1. HABERLER

  2. HABER

  3. GÜNDEM

  4. Bütün muhalefetin ittifakı: Suriyelileri geri gönderelim
Bütün muhalefetin ittifakı: Suriyelileri geri gönderelim

Bütün muhalefetin ittifakı: Suriyelileri geri gönderelim

Suriyeli muhacirlere karşı Türkiye’de yükseltilen “geri dönsünler” söylemlerine Deva Partisi de katıldı. Ali Babacan Mardin İl Kongresinde delege ve üyelere hitaben yaptığı konuşmasında “sığınmacıların güvenli geri dönüşlerini sağlayacağız" dedi.

07 Kasım 2020 Cumartesi 16:26A+A-

HAKSÖZ HABER

Suriyeli muhacirlere karşı Türkiye’de yükseltilen “geri dönsünler” söylemlerine CHP ve İyi Parti’den sonra Deva Partisi de katıldı. Ali Babacan Mardin İl Kongresinde delege ve üyelere hitaben yaptığı konuşmasında “sığınmacıların güvenli geri dönüşlerini sağlayacağız” dedi.

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Mardin 1. Olağan İl Kongresi Konuşmasında sarf ettiği sözler Ali Babacan’ın mülteci politikaları konusunda kafasının karışık olduğunu ortaya koyuyor.

Ali Babacan’ın Mardin Kongresindeki konuşmasından satır başları şu şekilde: “Üzülerek söylüyorum ki hükûmet Suriye politikasında ısrarlı yanlışını korudu, koruyor. Suriye’de iç savaş devam ediyor, milyonlarca insan yuvalarını, ailelerini, hayatlarını yitirdi. Evlerinden barklarından oldu. Ülkemiz tüm bu sorunda sorunun tarafı olmaktan ziyade, sorunu çözmek için bir irade ortaya koyabilirdi. Türkiye, Suriye’de bir taraf.

Doğru Türkiye bir taraf, mazlumlar ile zalim diktatörlük arasında. Zalim Esed’e karşı mazlum halkın tarafında. Bu tarafgirlik Türkiye’nin Suriye politikasında nasıl bir sorun oluşturabilir ki?

Hâlbuki Türkiye barışı, huzuru tesis etmek için çok farklı bir rol oynayabilirdi.

Farklı bir yol derken Ali Babacan neyi kast ediyor halkına zulüm eden Zalim Esed ile anlaşma ya da uzlaşma yoluna mı gidilmeliydi?

“Hududumuzu tabii ki koruyacağız. Gerekirse hududu korumak için hududun bir miktar ötesinde olacağız. Bu bizim hakkımız. Ama Türkiye’nin niyetinden şüphe etmeye başlarsa karşı taraflar, o zaman yapılacak iş yapılmayacak hale gelebilir. Barış sağlanmadıkça, komşumuzda kan ve gözyaşı akmaya devam ettikçe, acısı bize de yansıyor.”

Ali Babacan’da çok iyi biliyor ki, komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir demişti peygamberimiz. Bu öğüt bizim için oldukça anlamlı değil mi? Bu aynı zamanda bir siyaset tarzı değil mi? Komşularımızın kanını acımasızca akıtan, hak ve hukuku hiçe sayan bir diktatörün elinde bombalar ile can veren komşularımızın, acısını duymalı ve yardımımızı esirgemeden yerine getirmeliyiz. Bunun aksi düşünülebilir mi?

“Hele hele komşularımızın iç ilişkilerine dar ideolojik yaklaşımlarla müdahale etmek ülkemize hiçbir çıkar sağlamıyor. Fakat soruyorum şimdi: siyaset neden var arkadaşlar? Hiçbir sorun sonsuza kadar sürmesin, her çatışmanın bir çözümü olsun, acılar son bulsun diye var.”

Bizde Ali Babacan’a soralım iktidar hangi ideolojik bağlamda Suriye konusuna yaklaşmakta? Zalim Esed’in bu kanı durdur, halkının kanını akıtmaktan vazgeç, onlara haklarını ver! çağrılarına Esed nasıl bir karşılık vermişti? Hatırlıyor musunuz Sayın Babacan?

Hatırlatalım bombalar ile karşılık vermişti! Siyasetin bittiği noktalarda askeri güçler devreye girmiyor mu? Siyasetin gereklerini sorgularken safiyane siyaset hayalleri görmek ne kadar akıllıca çözümler sunabilir?

Ali Babacan Suriyeliler özelinde mülteci konusunda şu sözleri dile getirdi. “Bugün Türkiye hatalı dış ve iç politika tercihlerini savaşın ağır maliyetleriyle ödüyor. Biz DEVA Partisi olarak; göçle ilgili sorunların insani boyutunu hassasiyetle değerlendireceğiz. Kısa vadeli popülist yaklaşımlardan uzak duracağız. İnsan onuruna yaraşır politikalar yürüteceğiz. Ülkemiz dışında yaşanan ve uluslararası düzensiz göçe sebep olabilecek olayları hassasiyetle takip edeceğiz. Stratejik bir yaklaşımla koruyucu ve önleyici tedbirler alacak, sığınmacıların güvenli ve gönüllü geri dönüş koşullarını oluşturacağız.”

Çin Doğu Türkistanlılara gittikleri ülkelerde bile rahat vermezken, Katil Esed hiç durmadan halkını katlederken, Mısır'a iade edilen gençler idam edilirken, Suriyeli muhacirler göç etmekten başka çare bulamazken, güvenli geri dönüşler ile siz neyi kast ediyorsunuz? Popülist söylemlerden uzak duracağız derken yükselen ırkçı söylemlere kapılmış görünmektesiniz.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum