1. HABERLER

  2. HABER

  3. "Böcek Davası"nın Gerekçeli Kararı Açıklandı
"Böcek Davası"nın Gerekçeli Kararı Açıklandı

"Böcek Davası"nın Gerekçeli Kararı Açıklandı

Başbakanlığı sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çalışma ofislerine dinleme cihazı konulmasına ilişkin davanın gerekçeli kararı tamamlandı.

15 Temmuz 2015 Çarşamba 08:15A+A-

Başbakanlığı sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofislerine dinleme cihazı konulmasına ilişkin davanın gerekçeli kararında, 7 yıl 6 ay hapse çarptırılan sanık Sedat Zavar ile firarda olduğundan dosyası ayrılan sanık Serhat Demir'in "özellikle ABD'de yaşayan Hasan Akın isimli kişi ve ayrıca emniyet içerisindeki örgütlü yapıyı yönlendiren bir kısım kişilerle irtibat halinde olduklarının telefon kayıtları ve baz istasyonu bilgileriyle anlaşıldığı" kaydedildi.

Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, kararın gerekçesini tamamladı.

Gerekçeli kararda, Başbakanlık onayıyla 28 Aralık 2011'de Erdoğan'ın Keçiören ikametgâhında arama-tarama yapan 4 kişilik MİT ekibinin, dört telefonun bağlı bulunduğu çoklu prizde sinyal tespit ettiği, X-RAY cihazı ile görüntülenen prizde, elektrik kaynağından beslenen, aktif olmayan telsiz vericiye ulaşıldığı belirtildi.

Bir gün sonra Başbakanlık Resmî Konutu'ndaki makam odasında MİT görevlilerinin çoklu prizde, özel kapalı malzeme içerisine konulmuş aktif hâlde benzer verici buldukları anlatılan kararda, ilk etapta durumun savcılığa bildirilmediği ve MİT'in, sorumluların tespitine çalıştığı ifade edildi.

Ancak "Mehmet Kaya" isimli kişinin e-mail ile 24 Şubat ve 6 Mart 2012'de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na ihbarda bulunması üzerine savcılığın soruşturma açtığı ifade edilen kararda, başsavcılığın Başbakanlık'tan bilgi istediği kaydedildi.

Rutin Arama Tarama Faaliyetleri Yetersiz Görüldü

Soruşturma sürecinde, dinleme cihazı bulunan yerlerdeki rutin arama-taramaların Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amirliği personelince yapıldığının belirlendiği ifade edilen kararda, sanıklardan Serhat Demir'in büronun amiri, Hurşit Gölbaşı, Seyit Saydam, Harun Yavuz ve İbrahim Sarı'nın büroda görevli polis memurları oldukları anlatıldı.

O dönemde, rutin arama-tarama faaliyetlerini yetersiz gören Başbakanlık Müsteşarlığı'nın talebiyle MİT'in görevlendirdiği 4 kişilik ekibin, dönemin Başbakanlık Müşaviri Mustafa Varank'ın da hazır bulunduğu ortamda arama-tarama faaliyeti gerçekleştirdiği anlatılan kararda, faaliyet sırasında cihazların bulunduğu aktarıldı.

Cihazların menşesinin belirlenmesini güçlendirmek için bazı değişiklikler yapıldığı, cihazların prizlere dikkatli şekilde yerleştirilip, üzerinin poliüretan köpük madde ile kapatıldığı ve görülmesinin engellenmeye çalışıldığı kaydedilen kararda, düzeneğin, prizle birlikte dışarıda hazırlandıktan sonra konut ve ikametgâhtaki eski prizlerle değiştirilerek, yerleştirildiğinin belirlendiği kaydedildi.

Gerekçeli kararda, 7 yıl 6'şar ay hapse çarptırılan Sedat Zavar ve İlker Usta'ya ilişkin: "Bireysel olarak devletin başında olan Başbakan'ın dinlenmesinde ne gibi çıkarları olabileceği düşünüldüğünde, şahsî çıkar elde etmelerinin söz konusu olmayacağı ancak sanıkların Emniyet içerisinde örgütlenmiş bulunan bir yapının çıkarları çerçevesinde bu eylemi yaptıkları ve elde ettikleri bilgilerin mensubu olduğunu düşündükleri yapılanmanın çıkarları doğrultusunda kullanımını amaç edindikleri anlaşılmıştır. Özellikle eylemlerinden sonra yakalanacaklarını düşündükleri noktada, haklarında yakalama kararı verilen diğer sanıklar ile birlikte mensubu oldukları yapılanmanın yoğun bulunduğu yurt dışındaki ülkelere gidip, bu ülkelerde sığınma talebinde bulunmuş oldukları dikkate alınmıştır." ifadesine yer verildi.

Kaynak: Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT