Okullarda uygulanmaya devam eden başörtüsü yasağı ve öğretmenlere dayatılan üniformaya karşı Özgür Eğitim-Sen'in öncülüğünde başlatılan eyleme katılan öğretmenlere soruşturma açıldı.

Özgürlük karşıtı işgüzar okul müdürleri tarafından başlatılan soruşturmaya  Özgür Eğitim-Sen tepki gösterdi.

AK Parti’nin getirdiği yeni “Kılık Kıyafet Yönetmeliği”yle sürdürülmek istenen başörtüsü yasağı ve devlete makul vatandaş yetiştirme anlayışının devam ettirilmek istenmesini protesto etmek amacıyla, her pazartesi serbest kıyafetle ve başörtüsüyle derslere girme eylemi başlatılmıştı. Eylem kapsamında  Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi de derse serbest kıyafetleriyle girmişti. 

Eylemin ardından, boykota katılan öğretmenler hakkında okul müdürlerince soruşturma açıldığı belirtildi.

Açılan soruşturmayla ilgili açıklamada bulunan Özgür Eğitim-Sen “işgüzarlık” olarak nitelendirdiği müdürlerin bu yasakçı tutumunun “hukuk dışı” olduğunu vurgulandı.

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Hazırladığımız savunma metnini sendikamıza ulaşarak mail adreslerinize isteyiniz.  Gücümüz ne bürokrasiden, ne de para-puldan gelmiyor. Gücümüz insanlığımıza olan saygımızdan ve özgürlüğe olan sevdamızdan geliyor. Yüreğinde adalet ve özgürlük sorumluluğu taşıyan her eğitim çalışanını bu mücadele de yanımızda görmek istiyoruz.”

Yapılan açıklamanın tam metni:

AÇILAN SORUŞTURMALAR HUKUKSUZDUR

Değerli arkadaşlar; devletin inançlarımızı, tercihlerimizi, kişiliklerimizi yok sayarak bizlere dayattığı kıyafet yasasını ve bu yasanın yol açtığı eşitsizlikleri boykot etmek için 14.12.2012 tarihinde karar almış ve her pazartesi günü yapmayı kararlaştırdığımız eylemimize 17.12.2012 tarihinde başlamıştık. Eyleme katılımınız için her birinize tek tek teşekkürü bir borç biliriz.

Ülkemizin Özgürleşmesi ve insanca yaşanabilir bir ülke olması için ÖZGÜR EĞİTİM-SEN olarak üzerine gidilmesi, gündeme taşınması gereken her konunun üstüne çekinmeden ve kararlılıkla hep beraber gittik, gitmeye de devam edeceğiz.

Eğitimde ideolojik dayatmalara hayır dedik. Milli Güvenlik dersinin ve andımızın kaldırılması gerektiğini en zor zamanda söyledik, 301. Maddeden yargılandık geri adım atmadık ve karşılığını aldık. Ders kitaplarındaki ayrımcılığa, ülkenin renklerini yok sayan ve asimile eden tek tipçiliğe karşı çıktık. Sessiz yığınların sesi olduk. Çok kültürlü toplumun eğitim sisteminin de çok kültürlü olması savunduk ve de savunuyoruz. Başörtüsü konusunda kararlılıkla özgürlük talebimizi hep yüksekte tuttuk.

Bizler memuruz ancak devlet tarafından bedenlerine kadar şekillendirilip biçimlendirilebilen köleler değiliz. Başkasının biçimlendireceği eşyalar hiç değiliz. Öğrencilere dayatılan tek tip kıyafete çocukların estetik geliştirme yönlerini, karar verme, beğenme, kendisi için tercihte bulunma becerilerini geliştirmesine engel olduğu ve acımasız bir itaat kültürünü enjekte etmesi nedeniyle karşı çıktık ve gündemde tuttuk. Bu konuda son düzenleme kısmi bir rahatlama getirdi. Ancak var olan zihniyetin esnemesi anlamından başka bir değeri olmayan bu esneklikle yetinecek değiliz. Devletten inançlarımıza, onları yaşama arzumuza ve bedenlerimiz üzerinde en iyi kararı ailenin ve bireyin kendinin verebileceği gerçeğine saygı duymasını ve bizleri şekillendirmeye çalışmaktan vazgeçmesini istiyoruz.

Okulların bireyin kendi kendini geliştirebileceği, elinin, dilinin, yüreğinin özgürleşeceği mekanlar olmasını istiyoruz. Elbette ki okulun temel unsurlarından olan öğretmenlerin özgürleşmesini özgür okul” için temel şart olarak görüyoruz. Bu sebeple öğretmenler için de kıyafet özgürlüğü istiyoruz. Artık üniformalı olmak istemiyoruz. Başörtülü öğretmenlere ve öğrencilere saygı istiyoruz. İnanç özgürlüğü istiyoruz.

Değerli arkadaşlar bu insani, hukuki eylemimize karşı kimi mevzuatçı, özgürlük karşıtı okul müdürleri işgüzarlık edip soruşturma açmış durumda. Açılan soruşturmalar hukuk dışıdır. Hazırladığımız savunma metnini sendikamıza ulaşarak mail adreslerinize isteyiniz. 

Gücümüz ne bürokrasiden, ne de para-puldan gelmiyor. Gücümüz insanlığımıza olan saygımızdan ve özgürlüğe olan sevdamızdan geliyor. Yüreğinde adalet ve özgürlük sorumluluğu taşıyan her eğitim çalışanını bu mücadele de yanımızda görmek istiyoruz.

Selam ile…