Brexit Müzakerelerinde Ele Alınacak 5 Ana Başlık
İngiltere Başbakanı Theresa May’in Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma (Brexit) sürecini resmen başlatmasıyla birlikte Londra ile Brüksel arasında sıkı bir müzakere dönemi de başlamış oldu.
İngiltere Başbakanı Theresa May, çarşamba günü Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada, “Britanya, halkının iradesine uygun olarak Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılıyor.” dedi.
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ise “Şimdiden İngiltere’yi özlüyoruz.” diye konuştu.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre, iki yıl sürmesi öngörülen görüşmelerde en önemli 5 müzakere başlığı şunlar:
1. Ekonomi
İngiltere’nin müzakerelerde en çok önem verdiği konuların başında AB ile ekonomik ilişkilerin geleceği ve imzalanması istenen yeni ticaret anlaşması geliyor.
Londra, hem Brüksel ile bir serbest ticaret anlaşması imzalamak hem de serbest dolaşım prensibini sınırlamak istiyor. AB yetkilileri ise bunun mümkün olmadığını vurguluyor.
Londra merkezli Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Ulusal Enstitüsü’ne göre, İngiltere’nin Avrupa ortak pazarını terk etmesi AB ile ticaretinde yüzde 22 ile yüzde 30 arasında bir düşüşe neden olacak.
İngiltere, ticaretteki bu olumsuz etkinin Kanada ve ABD gibi ülkelerle yapılacak yeni ticaret anlaşmalarıyla dengelenebileceğini düşünüyor.
Uzmanlar da İngiltere’nin gelecekteki ticaret anlaşmalarının, ekonominin gelecekteki performansı üzerinde önemli etkisi olduğunu söylüyor.
2. Göç
İngiltere Başbakanı Theresa May, Brexit’in en önemli amaçlarından birinin göç oranını azaltmak olduğunu söylemişti.
Ancak İngiltere’de sosyal hizmetler, sağlık, inşaat, tarım gibi pek çok sektörde önemli sayıda AB vatandaşı çalışıyor.
İngiltere’nin AB’den ayrılmasının ardından serbest dolaşımın kalkması, istihdam hareketliliğini de azaltacak.
Uluslararası alanda çalışan işletmeler kilit konumlardaki personelin İngiltere’ye rahatça girip çıkması konusunda zorluklarla karşılaşabilir.
İngiltere hükümeti şirketlerin işleyişinin etkilenmemesi için yeni göç kuralları getireceğini söylüyor.
Ülkede çalışan AB vatandaşlarına sektörlere göre çalışma vizesi verilebilir.
İngiltere Başbakanı May ayrıca AB vatandaşlarının hakları karşılığında birlik üyesi ülkelerde yaşayan İngiltere vatandaşlarının haklarının korunmasını da talep ediyor.
3. Güvenlik ve Savunma
Teorik olarak İngiltere ve AB’nin Brexit sonrasında emniyet güçleri ve güvenlik konularında iş birliğini sürdürmesi herkesin çıkarına.
Ancak pratikte mevcut düzenlemelerin verimliliği ve etkinliğini yakalamak zor olabilir.
İngiltere hâlen Avrupa Tutuklama Emri, Avrupa Polis Teşkilatı Europol, Schengen Bilgi Sistemi gibi oluşumlardan faydalanıyor. Schengen bölgesinde ise değil.
AB’den ayrıldıktan sonra İngiltere birliğin suç veri tabanına erişimini kaybederse ne tür bir iş birliğine girecek, belirsiz.
İngiltere için gelecekte “Avrupa ordusu” uzak bir fikir gibi görünse de AB çapındaki ortak savunma iş birliğinin geleceği konusunda söz hakkına sahip olamayacak. AB dışında olsa bile NATO’nun önemli üyelerinden biri olmayı sürdürecek ancak savunma iş birliğini ikili ilişkiler düzeyinde yürütmek zorunda kalacak.
4. Sağlık
İngiltere’de Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) Brexit’ten en büyük darbeyi alacak kurumlar arasında gösteriliyor. Sağlık çalışanları ve finansman konusunda ciddi sorunlar yaşayan NHS’in bünyesinde pek çok AB vatandaşı personel çalışıyor.
İngiltere Tıp Derneği’nin yaptığı bir ankete göre Avrupa Ekonomik Alanı’ndan (AEA) gelerek İngiltere’de çalışan her 10 Avrupalı doktordan dördü Brexit nedeniyle ülkeyi terk etmeyi düşünüyor.
Genel Tıp Konseyi’nin rakamlarına göre, İngiltere’de kayıtlı doktorların yüzde 11’i, yani 30 binden fazlası AEA sınırları içinde eğitim almış.
Brexit’in ayrıca tıbbî araştırmalar konusuna da belirsizlik getireceği söyleniyor.
5. Eğitim ve Bilim
İngiltere’de Brexit referandumundan sonra AB’den gelen öğrencilerin sayısı yüzde 9 azaldı.
Hükümet, eğitim alanında garantiler sağlayacağını söylese de İngiltere üniversitelerinin küresel kurum olma statüsünü koruma konusunda belirsizlik sürüyor.
Brexit sonrası üniversitelerin araştırma fonlarının uzun vadede ne olacağı ve Avrupa eğitim programlarına katılımın geleceği konusunda endişeler yaşanıyor.
Brexit destekçileri İngiltere’nin bilim alanında AB sınırlamalarından çıkarsa parlak bir geleceği olduğunu savunmuştu.
Cern (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) ve Avrupa Uzay Ajansı AB kurumları değil ve İngiltere’nin bunlara üyeliğinin süreceği tahmin ediliyor.
Ancak bilim dünyası AB içinde kalmayı savundu ve çıkış sürecinden endişeli olduklarını defalarca dile getirdi.
En büyük endişe ise bilim alanındaki fonlar.
AB’nin bilimsel araştırmalarda cömert fonları bulunuyor ve İngiltereli bilim insanları bunlardan faydalanıyor.
Bilim programlarının önemli bir özelliği de serbest dolaşımı öngörmesi. Amaç AB çapında en iyi bilim insanları bir araya getirebilmek.
Yetenekli bilimcilerin geleceği ise şu aşamada belirsiz görünüyor.
HABERE YORUM KAT