"Büşra" güzel de film film değil!
Son zamanlarda Türk sinema filmlerinde "müthiş şekilde küfür eden karakterler" gösterilmeye başlandı.
Bir Hollywood taklidi olmanın ötesinde hiçbir değeri olmayan bir yaklaşım.
Amerikan filmlerindeki "Fuck"ın yerini bizim filmlerde kısaca "aq" tabir edilen iğrenç kelimeler almaya başladı.
Recep İvedik de küfrediyor, Cem Yılmaz da.
Aleni küfür hem de.
Dolaylı yoldan falan değil.
Mesela Cem Yılmaz son filmi "Yahşi Batı"da alenen "aq" diyor. Hem de defalarca...
En son Büşra adlı güya sinema filmini seyrettim.
Filmdeki "dinci genç karakter" de kendi başına kaldığında müthiş küfürbaz bir karakter.
Ananın anasını, anasının anasını, onun anasının anasını...
Hasılı sülalesini, gelmişini geçmişini, soyunu sopunu, doğmuşunu doğacağını, ölmüşünü öleceğiniz vs. sinkaf.
Bildiğiniz bilmediğiniz ne kadar sinkaf varsa Büşra'da görüp işitiyorsunuz.
Büşra'yı beğendim ama filmi beğenmedim!
Konusu itibarıyla izlemeye gitmiştim.
Ama konu hiç de iyi işlenmemiş.
Müzik berbat, sahnelerse uygunsuz.
"Büşra" bir sinema filminden çok televizyon dizisinin sadece bir bölümü olabilir ancak.
Neyse...
Büşra, zengin ve muhafazakâr bir ailenin "türbanlı" kızı.
Büşra liberal, küfürbaz bir gazeteciye aşık oluyor.
Türbanlı kızımız filmin sonunda bir şekilde çaresiz kalıp başörtüsünü çıkarıyor.
Hatta bir sahnede hem de caddenin ortasında nikâhsız sevgilisiyle öpüşüyor.
O sahne siz izleyicilere diyor ki, "Bakmayın siz türbanlı kızların namuslu göründüklerine. Büşra'ya bakın, öpüşmesini çok da iyi biliyor. Nikâhsız birisisiyle sokak ortasında fink atıyor."
Büşra film boyunca göründüğü her sahnede ki, zaten başrol o, görünmediği sahne neredeyse yok, hep daracık kot pantolonuyla arzı endam ediyor.
Tesettür adına sadece başındaki beyaz örtüsü var, gerisi seyirlik!
Altı Paris üstü Medine...
Filmde Büşra'ya talip olan "dinci" gencimiz filmin sonunda rakıya başlıyor!
Diğer taraftan hiç taviz yok!
Filmin sonunda anlıyorsunuz ki, bu ülkede yaşamak için "dinciler" ve "türbanlılar" yaşam biçimlerinden ve inançlarından taviz vermek zorundalar.
Sinema salonunda topu topu on kişi bile yoktu filmi izlemeye gelen.
Aslında millet işini biliyor da biz bilmiyoruz, izlemiyor böyle şeyleri.
Doğrusunu isterseniz bir sinema filmi olarak izlenmeye değmez.
Ama Büşra'ya, "çağdaş kot pantolonlu ve türbanlı Müslüman kızı"nı görmek isterseniz gidebilirsiniz!
"Dinci genç" karakterinin nasıl ana avrat küfür ettiğini görmek, işitmek isterseniz gidebilirsiniz!
Türbanlı bir kız başörtüsünü nasıl çıkarıyor görmek isterseniz gidebilirsiniz!
Ben gittim ama sevmedim, beğenmedim, takdir etmedim!
"Çocuklar iyi iş çıkarmışlar" diyeceğim bir "eser" yok ortada.
Yine de siz bilirsiniz.
Bu arada yine son yıllarda dindar kesimlerde yaşanan "milletin parasını lüpletme" olaylarını konu alan bir film geliyor.
Adı "Takiye, Allah'ın yolunda."
Avrupa'daki Türk işçilerinden, Anadolu'da kurulan kağıt üstünde holdingler için toplanan paralar ve bu paraların bir şekilde "iç edilmesi"yle ilgili bir film.
Emrah Emre, Rutkay Aziz, Ali Sürmeli, Fehriye Evcen oynuyor.
İnternette dolaşan fragmanını izledim.
Daha çok YİMPAŞ holding çerçevesinde yaşanan olaylar ele alınmış.
Ama nasıl ele alınmış, gerçeklere ne kadar riayet edilmiş filmi görmeden bir şey söylemek mümkün değil.
Hadi hayırlısı...
BUGÜN
YAZIYA YORUM KAT