Bursa'dan ‘İdamları Durdurun’ Çağrısı
Mısır'da katil Sisi’nin emriyle uydurma mahkemelerde art arda verilen idam kararları Bursa'da protesto edildi.
Özgür-Der, İHH, Busey-Der, İlke-Der ve Asır-Der'in çağrısıyla Salı akşamı Şehreküstü meydanında gerçekleşen eylemde katil Sisi ve destekçileri aleyhinde sloganlar atıldı. “Kardeşim Sen Özgürsün- Parmaklıklar Ardında da Olsa İdam Sehpasında da…”, “İdamları Durdurun” ve “Katil Sisi Hesap Verecek” yazılı pankartlar taşındı.
Eylemde konuşan Busey-der başkanı Burhanettin Ayanoğlu, Mısır halkının bir diktatörü devirip hür iradeleriyle Mursi’yi seçmeleri sonrasında yaşanan gelişmelere değindi. Başından beri Mısır’daki darbeye ve sonrasındaki zulümlere sessiz kalan uluslararası kamuoyuna değinen Ayanoğlu aynı sessizliğin ve ihanetin bugün de AB, Arap Birliği gibi oluşumlarca devam ettiğini vurguladı.
İHH Bursa şube başkanı Hüseyin Kaptan ise yaptığı konuşmada Müslümanların bu zulümler karşısında sessiz kalmasını eleştirdi. Mısır ve Suriye gibi zulümlerin işlendiği, mazlum müslümanların büyük zulümler karşısında direnmekten mücadele etmekten vazgeçmediği İslam beldelerine destek olmanın önemine değinen Kaptan, idam edilen kardeşlerimizin şehadetlerini Allah kabul etsin, diyerek konuşmasına son verdi.
Platform adına basın açıklamasını Özgür-Der Bursa yönetim kurulu üyesi avukat Oktay Sarı okudu.
Basın açıklamasının tam metni:
MISIR’DA İDAMLARI DURDURUN
Yeryüzündeki yaşanan zulüm ve katliamlar, dünya egemenlerinin demokrasi ve insan hakları iddialarına rağmen tüm hızı ve acımasızlığı ile devam ediyor. Yanı başımızda Suriye’de yıllardan beri devam ettiği gibi. Sözde ateşkeslere, güvenli bölgelere rağmen İran ve Rusya’nın kuklası Esad, kadın erkek, genç- yaşlı dinlemeden katliamlarını sürdürüyor. Son olarak İdlip’te yaptığı bombardımanda yine çocuklar can verdi. Aynı durum yaşadığımız bölgeden çok uzaktaki Doğu Türkistan’da da yaşanmakta. Adeta bir açık hava hapishanesine dönüştürülen Doğu Türkistan’da Müslümanlara yönelik asimilasyon, işkence ve zulümler dünyanın gözü önünde devam etmekte. Yine Myanmar’da da benzer durumlar yaşanmakta.
Zulüm diyarlarından biri de Mısır. Tarihin tekerrür ettiği Mısır’daki günümüz firavunun adı ise Sisi. Seçimle işbaşına gelen hükümeti kanlı bir şekilde devirip yönetime el koyan çağın firavunu, şimdi de sözde mahkemeler eli Müslümanlara yönelik zulmünü icra etmekte.
Geçtiğimiz Çarşamba sabahı Mısır’da Darbeci Sisi yönetimindeki mahkemenin verdiği karara istinaden 9 muhalif genç asılarak idam edildi. Önceki hafta da 6 kişi daha infaz edilmişti. Böylece iki hafta içinde idam edilenlerin sayısı 15’i buldu. Gelen haberler idamların devam edeceği yönünde. Yarın, genç yaştaki altı Müslümanın daha idam edileceği yönünde haberler gelmekte.
Müslümanlara isnat edilen suçun aslında çok önemi yok, çünkü Mısır’da birilerinin önce öldürülmesine karar veriliyor sonra onlara uygun bir suç uydurularak cinayet, mahkeme kararı ve ardından idam yoluyla gerçekleştiriliyor. Suçun uyup uymaması önemli değil. Sisi’nin dostları alışverişte görsün. Bir mahkeme gösterisi ve bir karar. Zorla, işkencelerin en acımasızı ile alınan itiraflar sonunda daha ilk celsede idam kararları verilmekte. İdama mahkûm edilen ve şehit edilen kardeşlerimizden biri mahkemede kendisine hakim diyen celladına şunu söylemekte idi: “Bize Mısır’a yirmi sene yetecek kadar elektrik verildi”
İdam edilen kardeşlerimizin yargılandığı dava, eski başsavcıya yapıldığı iddia edilen suikasta ilişkin. Ancak ne gariptir ki o başsavcının çocukları dahi idam edilerek şehit olan kardeşlerimizin suikastla ilgilerinin olmadığını söylemelerine rağmen kardeşlerimiz idama mahkum edildi ve bu idam karaları da modern dünyanın gözleri önünde infaz edildi.
Mısır’daki katliamların sorumlusu elbette çağın firavunu Sisi’dir ama asıl sorumlusu onu destekleyip finanse edenler ve onunla daha yakında ticaret anlaşmaları yaparak cesaretlendiren Fransa gibi AB ülkeleri ile Ortadoğu’daki zulümlerin müsebbiblerinden olup Sisi ile beraber hareket eden katil Suud, Birleşik Arap Emirlikleri ve bunların kontrolünde olan Arap Birliğidir. Hatırlayalım, Suud ve Birleşik Arap Emirlikleri Sisi’nin sırtının sıvazlarken AB ülkeleri ise Münih’teki Güvenlik Zirvesine Sisi katilini davet ederek onu meşru lider olarak gördüler. İşte size batının iki yüzlülüğü, alın size batının demokrasisi ve insan hakları, alın size putunu yiyen müşrik tavrı...
Vurguladığımız gibi, idam kararları peşi sıra gelmekte ve kimseye aldırış etmeden de infaz edilmekte. Buradan Rabbimize bir mazeretimiz olsun diye önce İslam dünyasına, sonra da tüm dünyaya haykırıyoruz; çağın firavununu durdurun.
Ve tüm dünyaya haykırıyoruz; Mısır’da zindanlarda hakkı haykıran, ‘Rabbim Allah’ dediği için işkencelere maruz kalan ama teslim olmayan Hasan el-Bennaların, Seyyid Kutupların yolunu sürdüren Muhammed Bediilerle, Mursilerle, Biltacilerle ve mücahid, önder ve şehitlerle iftihar ediyoruz. Bizler inanıyoruz ki idam edilen kardeşlerimiz cennete gitmişlerdir. Sisi katili ve işbirlikçileri ise cehenneme sürüleceklerdir inşallah.
Mısır Halkıyla Dayanışma Platformu
HABERE YORUM KAT