Bu işi kim çözer?
Anayasa Mahkemesi'nin Meclis'i fesheden kararından sonra çözüm, tek kişinin iki dudağının arasında: Genelkurmay Başkanı Mareşal Hüseyin Tantavi. Ordu, geniş tutuklama yetkisi ile iç güvenlik örgütü gibi sokaklarda. Aktivistler, halkı orduya karşı gösteri yapmak için meydanlara çağırıyor.
İhvan-ı Müslimîn, cumhurbaşkanlığı seçimlerinden çekilme alternatifini tartıştı. Ezici çoğunlukla Muhammed Mursî'nin, statükonun adamı olan eski başbakan Şefik karşısında seçim yarışına devam etmesi kararlaştırıldı. Böylece Anayasa Mahkemesi aracılığıyla İhvan'ı seçimden çekilmeye zorlama teşebbüsü boşa çıkartılmış oldu. Peki seçimi Şefik, yani ordunun sürdürmeye çalıştığı statüko kazanırsa? Halkın sokağa döküleceği ve ikinci bir başkaldırı dalgası ile bu sefer doğrudan ordu ile karşı karşıya geleceği kesin gözüküyor. Mısır uzun süreli bir kaosa sürüklenebilir. Abdülhamit Bilici'nin dünkü yazısı, "Arap Sonbaharı"nın uzun bir kışa dönüşmekte olduğunu, gerçekçi bir gözle anlatıyor. Bu uzun kış boyunca, düzeni sağlayacak tek güç olarak ordu öne çıkacak. Kaosu sadece kaosun müsebbibi olan ordu, Genelkurmay Başkanı Mareşal Tantavi etrafında eski statükoyu sürdürecek bir oligarşi önleyebilir. Geçmişi, yüz kızartıcı yenilgilerle dolu Mısır ordusunun başındaki general, halkına karşı kazanacağı zaferlerle belki bu sefer "mareşal" unvanını gerçekten hak eder.
Bu tarafta, aynı mahkemenin yani Anayasa Mahkemesi'nin cuma günü verdiği karar, çözüm adına zengin alternatiflere, aktörlere ve faktörlere bir yenisini ekledi. 2014 yılında Abdullah Gül cumhurbaşkanı olabilir. Böyle bir ihtimal dar alanda kırk tilki dolaştıranlar için çok önemli ve değerli. Siyasi yelpazede bütün partiler bu ihtimali de gözeterek cumhurbaşkanı adayı belirleyecek. Mısır Anayasa Mahkemesi'nin kararı, bizim mahkemenin beş sene önceki 367 kararı gibi. İhvan da tıpkı 2007'de AK Parti'nin yaptığı gibi, son ana kadar çözümü halkın elinde tutmaya çalışıyor. Ancak, Mareşal kendi halkına karşı zafer kazanmaya kararlı görünüyor.
Demokrasi, çözüm için alternatiflerin çoğalması, zenginleşmesi demek. Bir siyasî aktör olarak Abdullah Gül'ün vereceği kararın, Türkiye'nin geleceğini belirleyecek parametrelerden biri olarak kalması bu çoğullaşmanın somut karşılıklarından biri. Leyla Zana, çözüm için tek kişiyi değil geniş bir yelpazeyi gösterebilmeli. BDP-PKK cephesi Leyla Zana'nın "saf" çıkışıyla kırılma yaşayınca sadece bir soruyu soralım: Çözüme hangisi katkı sağlar? Bir granit kaya bloku gibi duran iki taraf mı; yoksa esnemeye, yeniden şekil almaya hazır olan ve sadece kanı durdurmayı amaçlayan çoğul akıllar mı?
Bülent Arınç gibi saygın bir ismin siyasetin terazisinde bir ağırlığı olmalı. Ağırlığını hissettiğimiz zaman, Öcalan'a ev hapsini bir alternatif olarak sunan ve "yol haritasına bakmak lâzım" kaydını koyan çıkışı, Kürt sorununun çözümünde açılmaz gibi görünen büyük bir kapıyı aralayabilir. Kılıçdaroğlu bu sorunu sömürmek yerine çözmek adına taşın altına elini koyuyorsa, demokrasi içinde alternatiflerimiz ve çözüm irademiz çoğalıyor demektir. Bir çay içmek ne kadar kıymetli. Kılıçdaroğlu inatla MHP'yi de çözüme ortak yapmak için çay davetini bıkmadan tekrarlayıp duruyor.
Perşembe günü Arena'da, Türkçe Olimpiyatları'nın kapanış törenini izledim. Bir tek kişiye ait ufuk, Türkiye'yi küresel ölçekte iddialı bir ülkeye dönüştürdü. Binlerce, milyonlarca insanın sözü, çabası, emeği Türkiye'yi dünya ölçeğinde demokratik bir marka haline getiriyor. Başbakan konuşuyor, halk alkışlıyor. Dakikalarca alkışlıyor. Güç ve iktidar bambaşka bir anlam ve içerik kazanıyor. Ve bu bambaşka içerik ve anlamdan sıcak yaz gününü bahar meltemleri ile serinleten bir zarafet doğuyor. Yakmayan, ama buzları eriten bir serinlik.
"Bu işi kim çözer?" sorusu, tek kişiyi adres gösteriyorsa, orada çözüm bulamazsınız. Tek kişi sorunları sömürür, çözmez. Mısır'da Mareşal Tantavi'nin yaptığı gibi. Çünkü tek varlıkların sorun çözme iradesi yoktur, onlar sadece sorun çıkartırlar. Sorunlar birlikte çözülür. Ne kadar çok kişi çözüm için seferber oluyorsa, toplum ne kadar çok alternatife sahipse işte o zaman en zorlu sorunlar bile tuzla buz olup kaybolurlar.
Allah'a şükür sorun çözecek o kadar çok aktörümüz var ki.
ZAMAN
YAZIYA YORUM KAT