Bu iş burada bitmez...
Gürcistan devlet başkanı, herhalde, bu işin böyle olacağını bilmiyor olamazdı..
Peki bundan sonra ne olabilir?.
Mesela ABD ile Rusya masaya oturup, İran konusunda “Gürcistan’ı sana verelim, sen de İran konusuna karışma” diyebilirler mi?
Neden olmasın?
Ya da ABD, Rusya’yı ateş çemberine almak için düğmeye basmış olmasın?. Bakarsınız yarın Ermenistan, Ukrayna, Azerbaycan filan derken Rusya’nın bütün güneyi ateş altında kalabilir..
Rusya, AB, ABD; Ermenistan’la şimdi pazarlık içindeler.. Ermenistan’la Azerbaycan arasında sınır boyunda her an bir takım çatışmalar, her iki tarafta bombalı eylemler olabilir..
İster misiniz biz de bulaşalım bu işe.. Hatta Nahcıvan’ı alalım. Ya da Nahcıvan kendi katılsın Türkiye’ye. Azerbaycan’la savunma işbirliği anlaşması yapalım bu arada..
Türkiye’nin işi zor. AB, ABD, NATO üyesi olmak, doğalgaz bakımından Rusya’ya bağımlı olmak..
Dün ABD, Afganistan’daki direnişe, Rusya’ya karşı destek veriyordu.. İster misiniz, şimdi de Rusya ABD işgaline karşı Afganlı direnişçilere silah versin..
Rusya Irak’ta, Filistin’de ABD’yi zora sokacak çıkışlar yapabilir.
Göreceksiniz, Rusya sıcak çatışmayı kendi sınırından uzaklaştırmak için Afganistan ve Irak gibi bölgelerde çatışmayı körükleyecek.
Rusya da Amerika da gerçekçi ve samimi değil.
Rusya ateşkesi kabul ettikten, geri çekiliyoruz dedikten bir saat sonra gitti, Tiflis Havaalanı’nı vurdu..
Gürcistan ise Rusya Federasyonu’ndan ayrılacaklarını açıkladı..
Gürcistan’da, ABD’nin Irak’ta eğittiği bir Gürcü birliği olduğunu ve bu birliğin bölgeye sevkedilmekte olduğunu biliyoruz..
Bu arada Ukrayna’nın tavrı da giderek netleşiyor. Karadeniz’deki Rus donanmasının Gürcistan’da savaşa katılması halinde, geri dönüşüne izin vermeyeceklerini açıklamalarının ardından, Ukrayna Türkiye üzerinden Gürcistan'a kargo uçağı ile insani yardım adı altında silah ve cephane göndermeyi denedi. Uçakta kimyasal silahların da olduğu belirtildi... Haberlere göre “Türkiye, kimyasal silah yüklü uçağı geçirmedi!”
Rusya çok büyük bir ülke. Son petrol zammı ile Rusya ekonomik bakımdan başedilemez bir güç haline geldi.. Rusya’nın daha fazla büyümeden dizginlenmesi gerekiyor.. Yakında Rusya’nın içinde de Putin karşıtlarının terör eylemlerine başlaması uzak bir ihtimal değil..
Her iki taraf da bölgede geri adım atamaz. Bu da çatışma ihtimalini güçlendiriyor..
Türkiye’nin İran’la yakınlaşması, Rusya konusunda ihtiyatlı bir politika izlemesi, AB, ABD ve İsrail tarafından dikkatle izleniyor.
Görülen o ki, Ankara tek bir tarafa dayanmak ve yaslanmak yerine aktif denge politikası uygulayacak.. Bu önemli. Türkiye bu krizden yorulmuş ve yıpranmış olarak çıkabileceği gibi, iç ve dış dengeler açısından güçlenmiş olarak da çıkabilir..
Kimse Türkiye’yi görmezden gelemez ve Türkiye’yi hesaba katmadan bir plan yapamaz..
Çin’in Sincan’daki olaylarla ilişkili olarak, Kürt ve PKK sorununa gönderme yaparak Doğu Türkistan konusunu gündeme getirmesi de ilginç.
Bu arada Ankara’nın İran’la dirsek temasına geçmesi, iki önemli ve güçlü İslâm ülkesi olarak iki kampın içinde de kilit konumda yer almaları son derece önemli.. Türkiye ve İran eğer karşılıklı bir anlayış zemini oluşturabilirlerse, buna Mısır’ın da katılımı ile, Yeşil Kuşak’ta, yabancı ülkelerin müdahele alanları büyük ölçüde daraltılmış olur..
ABD’nin BOP projesi çerçevesinde İslâm coğrafyasına bakışını biliyoruz. Şimdi Rusya’nın İslâm politikasını netleştirmesi gerekiyor..
Aslında AB ülkelerinin, başta İngiltere, Almanya ve Fransan’ın İslâm politikalarının netleşmesi gerekiyor.. Çin açısından da durum değişmiyor.
İslâm dünyası artık güçlü bir aktör olarak masada yerini alıyor.. Sahip olduğu insan kaynakları, ekonomik zenginlikler, toprak büyüklüğü ve potansiyel olarak sahip olduğu imkan ve fırsatlar açısından hiç kimse bu gerçeğe sırtını dönemez..
Bundan sonra ne olur, kestirmek çok mümkün değil.. Kimsenin süreci kontrol şansı tam olarak yok..
İçeride ve dışarıda şok edici gerçekler yaşayacağız..
Sonunda yeni bir dünya kurulacak ve herkes o dünyada yerini alacak. Ve bu günün zalim rejimleri, galipleri, yarın orada olamayacaklar..
Bu ne kadar sürer? Elbette bu Allah’ın takdirindedir. Beşeri ölçekte ise bunu tayin edecek olan bizim zekamız ve performansımızdır. İhlas ve samimiyetimizdir..
Erdem Bayazıt’a Allah rahmet eylesin. Onun dizeleri ile “Bekleyin inananlar, bahar gelecek bahar!” Mehmet Akif’i de da hatırlayalım: “Kimbilir, belki yarın, belki yarından da yakın!”
Selam ve dua ile..
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT