Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Melih Bulu doktora tezinde intihalde mi bulundu?
Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanan Melih Bulu’nun doktora tezi hakkında intihale başvurduğu yönünde iddialar mevcuttu. Teyit.org bu iddiaları inceledi ve Melih Bulu’nun doktora tezinde %20 oranında intihale başvurduğunu belirtti.
HAKSÖZ HABER
2 Ocak 2021 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Melih Bulu’nun, 2003 yılında teslim ettiği doktora tezinde intihal yaptığı iddia edildi. Bulu’nun tezinde farklı kaynaklardan birebir alıntılara yer verdiği öne sürülüyordu.
Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’nde yazdığı doktora tezini Scribbr adlı intihal tespit uygulamasıyla tespit eden Teyit.org, "Bulu’nun doktora tezine Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Tez Merkezi üzerinden erişilemiyor olsa da, ilgili çalışma Boğaziçi Üniversitesi Kütüphanesi’nden PDF olarak indirilebiliyor."
Melih Bulu'nun 215 sayfalık tezinin kapak, özet ve içindekiler kısmının yanı sıra, çalışmanın kaynakça ve ekler bölümünü de çıkarılınca geriye 101 sayfa kalıyor. Bu 101 sayfada da Scribbr adlı uygulama, yüzde 20 oranında benzerlik tespit etti.
Teyit.org’un yaptığı incelemede, “2003 yılı sonrası Bulu’nun kendi doktora tezine referans vererek yaptığı farklı çalışmaları, 2003 yılı sonrası farklı kaynakların Bulu’nun doktora tezinden yaptığı alıntıları, Bulu’nun doğru bir biçimde atıfta bulunarak tezinde yer verdiği bazı alıntı kesitleri tespit etti ve bunları benzerlik olarak sıraladı. Bu kaynaklar doğal olarak çalışmanın kapsamı dışında bırakıldı. Yüzde 20’lik orana da bu şekilde ulaşıldı. Bu oranı okurken, bu oranın tezin doğrudan yüzde 20'sinin intihal olduğu anlamına gelmediğine dikkat etmek gerek. Öte yandan benzer olduğu ortaya konan kısımlara ayrıntılı bakıldığında, bu oran dahilindeki kayda değer bir bölümün intihal olarak değerlendirilebileceği anlaşılıyor. Alıntılar özgünlükte belirsizlik yaratıyor. Günümüzde üniversitelerin Scribbr benzeri bir sistem olan Turnitin üzerinden yaptığı intihal değerlendirmelerinde, genel olarak yüzde 10-15 civarında benzerlik, tolere edilebiliyor. Ancak bu da benzerliğin türüne göre değişiyor.” ifadelerine yer verildi.
Prof. Dr. Melih Bulu geçtiğimiz haftalarda Habertürk TV’de katıldığı bir programda intihal eleştirileri için, "Tezleri kaldırdığım filan yok. İntihal meselesi de iftira. Bu teknik bir şeye giriyor ama benim doktora tezimdeki literatür kısmındaki her şey bir yerden alıntıdır. En sonda da kaynak yazıyor. Tüm dert bazı şeyleri tırnak içine almamış olmam. Kurallar değişir. İşin özü, kaynağı yazmak ki ben de yazmıştım." ifadelerini kullanmıştı.
Geçtiğimiz günlerde de YÖK daha önce de almış olduğu bir karar hakkında üniversiteler ve tez yazacak olanları yeniden uyarmıştı. YÖK Başkanı Yekta Saraç, "YÖK, para karşılığında tez ve ödev hazırlayan bazı internet siteleri ve sosyal medya hesapları ile bu kişilerden “istifade eden” ve bu süreçlere “katkı sağlayan” şüpheliler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur. Türk yükseköğretiminde “kaliteyi ve liyakati” önemseyen "Yeni YÖK” olarak, bu ve benzeri akademiyi zehirleyen yasadışı durumlara karşı hiçbir zaman müsamaha gösterilmeyeceğinin bilinmesini isteriz." demişti.
Türkiye’deki akademik yetersizlik ve liyakatsizlik sorunları artarken üniversitelerde yaşanan yönetimsel ve politik gelişmelerin üniversitelerin eğitim kalitesini etkilememesi gerekiyor. Ancak Türkiye’de eğitim, politik mecralara kayarak ikinci planda kalmakta. MEB’de dijitalleşen eğitim sistemine yıllardır adapte olamadı. Uzun süren pandemi koşullarında eğitim öğretim faaliyetleri kurumsal çabadan çok bireysel çabalarla ilerliyor. Üniversiteler de dijital dünyanın olanaklarını kullanamadığı gibi öğrencilerine ödev hazırlatıp sınavları bu şekilde kabul ediyor. İnternet olanakları ile öğrenciler birbirlerine çok benzer veya aynı ödevleri teslim ederek dönemlerini sonlandırmaya çalışıyor. Kapsamlı bir çalışma ile dijitalleşen dünyanın imkanları kullanılmayarak hem emekler hem de zihinler heba ediliyor.
HABERE YORUM KAT