Bu adamlar..
5’li çetenin hayatta kalan son darbeci paşalarına bakar mısınız?
Ayakta duracak halleri yok, uzanmış yatıyorlar, ama “kararlılık ve cesaret gösterisi”nden de geri durmuyorlar..
Onları tarih yargılayacakmış.
Hayır! Onları yargı da yargılayacak. Milletin vicdanında zaten yargılandılar ve mahkum oldular. Ve daha bir de bunun öbür dünyası var.. Hakkını helal etmeyen milyonların “kul hakkı”nı nasıl ödeyecekler bilmiyorum..
Darbeye teşebbüs etmemişler, darbeyi yapmışlar. Oysa darbeye teşebbüs suçmuş, yapmak değil. Bunların kafası böyle çalışıyor..
Bunlara çevresindekiler hiçbir şey söylemiyorlar mı? Bunlar, yaptıklarının toplumda nasıl anlaşıldığını hiç düşünmüyorlar mı?
Aslında bir yandan da haklılar, susmakta. Ne diyecekler? “Yapmadım” mı diyecekler. Kim inanır? İtiraf etmeyeceklerine göre, inkar da edemeyecekleri gerçekler karşısında böyle saçma sapan bir savunmanın arkasına saklanacaklar..
Yatağa uzanmış, hasta numarası yapıyorlar.
Yarın canlanıp, yine orduevine gidip birbirlerine eski hatıralarını anlatacaklardır.
Benim gözümde, bunlar Apo’dan daha tehlikeli. Apo gibi ellerinin altında kaç tane adam vardı. Apo’yu, Apo yapanlar, Kürtlerin dağa çıkmasına sebeb olan işleri yapanlar bunlar değil mi idi? Bugün olsa yine aynı şeyi yaparlarmış.
O dönemdeki faili meçhul cinayetlerin emrini kimler verdi? İşkence emrini kimler verdi? Bunca haltı kimler yedi?
Hem darbe yapacaklar, hem de hapse atmayacak, beyleri besleyeceğiz öyle mi?
Unvanları da, rütbeleri de geri alınmalı. Kendi ve ailelerinin mal varlıkları araştırılmalı. O dönemde verdikleri emirler ve darbecilerin baskısı altında verilen yargı kararları da yeniden ele alınmalı..
Onların yaptığı anayasa da artık çöpe atılmalı..
Utanmadan “yine yapardık” diyorlar..
Yatacak yerleri yok bunların.
Böyle konuşarak, arkadaşlarını da aklamış oluyorlar, onları ele vermemiş oluyorlar akıllarınca. Ama toplumda yükselen öfke ve nefretin, bugün sanık durumundaki diğer darbecilere karşı da toplumsal bir infiale dönüşecek noktaya geldiğinin farkında değiller..
Korkuları akıllarını zail etmiş olsa gerek.. Ya da yaşlılıklarından ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor olmalı..
ABD ve İsrail ile göbek bağlarını anlatacak değiller herhalde.
Meclisi, partileri bile kapatırken, Mason localarını niye kapatmadıklarını açıklayacak halleri yok herhalde..
Böyle konuşmakla, aslında o günlerin yeniden tartışılmasına sebeb oluyorlar.. Şecaat arz edeyim derken üstü örtülü de olsa suçluluklarını ikrar etmiş oluyorlar.. Mazlum insanların beddualarına muhatap oluyorlar.
Ne demişler: “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” derler ya!
Bir açmaz içindeler, nereye kaçarlarsa kaçsınlar, sonuçta aynı tuzağa düşecekler.
Keşke “bir yanlış yaptık” diye başlasalardı. Belki toplumun vicdanında sığınacak bir köşe bulurlardı, özür dileyecek olsalardı..
Darbeyi savunmak ne demek!
Utanma da yok adamlarda..
Yaşlarını başlarını almışlar. Gün gelecek ölecekler. Cenaze törenleri de muhteşem olacak!
Belki cezaevinde can verecekler. Belki bir hastahane köşesinde. Arkalarında ailelerinden hayatta kalanlar için bir utanç abidesi olan acılı anılar bırakarak.
İnkara dayalı, umursamaz bir şekilde konuşarak eski, kabuk bağlamış yaraları kanatıyorlar, yeniden..
Öldüklerinde cenaze namazlarını kimler kılacak acaba.. “Hakkınızı helal ediyor musunuz” dendiğinde kaç kişi “Helal olsun” diyecek..
Eğer mahkum olurlarsa, resmi tören de olmayacak.. “Er” olarak, sessiz, sakin, gizlice gömecekler naaşlarını..
Ergenekoncular, Balyozcular, 12 Eylül’ün “Bayrak planı” üzerine çalışmışlar. 12 Eylülcüler de 27 Mayısçıların darbe planını esas almış. Onlara da bu işi CIA öğretmiştir herhalde..
Bu “bizim iyi çocuklar”, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonuna gelen belgelerden habersizler galiba..
Mızrak çuvala sığmıyor artık.. Eski defterler açıldı ve kirli çamaşırlar ortaya saçıldı..
“Surda bir gedik açtık, mukaddes mi mukaddes!
Ey kahbe rüzgar, artık ne yandan esersen es!”
Darbelere ve darbecilere lanet olsun!
“Lanet olsun millete alçakça vuran darbelere, lanet olsun, onlara alkış dağıtanlara”.
Selâm ve dua ile.
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT