Bugün günlerden Ramazan
TSK’nın iç yüzünü YAŞ kararları ile öğrendik..
Başörtüsü direnişi ve YAŞ mağdurları ülkenin ufkunu aydınlattı..
Terör ve PKK sorgulaması ise devam ediyor.. Bana kalırsa bu son iki olgunun içinde önemli ölçüde “iyi saatte olsunlar” var.. Biz şiddete başvurmadık ve kazandık.. İnsanların beyninde, yüreğinde, vicdanlarında bir yer bulduk kendimize.. YAŞ kararları yanaklarımızdan süzülen bir damla yaş olarak kalmadı.. Ve hâlâ Türkiye YAŞ’ı konuşuyor.. Bu vesile ile Çin ordusunun iki katı generalimiz olduğunu öğreniyoruz.. Yıldıray Oğur, geçen gün başka ülke ordularında yaşanan olayları sıraladı köşesinde..
Şimdi önümdeki gazetede Kayseri’den Muhsin Yazıcıoğlu’nu kurtarmaya giden helikopterin Genelkurmay’dan gelen bir emirle durdurulduğu iddiası var. Cevabını arayan sorular hâlâ cevapsız.. Kararan radar görüntüleri, kaybolan telefon kartları.. İHA bana kalırsa basına açıklanandan daha fazla şey biliyor. O muhabirin de iyi araştırılması gerek. Kimdir, çenesi nasıl kırıldı, kırık çeneyle nasıl o kadar düzgün konuştu.. Daha sonra bölgeye gönderilen askeri bir helikopter düşüyor, 2 asker “şehid!” oluyor, ama üstü örtülüyor olayın.. Daha yeni öğrendik inkar edilen JİTEM’in var olduğunu! Devlete teslim olduktan sonra kendisine JİTEM Elazığ Bölge Komutanlığı’nda görev verildiğini kaydeden TİKKO itirafçısı Ulaş Özel, “Operasyonlarda her öldürdüğümüz kişi başına zarflar içinde bize para ödülü verilirdi. İstanbul’da kaçırdığımız adamı Tunceli’ye götürüp ‘operasyonda yakaladık’ diyorduk” açıklamasını yapıyor. Buna kimsenin söyleyecek bir sözü yok mu?
Koşaner bakın ne diyor: “Hürriyetlerinin tahdit edilmesinin yanı sıra mevcut yasalarımız gereğince (yasaya karşı sivil itaatsizlik mi yani!?) bu yıl yapılacak YAŞ’ta değerlendirmeye girme hakkını kaybetmiş ve peşinen cezalandırılmıştır. (Peki siz YAŞ kararları ile ihraç ederken ne oluyordu) Soruşturma ve uzun süreli tutuklamaların bir amacının da TSK’nın sürekli gündemde tutularak kamuoyunda bir suç teşkilatı olduğu izleniminin oluşturulmaya çalışıldığı, (Yapma be paşam. TSK’dan değil, TSK içine gizlenmiş darbe planları yapan, terör ve yolsuzluğa bulaşan bir çeteden söz ediyoruz) bunu fırsat bilen yanlı medyanın da her türlü yalan haber, iftira ve suçlamalarla yüce ulusumuzu kendi silahlı kuvvetlerine karşı tavır almaya teşvik ettiği dikkatlerden kaçmamaktadır. (Sizin eklemlenmiş medianıza gelince, ‘topyekun savaş’ manşeti neydi paşam)..” Hesap vermesi gerekenler, hesap sormaya kalkınca böyle oluyor. Koşaner, orduda olanları görmüyor, bilmiyor, duymuyorduysa orada işi neydi? Görüyor, duyuyor, biliyorduysa ve tedbirini almamış, çaresini düşünmemiş ve gerekeni yapmamış ise orada bu güne kadar ne duruyordu? Terörden futbola, yolsuzluklardan faili meçhullere, darbeden suikasta, o kadar çok iddia var ki! Kimse bu işleri üzerine almıyor.. Bu YAŞ’ta paşaların yarısını emekli edebiliyor musunuz? Karargahta kalanları kışlaya, kışladakileri karargaha! Var mısınız?
Kendi halkına karşı “topyekun savaş” açan adamlara ülke mi emanet edilir. Kendi halkının dinine, diline, kültürüne, kıyafetine karışan bir ordu! Yüzbinlerce kişilik askeri gücü, hava, kara ve jandarma birlikleri, polisi, jandarması, korucusu, 5-10 bin kişilik, dağda yaşayan, sağdan-soldan toplanmış, eğitimsiz, donanımsız, barınaksız insanlardan oluşan terör örgütü ile 30 yıldır baş edemeyen bir ordu! Herkesi fişliyorlar ama, kendi içlerindeki çeteleşmeden, yolsuzluktan haberleri yok. Silah deposu envanteri bile kontrol edilmiyormuş demek ki, TSK envanterinde olan silahlar şunun bunun evinde, arazide bulunuyor.. Ve bu adamların bir kısmı hâlâ görevde. Hâlâ birileri bunların terfisi için çalışıyor. Hâlâ CHP bunların darbecilikle suçlanan sivil uzantılarını Silivri’den tünel kazarak Meclis’e sokup dokunulmazlık zırhına bürümek istiyor. Namlusunu halka döndüren bir tanka selam durmaz artık bu halk!
CHP, Haberal ve arkadaşının AİHM’e başvurusuna destek için kolları sıvamış.. Eğer AK Partililer ve Genç Siviller, darbeye karşı sivil gruplar, Adalet Platformu filan AİHM’e darbecilere karşı başvuruda bulunacak olurlarsa, başvuruların incelenmesi aylar, hatta yıllar sürebilir.. Birçok ülkede silahlı kuvvetlerde yanlış yapanlar ya da ihmali görülenler anında cezalandırılır, emekli edilir, kendileri oturup beklemez, hemen giderler.. Bizde bir değil, bin yanlış oluyor, en alttan birkaç günah keçisine bu iş yüklenip, olayın üstü örtülüyor! 43 tutuklu general ve amiral varmış.. Hepsi emekli edilebilir. En basiti, dava sonuçlanana kadar görevden el çektirilir.. Terfi ettirmek, makamında tutmak, asla!
Siyasilerden emir almak ağrına giden varsa istifa etsin.. Paşaların yarısı gitse bile orduda zafiyet olmaz, aksine bir yükten kurtulur.. Obez bir ordu savaşamaz.. Bizde general de, asker de çok fazla..
Hiç suç işlememiş olsalardı bile, ordudaki bu kadro şişkinliğinin giderilmesi gerekir..
Birilerinin Ankara’da boş durmaktan canı sıkılıyor olsa gerek ki, sürekli darbe planı yapıyorlar..
Darbe Ankara’da yapılır. Bu işin ucu hâlâ Ankara’ya gelmedi. Birileri o makamı, o elbiseyi kendisi için zırh gibi görüyor. Artık birilerinin omuzlarındaki metallerin paratoner görevi yaptığını görmeleri gerekir.
Bugün günlerden Ramazan. Bugün YAŞ’ın ilk günü.. Masada portakal suları eksik olmayacaktır herhalde.. Başbakan’ın önüne de sürahi ve bardak koyacak mısınız?
Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum..
Selam ve dua ile..
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT