Bosna'nın Acılı Anneleri 'Kadınlar İçin Vicdan Konvoyu'nda
Bosna Hersekli savaş mağduru 200 kadın, Suriye'de Esed rejimi tarafından hapishanelerde tutulan ve işkenceye maruz kalan kadınlar için "Vicdan Konvoyu''nda yarın yola çıkıyor.
Bosna Hersekli savaş mağduru, birçoğu yakınlarını soykırımda kaybetmiş acılı anneleri olan 200 kadın, Esed rejimi tarafından Suriye'deki hapishanelerde tutulan ve çeşitli işkencelere maruz kalan kadınların sesini duyurmak, serbest bırakılmalarını sağlamak amacıyla oluşturulan, "Kadınlar İçin Vicdan Konvoyu''nda Hatay'a gitmek üzere yarın yola çıkıyor.
Suriye'de, Beşşar Esed rejimince hapishanelerinde tutulup, çeşitli işkencelere maruz bırakılan kadınların sesini duyurmak ve serbest bırakılmalarını sağlamak maksadıyla başlatılan, "Kadınlar İçin Vicdan Konvoyu"na, Bosna Hersek'ten 200 kadın destek için geldi.
''Kadınlar İçin Vicdan Konvoyu''nda, 1992-1995 yıllarında yaşanan Bosna savaşı sırasında, Suriyeli kadınlar ile aynı kaderi paylaşan Boşnak kadınların yanı sıra, savaştan sonra doğmuş genç kızlar da bulunuyor.
Aralarında Srebrenitsa Anneleri'nin de bulunduğu kadınlar, Suriyeli mahpus kadınlara destek olmak için katılacakları "Vicdan Konvoyu" ile İzmit, Sakarya, Ankara ve Adana'dan geçerek Suriye sınırına ulaşmayı hedefliyor.
Balkan Kültürleri İttifakı Derneği (BAKİDER) temsilcisi Enida Gujo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bosna Hersekli kadınların yolculuklarının, Türkiye'nin desteğiyle organize edildiğine dikkati çekerek, "Amacımızın yarısına ulaştık. Suriye'deki kadınların birçoğu hapishanelerde tutuluyor, dünya buna sessiz kalıyor. 8 Mart'ta, hep birlikte, işkenceye maruz kalan kadınlara yardım çağrısında bulunacağız." dedi.
"Bosna’yı beraberimizde götürüyoruz"
Bosna Hersek’teki Petrinja ve Jajce Anneleri Derneği Başkanı Şuhra Sinanovic ise 1992- 1995 yılları arasında Srebrenitsa'da iken, bugün Suriyeli kadınların ve çocukların yaşadığı dramın aynısını, o dönemlerde birebir yaşadıklarını anlattı.
Suriyelilerle kurdukları empatiyi pratiğe dökmek için burada olduklarını belirten Sinanovic, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çünkü onlarla tekrar empati kurmamıza ve onların yanında durmamıza vesile oldu bu konvoy organizasyonu. Biz, acı nedir biliyoruz, savaş nedir biliyoruz. Biz, 22 yıl önce aynı acıyı yaşadık. O yüzden Suriyeli kadınları en iyi anlayan bizleriz. Vicdan konvoyuna katıldığımız için gurur duyuyoruz. Bosna’daki tüm kadın STK’larını topladık. Ve Hatay sınırında küçük bir Bosna’yı beraberimizde götürüyor olacağız. Bir mesajım var onlara 'Siz yalnız değilsiniz, biz sizinleyiz, dayanın, başaracaksınız. Bir an önce savaş bitsin ve oradaki annelerimiz, çocuklarımız bir an önce hapisten çıkarılsın. Çünkü herkesin yaşamaya hakkı var, çocukların eğitim almaya da ihtiyacı var. Biz savaşın ne olduğunu biliyoruz ve dünyanın hiçbir yerinde savaş istemiyoruz.''
"Biz, soykırım bizimle son bulsun istemiştik"
''Acı dolu hikayemi bu kadar Srebrenitsa annesinin önünde anlamak istemiyorum'' diyen aktivist Şehida Abdurrahmanovic, duygularını şöyle dile getirdi:
''Kayıplarımızı bulamıyoruz. Orada yaşayan arkadaşlarım kayıp verdikleri ailelerini bulamıyorlar. Çoğu erkeklerini kaybettiler. İsimlerini saymıyorum. Bir mezar taşına sarılmak istiyorum ama sarılamıyorum. Ellerim yetmiyor. Keşke parmaklarım ayrılsa da o tüm mezar taşlarına bir parmağımı koyabilsem. Bu konvoy, bizim için çok önemli ve duygusal niteliği var. Biz, yaşadığımız soykırımın bizimle son bulmasını istiyorduk. Ama bunu başaramadık. Onların acısı bize çok zor geliyor ve istiyoruz ki bu son olsun. Suriye’deki kadınların yanında durmak istiyoruz. Arkadaşlarımızın çoğu sakinleştiricileri kullanıyor. Çünkü yaşadıklarını yeniden hatırlıyorlar. Mutluyum, çünkü dünyanın her yerinde katılımcılar var. Ve kadınlar, dünyaya örnek oluyor. Çünkü her anne barış olsun ister. BAKİDER ve İHH'ya teşekkür etmek istiyoruz. Çünkü biz yalnız başımıza bunu başaramazdık.''
"Ülkemin her karışında soykırım yapıldı"
Srebrenitsa ''Kayıp Aileler Derneği'' Başkanı Munira Subasic da "soykırım acısını en derinden yaşamış bir halk olarak böyle bir organizasyonda bulunmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını" ifade etti.
''Türkiye değil de çok uzak yerlerden bile böyle bir davet alsaydık yine de gelirdik'' diyen Subasic, ''Biz kalbimizden, canımızdan bir mesaj taşıyarak buraya geldik.'' dedi.
Suriye'de yaşanan soykırıma yabancı olmadıklarını ifade eden Subasic, şöyle konuştu:
''Ülkemin her karışında soykırım yaşandı. Dünya bu soykırıma gözlerini kapattı. Bosna'da yaşananları hala soykırım olarak kabul etmeyen devletler var. Biz bununla savaştık ve savaşmaya devam edeceğiz ve bu soykırımı tüm dünyaya kabul ettireceğiz. Soykırımın en büyüğünü yaşamış bir halk olarak, bu organizasyona katılmak bizim için çok çok önemli. Bizi davet ettikleri, bu olaya dahil ettikleri, konvoya katılmamızı sağladıkları için teşekkür ediyorum. Hiç düşünmeden buraya geldik. Çok daha uzak yollardan gelmemiz gerekseydi yine gelirdik. Biz kalbimizden, canımızdan bir mesaj taşıyarak buraya geldik. Benzer acıların, hikayelerin birer örneği, tanığı olarak buradayız. Suriye'de tutuklu olan, işkence gören, zulüm altında olan kardeşlerimize destek olmak, sesimizi onlara, onların sesini ise dünyaya duyurmak için geldik, onlara 'yalnız değilsiniz' demek için yola çıktık.''
AA
HABERE YORUM KAT