Bu tartışma yanlış tartışma!
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal, sınır ötesi harekatın amacına ulaşmadan sona erdirildiğini iddia ediyor…
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay'ın harekâtla ilgili bildirisindeki bazı ifadelerin PKK'yı terör örgütünden ordu mertebesine yükselttiğini ileri sürüyor…
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, harekâtın başarıyla tamamlandığını savunuyor ve yukarıda mezkûr muhalefet liderlerini “terörle mücadele azmine hainlerden daha fazla zarar vermek”le suçluyor…
Ülke basını, “Genelkurmay mı haklı, Baykal ve Bahçeli mi?” sorusuna cevap bulmaya çalışıyor…
Hükümet, Genelkurmay'a hak verip Baykal ve Bahçeli'yi eleştiriyor…
Hepsi yanlış yapıyor!
Konuşulması gereken şeyi konuşmuyorlar.
Tartışılması gereken şeyi tartışmıyorlar.
Sadede gelmiyorlar.
Asıl meseleye eğilmiyorlar.
Yanlış ve lüzumsuz bir tartışmayla zaman kaybettiriyorlar ülkeye.
* * *
Sınır ötesi harekâtlarla ve genel olarak askeri yöntemlerle çözülemeyeceğini çoktan anlamış olmamız gereken bir mesele var ortada.
Genelkurmay “başarı”dan söz ediyor…
Nedir “başarı”?
Nedir ve neye yarar?
Meselenin halline yarar mı yaramaz mı?
Yaramazsa, ne anladık biz o başarıdan?
Kuzey Irak'taki PKK kampları tahrip edilmiş, 200 küsûr PKK'lı öldürülmüş…
İyi ama, Kuzey Irak'taki PKK kampları daha önce de tahrip edilmişti.
Hatta, geçmişteki sınır ötesi harekâtların birçoğu bu son harekâttan çok daha “başarılı”ydı.
Bir harekâtta 2000'den fazla PKK'lı öldürülmüştü.
Kamuoyu bu işin artık bitmekte olduğuna inandırılmıştı.
Ama bu iş bitmedi.
Böyle giderse biteceği de yok.
'Harekât amacına ulaşmadan yarıda kesildi' deyip duran Baykal, toplumsal bir yaradan kaynaklanan ve o yara kapanmadığı sürece kendini daima yeniden üretmesi kaçınılmaz olan terör meselesinin daha uzun süreli bir sınır ötesi harekâtla çözülebileceği intibaını uyandırarak kamuoyunu yanıltıyor.
Genelkurmay'ın bildirisindeki bazı ifadeler üzerinde yoğunlaşan Bahçeli de kamuoyunu yanlış yönlendiriyor.
PKK kamplarındaki yapılanmalardan söz ederken “komuta merkezi” gibi ifadelerin kullanılması doğru mudur yanlış mıdır, onu bilmiyorum; ama tartışmamız gereken hayati meselenin bu olmadığını biliyorum.
* * *
1991 yılında da Kuzey Irak'a bir harekât düzenlenmişti.
O zamanlar Konya'da yayınlanan mahalli bir gazetenin yayın yönetimindeydim.
Diğer gazeteler zafer marşları söylerken biz “PKK'yı doğuran ve yükselten sebepler ortadan kaldırılmadıkça bu mesele çözülemez, sınır ötesi harekâtlar da bir işe yaramaz” demiştik.
Ne kadar büyük bir tepki gördüğümüzü, ne kadar ağır hakaretlere maruz kaldığımızı anlatamam; ordu bu işi nihayet bitiriyormuş, biz de bunun farkındaymışız, onun için korkuya ve telaşa kapılmışız, çünkü PKK yandaşı alçak vatan hainleriymişiz vs, vs, vs…
Aradan 17 sene geçti.
Ben hâlâ aynı yerdeyim.
Ne yazık ki o günlerde 'bu iş sınır ötesi harekâtla çözülür, aksini iddia eden haindir' diyenlerin çoğu da hâlâ aynı yerde.
Yeni Şafak
YAZIYA YORUM KAT