Bu Vebal Hepimizi Yakar!
Bir mülteci idamla yargılandığı bir ülkeye hiçbir mahkeme kararı olmaksızın, apar topar teslim ediliyor ve hepimiz susuyoruz! Bu nasıl bir felakettir!
Rıdvan Kaya, Türkiye tarafından Sisi cuntasına iade edilen İhvan üyesi mühendis Muhammed Abdulhafiz Hüseyin hadisesini değerlendirdiği yazısında konuyla alakalı halen de bir açıklama yapmayan iktidarı ve sessiz kalan İslami camiayı eleştiriyor.
Bu Vebal Hepimizi Yakar!
Mısırlı genç bir kardeşimiz sığınılabilecek bir liman olarak gördüğü Türkiye’ye güvenmenin bedelini çok ağır bir biçimde ödedi ve hiçbir yargılama yapılmaksızın geldiği İstanbul havalimanından elleri ters kelepçeyle bağlanarak darbeci Sisi’nin cellatlarına teslim edilmek üzere Kahire’ye postalandı.
Muhammed Abduhafiz Hüseyin’in şu anda darbeci çetenin elinde ne tür eziyetlere, işkencecilere maruz kaldığını tahmin etmek zor olmasa gerek. Bugüne kadar pek çok Müslümanı uyduruk yargılamalar neticesinde idam cezasına çarptıran Sisi cuntasının yakın bir zamanda idam ipini Abdulhafız Hüseyin’in de boynuna geçirmesi kuvvetle muhtemel.
Abdulhafız Hüseyin’in Türkiye’de maruz kaldığı bu hukuksuzluğun sorumluları günlerdir susuyor, konuyla ilgili hiçbir açıklama yapmıyorlar. İçişleri Bakanı’nı Ankara’nın ilçelerinde seçim otobüsünün üzerinde hançeresini yırtarcasına konuşmalar yaparak halktan oy isterken görüyoruz ama doğrudan bakanlığını ilgilendiren bu konuda herhangi bir açıklama yapma ihtiyacı hissetmiyor. İçişleri Bakanlığını geçtik, Emniyet Genel Müdürlüğü, Göç İdaresi Müdürlüğü düzeyinde dahi bir ses yok! Herkes susuyor!
(…)