Boykot ne işe yarar?
Mehmet Garip Tanyıldızı, boykotun işlevi ve boykot karşıtlığının verdiği zararı inceliyor.
Mehmet Garip Tanyıldızı / Akşam
Boykot ne işe yarar?
Ve Talut, kuvvetleriyle yola koyulduğunda "Bakın," dedi, "Allah sizi şimdi bir nehirle imtihan edecek: ondan içen benden olmayacak, onu tatmaktan sakınan ise benden olacaktır; ondan sadece bir avuç dolusu içen ise affa mazhar olacaktır." Ancak, birkaçı dışında hepsi ondan (dolu dolu) içtiler.O ve ona inananlar nehri geçer geçmez ötekiler: "Calut ve kuvvetlerine karşı (koymak için) bugün hiç gücümüz yok!" dediler.(Ama) kesin olarak Allah'a kavuşacaklarını bilenler: "Nice küçük topluluklar, Allah'ın izniyle büyük kalabalıklara üstün gelmiştir! Zira Allah, güçlüklere karşı sabırlı olanlarla beraberdir." diye cevap verdiler."
Bakara Suresi / 249
Kolektif, örgütlü ve sürdürülebilir bir şekilde uygulandığında, boykot doğru sonuç alma potansiyeli yüksek bir eylemdir.
Boykot, konjonktürel bazı sebeplerle başvurulabilecek bir müessese olduğu gibi ideolojik ve ontolojik karşıtlık dolayısıyla da sergilenebilecek bir tavırdır.
İsrail'in Gazze'deki saldırıları, Kudüs ve Batı Şeria'daki zulmü ile birlikte boykot konusu yeniden gündeme geldi. Birçok ülkede, İsrail mallarına ve Siyonist rejime destek veren markalara karşı boykot çağrıları yapıldı.
Bu noktada "İsrail'e karşı boykot konjonktürel mi yoksa ideolojik ve ontolojik mi?" diye sorulabilir.
Zira, İsrail'in saldırıları ve zulmü yeni başlamadı. Dolayısıyla eğer İsrail'i boykot etmek konjonktürel değil de ideolojik ve ontolojikse zaten İsrail'in boykot ediliyor olması gerekiyordu.
Ancak, boykotun bilinç kadar, hatta belki daha fazla, hassasiyetle ilgili olduğunu görmemiz gerekiyor. Hassasiyet sahibi insanlar farklı gerekçelerle muhtelif markalara boykot uyguluyorlardı.
Boykot konusu gündeme geldiğinden beri boykot karşıtları da boy göstermeye başladı. Hatta boykot uygulayanlara karşı aşağılayıcı birçok söyleme de şahit olduk.
Boykot kırıcı bu söylemlerin masum olduğunu söylemek mümkün değil. Bir insanın neden boykot karşıtı olduğunu anlamak zor. Yine de, boykot karşıtı söylemi değerlendirerek, boykotun anlamını daha iyi kavrayabiliriz.
Boykot karşıtlarının en fazla öne çıkardığı söylem, boykotun işe yarayıp yaramadığı, başarılı olup olmadığı, sonuç alınıp alınmadığı sorularıdır.
Başta söylediğimizi tekrarlayalım.
Kolektif, örgütlü ve sürdürülebilir bir şekilde uygulandığında, boykot doğru sonuç alma potansiyeli yüksek bir eylemdir.
Bunun birçok örneği mevcuttur.
Fakat tek mesele netice almak, başarı elde etmek mi?
Zalime karşı bir duruş sergilemek yetmiyor mu insana?
Ya da soruyu tersten soralım.
Zalime karşı bir duruş sergilememek, hiçbir şey yokmuş gibi hayatına devam etmek yakışıyor mu sana?
Bu sorunun cevabını verdiğinde herkesin boykot konusunda "kendine yakışanı" veya "kendine yakıştırdığını" yapması yeterli olacaktır.
Boykot karşıtlarının, dillerine doladığı bir diğer söylem de boykot uygulandığında hayatın zorlaştığı, kapitalist tekelciliğin kuşattığı bir zeminde boykot uygulamanın mümkün olmadığı iddiasıdır.
Daha saldırgan olduklarında "Onu boykot ediyorsun ama şunu kullanıyorsun" sözleriyle boykot hedef alınıyor.
Velev ki, boykot uygulandığında hayat zorlaşacak olsun. Boykot uygulayacak kişi bazı alışkanlıklarından, zevklerinden ve hatta ihtiyaçlarından vazgeçmeyi göze almayacak mı?
Diyelim ki, alternatifi olmayan şeyler dolayısıyla boykot edilmesi gereken tüm markalara boykot uygulanması mümkün değil. Bu, insanın elinden geldiğince bir duruş sergilemesine engel mi?
Gerekenin bir kısmını yapamıyoruz diye yapabileceğimizi bir kenara mı bırakmak gerekiyor?
Bir şey satın alırken o ürünün zulme hizmet edip etmediğini düşünerek tercih yapmak bütün hayatı kapsayan bir teyakkuz halidir.
Bu teyakkuz hali, hayatı daha anlamlandıracak bir haldir.
Boykot en çok bu işe yarar.
HABERE YORUM KAT