"Bulunanlar Buz Dağının Görünen Kısmı"
Sivil toplum kuruluşu "Arakan Project"in yöneticisi Chris Lewa, Tayland'da Rohingya Müslümanlarının cesetlerinin bulunmasına ilişkin, "Bulunanlar buz dağının görünen kısmı" dedi.
Myanmar'da Arakan eyaletinde yaşayan Müslümanların durumuyla ilgili çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşu "Arakan Project"in yöneticisi Chris Lewa, Tayland'ın güneyindeki ormanlık alanda bulunan ve Rohingya Müslümanlarına ait olduğu bildirilen ceset kalıntılarını "buz dağının görünen kısmı" sözleriyle nitelendirdi.
Chris Lewa, Tayland'ın güneyinde bir gizli kampın ortaya çıkarılması ve burada 26 Rohingya Müslümanının cesetlerine ait kalıntılar bulunması konusunda açıklamalarda bulundu.
Lewa, bulunan kalıntıların "buz dağının sadece görünen kısmı" olduğunu ifade ederek, "Malezya sınırı boyunca ormanlık bölgeleri araştırırlarsa yüzlerce kişinin kalıntılarını bulacaklardır" dedi.
Bazı kampların daha büyük olduğunu, bunların resimlerini gördüğünü belirten Lewa, geçen sene konuştuğu bazı kişilerin kendisine kamplarda bin 500 kişiyle tutulduklarını aktardığını belirtti.
Chris Lewa, Rohingyaların ve Bangladeşlilerin Tayland'ın güneyi üzerinden Malezya'ya kaçırılmasının gitgide gelişme kaydeden bir süreç olduğunu ifade ederek, Bangladeş'ten ve Arakan'dan kaçırılanlarla ilgili çok sayıda vakayla karşılaştıklarını dile getirdi.
Lewa, bazen insanların karaya çıkana kadar üç farklı kişinin eline düştüğünü, insan kaçakçılarının şimdi bir de teknelerde sahilden açıkta kamplar kurduğunu kaydetti.
Chris Lewa, genç bir adamın 40 gün boyunca sahile beş saat uzaklıktaki bir teknede tutulduğu, burada ölen 34 kişinin tekneden atıldığı bilgisini verdiğini ifade etti. Lewa, edindiği bilgiye göre Tayland'da şu anda en fazla 800 kişinin tutulduğu çok az sayıda kamp kaldığını vurguladı.
Bölgede ceset kalıntılarının yanı sıra ölüme terk edilmiş halde bir kişi daha bulunmuştu. Adı Anuzar olarak açıklanan 28 yaşındaki Bangladeş vatandaşı, hastanedeki tedavisi sırasında Phuketwan haber sitesine yaptığı açıklamada, Bangladeş'in güneyindeki sahil kenti Cox's Bazar'da kaçırıldığını, diğer Bangladeşliler ve Rohingyalarla birlikte bir tekneye binmeye zorlandığını söyledi.
Anuzar, insan tacirleri tarafından tekneyle Tayland'ın güneyindeki bu kampa getirildiğini ve ailesinden fidye talep edildiğini anlattı. Ailesiyle hiç temas kuramadığını ifade eden Anuzar, "Ailelerimiz fidye ödeyebilecek durumda değil. Bu yüzden yaşamamız ya da ölmemiz umurlarında değildi" dedi.
Bazı dönemlerde kampta kalanların sayısının bini aştığını, burada dokuz ay boyunca tutulduğunu belirten Anuzar, "Çoğumuz dövüldük ve istismara uğradık. Kampta hiçbir zaman yeterince gıda ve suya sahip değildik. Nadiren banyo yapabiliyorduk" diye konuştu.
Anuzar, kampı çevreleyen mezarlara en az 30 Rohingya Müslümanı ve 10 Bangladeşlinin gömüldüğünü sandığını, baskından günler önce sekiz simsarın hayattakileri yanlarına alarak bölgeden kaçtığını söyledi.
Malezyalı bir kişi, Songkhla eyaletinin Sadao bölgesinde gizli bir çalışma kampını fark ederek polise haber vermiş, ihbarı değerlendiren polis, burada yaptığı aramada 32 mezar bulmuş, bu mezarlarda 26 Rohingya Müslümanına ait ceset kalıntıları olduğu tespit edilmişti.
Myanmar'da Haziran 2012'de patlak veren Müslümanlara yönelik şiddet olayları nedeniyle bu ülkede yaşayan on binlerce Rohingya Müslümanı, iş bulma hayaliyle Malezya'ya geçebilmek için insan tacirlerinin yardımıyla Tayland'a kaçmıştı. Rohingya Müslümanlarının büyük bölümü, Tayland kıyılarına deniz yoluyla ulaşmıştı.
Tayland'ın güneyinde ormanlık bölgede insan tacirleri tarafından zorla gizli kamplarda tutulan çok sayıda Rohingya Müslümanı bulunmuştu. Tayland hükümeti ay başında yaklaşık bir milyon göçmen işçinin kayıt altına alındığını açıklamıştı.
Myanmar'da 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Rohingya Müslümanları "devletsiz" sayılıyor. Birleşmiş Milletler tarafından "eziyet gören dini azınlık" olarak kabul edilen Rohingya Müslümanları, ülkenin batısındaki Rakhine (Arakan) eyaletinde derme çatma kamplarda yaşıyor.
Rohingya Müslümanları, sadece kendileri için uygulanan bazı kısıtlamalara maruz kalıyor. Resmen evlenmelerine olanak tanınmayan Rohingya çiftlerine sadece iki çocuk için izin veriliyor. Doğan çocuklar için ise doğum belgesi düzenlenmiyor.
İnsan hakları örgütleri, Rohingya Müslümanlarının hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kaldığına dikkati çekiyor. 2012'de eyalette Budistler tarafından düzenlenen saldırılarda çoğu Müslüman yaklaşık 280 kişi yaşamını yitirmişti. Yüzlerce ev ve iş yerinin ateşe verildiği çatışmalar yüzünden binlerce kişi, bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştı. Her yıl binlerce Rohingya Müslümanı, Arakan'dan kaçıp teknelerle başka ülkelere gitmeye çalışıyor.
(AA)
HABERE YORUM KAT