC'nin konu hakkında hazırladığı haber:
Küba Dışişleri Bakanlığı, bazı ülke vatandaşlarını Ukrayna’da Rusya saflarında savaştırmak için faaliyet gösteren bir insan kaçakçılığı çetesini ortaya çıkardığını duyurdu.
Bakanlık, Rusya’da ve Küba’da yaşayan bazı Kübalıların “Ukrayna’da savaşan askeri birliklerin bir parçası haline getirildiğini” aktardı.
Rusya’nın yakın müttefiki olan Küba hükümeti, açıklamasında savaşta taraf olmadıklarını vurguladı.
Açıklamaya Rusya’dan bir yanıt gelmedi.
Küba Dışişleri Bakanlığı, söz konusu çetenin arkasında kimin olduğuna yönelik soruları yanıtsız bıraktı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’daki ağır kayıpların ardından Ağustos ayında asker sayısının artırılmasını emretmişti.
Rus gazetesi Ryazan Gazette’e göre bu emrin ardından Rusya’da yaşayan bazı Kübalılar Rusya vatandaşlığı vaadi karşılığında Ukrayna’da savaşan birliklere katıldı.
Ukrayna’da Rus birlikleri yanında savaşmak için eğitim alan bir grup Sırp vatandaşına ait olduğu öne sürülen görüntüler de daha önce paylaşılmıştı.
Küba Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada,
“Küba tarihsel olarak paralı asker kullanımına kesin bir şekilde karşıdır. Küba vatandaşlarını hangi ülkede olursa olsun silah altına almak için faaliyet gösteren insan kaçakçılarına karşı kararlı mücadelemiz sürecek.” denildi.
Bu, son dönemde Rusya ile ticaret bağlarını güçlendiren Küba için sıra dışı bir açıklama oldu.
Küba ve Rusya’nın savunma bakanları iki ay önce Moskova’da bir araya gelmiş, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Nisan’da Küba’yı ziyaret etmişti.
1959’daki Küba Devrimi’nin ardından ülke, Sovyetler Birliği’nin sıkı bir müttefiki olmuştu.
Yakın ilişkiler Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra da sürmüştü.
HABERE YORUM KAT