Yaşar Süngü / Yeni Şafak

Norveçli doktor: İsrail kronik bir yalancı

2014 yılında gece başlayan İsrail'in saldırısının ardından dünyanın vicdanını harekete geçirmek isteyen Norveçli Doktor Mads Gilbert mektubunda Filistin’de sivil halkın maruz kaldığı savaşın dehşetini şöyle anlatmış:

“Sevgili dostlar,

geçen gece inanılmaz şeyler oldu.

Gazze’ye yapılan kara harekâtı, her yaştan çok sayıda masum ve sivil Filistinlinin sakatlanması, parçalara ayrılması, kanlar içinde titreyerek ölmesi gibi her türlü zarara sebep oldu.

Ambulanslardaki kahramanlar ve Gazze’nin hastanelerindeki bütün çalışanlar on iki veya yirmi dört saat arasında çalışıyorlar.

Yorgunluktan ve insani olmayan çalışma koşullarından dolayı tükenmiş durumdalar (Dört aydır maaşları ödenmiyor).

İnsanları önemsiyorlar, acil durumda olanlara öncelik vermeye ve akıl almaz beden karmaşasını, boyutları, uzuvları, insanların yürüyebilip yürüyemediklerini, kanamaları olup olmadığını anlamaya çalışıyorlar.

Silahların çoğu Amerikan yapımı.

Sayın ABD Başkanı Barack Obama, sizin bir kalbiniz var mı?

Sizi bir gece, sadece bir geceliğine buraya Şifa’ya davet ediyorum.

Belki bir temizlikçi kılığına girebilirsiniz.

Yüzde yüz eminim ki bu tarihi değiştirebilir.

Kalbi ve gücü olan hiç kimse Şifa’da bir gece geçirdikten sonra Filistinli insanların katledilmesine son vermek konusunda ikna olmadan buradan ayrılmaz.

Lütfen! Ne yapabiliyorsanız yapın!

Bu kesinlikle böyle devam edemez.”

***

Doktor Gilbert yazdığı mektupla uluslararası alanda ses getirmiş.

2014 yılında Norveç-Filistin ortak komitesi öncülüğünde düzenlenen ve yaklaşık kırk kadar kuruluşla, İsrail’in Gazze’ye olan saldırıları protesto edilmiş.

Burada Mads Gilbert’in yazdığı bir metin okunmuş.

Mads dayanışmanın Gazze halkına güç verdiğini ifade ederek dünyanın merhamet sahibi insanlarına şöyle çağrıda bulunmuş: “Size Gazze’den haykırıyorum: Kaybedecek vaktimiz yok! Çılgınlığı durdurmanız gerekir! Bombaların sesinden daha yüksek bağırmalısınız!

Filistinliler aynı insan haklarına, İsraillilerle, Amerikalılarla, Norveçlilerle aynı yasal koruma haklarına sahip olmalı.

Filistinlilerin de dünya üzerinde yaşayan hepimiz gibi aynı insani değerleri var.

Silahlar düştüğünde, güçsüzlük de düşer!

İnsan değerini yarattığımızda, barışı da yaratırız!”

***

Norveçli doktorun çabaları sayesinde Oslo’da, Paris’te bu saldırılara son verilmesi protestoları yapılmış ve Filistin’e destek mesajları gönderilmiş.

2014 senesindeki saldırı sonrasında Norveç’e dönmüş fakat kısa bir süre sonra Gazzelilerin kendisine daha çok ihtiyacı olduğunu düşünerek tekrar Filistin’e gitmeye karar vermiş.

Ancak sınır kapısına geldiğinde içeri alınmamış.

Olayların tanığı olması ve İsrail’in bu bombardımanı bilinçli olarak yaptığını söylemesi ve dünya kamuoyunu harekete geçirmesi İsrail hükümetini fena kızdırmış.

Sınırdaki İsrail askerleri Norveçli doktoru içeri sokmamışlar ve doktorun yasaklı listesinde bulunduğunu ve Filistin’e girişinin ömür boyu yasaklandığını söylemişler.

***

2008 yılı sonu ve 2009 yılı başında meydana gelen yirmi iki günlük saldırıda binlerce Filistinli yaşamını kaybetmiş.

Yaşanan olayların tanıkları olan Doktor Mads Gilbert ve arkadaşı Doktor Erik Fosse yaşananları olduğu gibi aktarmak için günü gününe aldıkları notları birleştirmiş ve bir kitap haline getirmişler.

Gazze’nin Gözyaşları olarak Türkçeye çevrilen kitapta İsrail’in Filistinli sivillere yönelik saldırıları ve Şifa Hastanesi’nde yaşananlar tüm gerçekliğiyle anlatılmış.

Ayrıca 2014 yılındaki saldırılardan sonra da Gazze’de Gece isimli kitabıyla Filistin’in sesi olmaya devam etmiş Norveçli doktor.

***

Yıl 2024 ve 20 yaşından bu yana Filistin'deki soykırıma tanık olan doktor bugün 76 yaşında.

16 yıl Gazze’deki Şifa hastanesinde çalışan Doktor Filistinlileri de İsrail'i de çok yakından tanıyor.

Filistinlilerin asla pes etmeyeceklerini ve her türlü şartlara rağmen direneceklerine emin.

İsraili de kronik bir yalancı olduğunu söyleyecek kadar yakından tanıyor.

76 yaşında halen Mısır’ın başkenti Kahire’de Norveç hükümeti tarafından desteklenen ve Gazze’ye girmek için bekleyen acil sağlık ekibiyle birlikte çalışıyor.

***

Tarihte hep böyle oldu.

Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşımız nasıl başlıyordu?

Korkma.

Günün sonunda sabredenler kazanacak, sessiz kalanlar, göz yumanlar, güçlünün yanında yer tutanlar, korkanlar ve yalancılar kaybedecek.