Bursa’da Gazze Dayanışma Platformu’nun çağrısıyla Yıldırım Belediyesi bayrak alanında bir araya gelen Müslümanlar Gazze için kunut duası programı gerçekleştirdi.

Programa Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlandı. Ardından Gazzeli mücahitlerin Siyonistlere karşı mücadelelerini anlatan ve insanların duyarlılığını artırmak için boykot ile ilgili bir sinevizyon gösterimi yapıldı.

 Daha sonra programa katılan araştırmacı-yazar Ramazan Kayan bir konuşma yaptı. Kayan konuşmasına başlamadan önce Mescid-i Aksa’ya selam göndererek katılımcılarla birlikte tekbirler getirildi.

Gazze’nin öğrettiklerine dikkati çeken Ramazan Kayan, “Aksa Tufanı ile bütün dünya bir şey öğrendi. Tüm maskeler düşerek kirli yüzler ortaya çıktı” dedi.

Gazze’nin sadece bir toprak parçasından ibaret olmadığını belirten Kayan, “Gazze sadece bir toprak parçası değildir, sadece bir coğrafya da değildir. Gazze bir duruştur, bir yaşam biçimidir, bir dünya görüşüdür, bir varoluş sahasıdır, bir mücadele meydanıdır.” ifadelerini kullandı.

Ramazan Kayan’ın konuşmasından öne çıkan bazı vurgular şöyleydi:

Bizim derdimiz, duamız, davamız ve dersimiz Gazze’dir. Bizi bu akşam bir araya getiren derdimiz ve tasamız Gazze’dir. 343 gündür bir vahşet işlenmektedir. Yaralıyız, hicran ve hüzün yüklüyüz, aynı zamanda ümitliyiz ve umudumuz da büyüktür. İzzettin el-Kassam mücahitlerinin 7 ekimde başlattıkları Aksa Tufanı ile bütün dünya bir şey öğrendi. Tüm maskeler düşerek kirli yüzler ortaya çıktı, bütün beşeri paradigmalar alt üst oldu. Aynı zamanda herkesin gerçek yüzü neyse ayan beyan olarak ortaya çıktı. Samimiyetler ve sahtekarlıklar, dürüst olanlarla namert olanlar ve hainlerle salihlerin gerçekliğinin bu uyanışın bereketi olarak gün yüzüne çıktığına şahit olduk.

Aksa Tufanı ile birlikte Avrupa’nın, ABD’nin ve Batı’nın insan hakları söylemi, özgürlük iddiaları, demokrasi adına, insancılık adına tüm kirli hesapları ve kanlı elleri ortaya çıkmıştır. İslam başkentlerini işgal eden işbirlikçi yöneticilerinin de gerçek yüzünü ortaya koymuştur. Bugün Gazze’de 41.000’den yukarı şehidimizin aziz kanı bu uyanışa vesile olarak bu oyunları ortaya çıkardı. Gazze bizim için bir laboratuvar oldu. Tüm dünya kendini Gazze’ye bakarak ölçmeye başladı. Gazze; hainlerin, işbirlikçilerin, yalancıların ve satılmışların gerçek yüzünü ortaya çıkardığı gibi; Hz. Yusuf’un (as) gömleği, Hz. Yakub’un (as) gözündeki perdeyi nasıl kaldırdı ise Gazzeli şehitler de müminlerin gözündeki perdeyi kaldırdı ve rabbimiz basiretimizi açtı. Gazze sadece bir toprak parçası değildir, sadece bir coğrafya da değildir. Gazze bir duruştur, bir yaşam biçimidir, bir dünya görüşüdür, bir varoluş sahasıdır, bir mücadele meydanıdır. Sadece bir Filistin’i özgürleştirme mücadelesi de değildir, bir devlet olma mücadelesi de değildir. Bu mücadele ümmet olma mücadelesidir, bir varoluş ve hak batıl mücadelesidir. Ümmetin yeniden dirilişi, özgürlüğü, kardeşliği ve imanın nasıl hayata hakim olacağını bize aktaran bir duruş yeridir Gazze.

343 gündür Gazze’de vahşet süren İsrail bir başarı kaydedemedi. Bütün dünya bir olmuş, silahları ile toplarıyla, savunmasız çocuklara ve kadınlara ölüm yağdırmaktan başka hiçbir şey başaramadılar. 75 yıldır devletsiz ve ordusuz Filistin halkı bir bütün olarak azimli bir şekilde mücadele ediyor. Dünyadaki baş aktörleri ve devletleri dize getiren İsrail, bir avuç Gazzeli ve Gazzeli mücahitlerle baş edemiyor. Bu da müslümanların ne kadar izzetli, şerefli ve sebatlı olduğunu bütün dünyaya bedel ödeyerek göstermiş oldular. Gazze’deki kıvılcım bütün dünyada bir inanç ve vicdan arayışı başlattı. İnsanlar dünyanın en iyi üniversitelerinde diplomalarını yırttılar. Dünyanın bütün başkentlerinde ve şehirlerinde insanlar eylemler yaparak seslerini yükseltiyorlar. Bunun için Gazze sadece Gazze değildir. Gazze bugün bir dünyadır. Gazze bir uyanış ve çağrı mesajıdır. Bu uyanış ve çağrıya hep birlikte destek vererek, şahit olarak bu mücadelenin bir parçası olmak zorundayız.