Ayhan Çarkın itiraflarını geri almış!

Bu ne demek oluyor?

Önce itiraflarını geri alırken neler demiş, onları okuyalım: “90’lı yıllarda benim de katıldığım operasyonlarda yargısız infaz yaptığımız, Kürt iş adamlarını devlet emriyle öldürdüğümüz itirafları asılsızdır. O ifademden dolayı pişmanım.”

Bu nedir şimdi?

Hani, derdest edilince, karakolda suçunu itiraf edip, sonra mahkemede şaşan binlerce, yüz binlerce örnek gördük de..

Serbest hayatına devam ederken, birden bire emniyete gidip suçlarını itiraf eden, kendi kendisini tutuklatan, sonra mahkemeye çıktığında, “Ben kendi kendime iftira ettim. Pişmanım” diyeni, ilk defa görüyor, ilk defa işitiyoruz.

Böylesi bir “ilk defa”nın, makul bir sebebi ve mantıklı bir “arka planı” da olmalı değil mi?

Ne ola ki, arka plan?

Arka plan şu..

Bir zamanlar Özel Tim’de görev yapan.. DHKP-C’lilere yönelik çoğu yargısız infaza katılan Ayhan Çarkın, ülkeye demokrasinin geldiğini sandı. Kirli dönemin bittiğini sandı. Temiz bir devlet anlayışı ve temiz bir topluma geçildiğini sandı.

Ve “Bu güzellikte bizim de bir katkımız olsun.. Çorbada bizim de tuzumuz olsun” diyerek, samimi şekilde, kendisinin şahit olduğu olayları anlattı, iştirak ettiği suçları itiraf etti.

Ama baktı ki!..

“Derin”ler direnmeye devam ediyor..

Bir yandan PKK.. PKK’nın eksik kaldığı noktada Ergenekon.. Ergenekon’un eksik kaldığı yerde ‹srail.. Onun olmadığı noktada AB, ABD.. 

Hep birlikte direniyorlar; Türkiye’de temiz bir yönetim olmaması için..

Faili meçhuller sürsün.. Faiz lobisi bire beş kazanmaya devam etsin.. IMF devletin tepesinden ayrılmasın.. Devlet malları peşkeş çekilsin.. Hükümetleri halk belirlemesin; medya devirsin, medya işbaşına getirsin.. Bu arada, kendi paylarını da alsınlar, cukkalı tarafından..

Bunun için direniliyor, direnilmeye devam edileceğinin işaretleri veriliyor..

Evet, Gezi Parkı eylemleri ortaya çıkardı ki, bu ülkeye “temiz toplum/temiz yönetim lüks kaçıyor. Faili meçhul cinayetsiz bir Türkiye, hayali bir şey..”

Derin devletin tekrar işbaşına gelmesi için, sözde üç ağaç için, sokaklara döküldü insanlar ve en safiyane tabiri ile “Biz kaşınıyoruz.. Biz kaşınıyoruz” diye bağırdılar..

Ve sonunda yandaş medya denilen basın organları bile, artık hükümetin gideceğine kani olmuş ki, belden aşağı yayınlara başladılar..

Başbakan’a, Başbakan’ın ailesine, çevresine en adice küfürleri, sırf itibarsızlaştırmak için gazetelerinde, televizyon ekranlarında tekrarladılar..

Ve sonunda..

Ayhan Çarkın, derin devletin direncini gördü..

Çarketti..

“Ben hiç yanlış yapmadım. Bu ülkede faili meçhul diye bir şey olmadı.. Kürt iş adamları öldürülmedi.. Bunlar iftira.. Yargısız infaz hiç yapılmadı.. Bu ülke tertemiz bir ülke idi..  Alevileri kışkırtmak için, Gazi olaylarının provoke edildiği yalan.. Bunlar olmadı.. Bu ülkede hukuk dışı hiçbir şey olmadı” deme noktasına geldi..

Tabii, aklı başında kaç kişi, bu “tertemiz Türkiye” mavalına inanırsa!

Faili meçhuller, artık kundaktaki bebelerin bile hafızasında..

Yargısız infazları, ‹lkokul çağındakiler ezbere biliyorlar..   

Alevi-Sünni çatışması için yapılan tahriklerin en ince ayrıntılarını, okula gitmeyenler de biliyorlar..   

PKK’yı canlı tutmak için Kürt iş adamlarına yapılan otoyol üstü cinayetlerini, dağdaki çobanlar biliyor.. 

Ama, itiraf yoksa.. Derindekiler herkesi susturmuş, sindirmişse..

Hesabı kimden, nasıl soracaksınız?

Sorabilecek misiniz?

Çarkın çarkederse..

O cinayetlerin yaşandığı dönemdeki derin devlet, dönemin hükümetlerini de avucunun içine almış ve hiçbir delili ortada bırakmamışsa..

Oturup kara kara düşünürsünüz artık..

Adamın katil olduğu, her yerinden bas bas bağırıyor..  Ama nasıl mahkum edeceğiz?

Faillerden birisinin vicdanı ağır basmış, “Biz şu şu şu olayları, şu şu şu kişilerle birlikte yaptık” demiş.

Cinayetleri en ince ayrıntısına kadar anlatmış.

fiimdi diyor ki, “O itiraflar asılsızdır..”

fiimdi eserinizle övünün, demokrasi söylemcisi Gezi Parkçılar..

Üç tane ağaç için, bu ülkenin 5 insanının kanına giren mimarlar, tabipler, avukatlar..

Ayhan Çarkın’ın deşifre ettiği onlarca cinayetin üstünü tekrar örttüren, bir eli derindekilerin cebinde olan sözüm ona solcular! 

Övünün eserinizle..

Çarkın ki itirafından çarketti..

Bu ülkede 18 bin faili meçhul cinayetin faili artık siz oldunuz..

O faillerin ortaya çıkarılamamasının müsebbibleri sizler oldunuz..

Gezi Parkı eylemleri ile derindekilere ümit oldunuz..

Bu hükümetin, derindekileri tümüyle temizleme mücadelesinde, Ergenekon’a oksijen verdiniz, hayat bulmalarına vesile oldunuz... 

Övünün eserinizle. 

YENİ AKİT